5. Ceza Dairesi Esas No: 2020/6020 Karar No: 2021/2321 Karar Tarihi: 25.05.2021
Zimmet - Yargıtay 5. Ceza Dairesi 2020/6020 Esas 2021/2321 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Ağır Ceza Mahkemesi, sanık hakkında zimmet suçu nedeniyle mahkumiyet hükmü vermiştir. Ancak katılanın zarar görmediği ve doğrudan etkilenmediği için temyiz hakkı bulunmadığına ve bu nedenle temyiz isteminin reddedilmesine karar verilmiştir. Sanığın eylemi hileli davranışlarla gerçekleştirildiği için nitelikli zimmet suçunu oluşturduğu ancak TCK'nın 247/1. maddesi uyarınca hüküm kurulduğu belirtilmiştir. Ancak suçun işlenmesindeki hak ve yetkilerin kötüye kullanılması nedeniyle sanık hakkında cezasının infazından sonra işlemek üzere 53/1-a maddesi uyarınca hak ve yetki yoksunluğu uygulanması gerektiği ancak hükmün diğer bölümlerindeki hak ve yetkilere yoksunluğunun infazda tereddüt yarattığı belirtilmiştir. Bu nedenle hükmün TCK'nın 53/5. maddesi gereğince düzeltilmesi gerektiği ve 53/1-a maddesi uyarınca hak ve yetkileri kötüye kullanarak suç işleyen sanığın cezasının infazından sonra işlemek üzere 1 yıl 4 ay 20 gün süreyle hak ve yetki yoksunluğu uygulanması gerektiği belirtilmiştir. Kanun maddeleri olarak TCK'nın 247/1, 53/1-a ve 53/5 maddeleri kararda detaylı bir şekilde açıklanmıştır.
5. Ceza Dairesi 2020/6020 E. , 2021/2321 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi SUÇ : Zimmet HÜKÜM : Mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelendi; Katılan ..."in sanığa isnat edilen zimmet suçundan doğrudan zarar görmediği, bu itibarla bahse konu suçtan verilen mahkumiyet hükmünü temyiz hakkının bulunmadığı gözetilerek, vekilinin bu suça ilişkin temyiz isteminin CMUK"un 317. maddesi gereğince REDDİNE, incelemenin sanık müdafin mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz itirazlarıyla SINIRLI OLARAK YAPILMASINA karar verildikten sonra gereği düşünüldü: Sanığın eylemini hileli davranışlarla gerçekleştirdiği ve zimmetin ancak tanık beyanı ile tespit edilebildiğinin anlaşılması karşısında eyleminin nitelikli zimmet suçunu oluşturacağı nazara alınmadan TCK"nin 247/1. maddesi uyarınca hüküm kurulması aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni sayılmamış, yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre sair temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir. Ancak; Suçun 5237 sayılı Yasa"nın 53/1-a maddesindeki hak ve yetkilerin kötüye kullanılması suretiyle işlenmesi nedeniyle sanık hakkında 53/5. madde gereğince cezasının infazından sonra işlemek üzere, hükmolunan cezanın yarısından bir katına kadar bu hak ve yetkinin kullanılmasının yasaklanmasına karar verilmesi gerekirken infazda tereddüde yol açacak şekilde diğer bentlerdeki hak ve yetkilerden de yoksunluğa hükmolunması, Kanuna aykırı, sanık müdafin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK"un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak bu cihetin yeniden duruşma yapılmaksızın aynı
Kanun"un 322. maddesinin verdiği yetki gereğince düzeltilmesi mümkün bulunduğundan hüküm fıkrasında yer alan TCK"nin 53/5. maddesi uyarınca hak yoksunluğu uygulanmasına ilişkin 7. paragrafın "TCK"nin 53/1-a maddesindeki hak ve yetkileri kötüye kullanmak suretiyle atılı suçu işleyen sanığın aynı Kanun"un 53/5. maddesi gereğince cezasının infazından sonra işlemek üzere 1 yıl 4 ay 20 gün süre ile 53/1-a maddesindeki hak ve yetkileri kullanmaktan yasaklanmasına" şeklinde değiştirilmesi suretiyle eleştirilen husus dışında sair yönleri usul ve kanuna uygun olan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA 25/05/2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.