11. Hukuk Dairesi 2018/5448 E. , 2019/6196 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasında görülen davada Ankara 4. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 04/10/2017 tarih ve 2016/346 E- 2017/335 K. sayılı kararın davalı TPMK vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi"nce verilen 13/09/2018 tarih ve 2018/191 E- 2018/892 K. sayılı kararın Yargıtay"ca incelenmesi davalı kurum vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin 2016/28681 sayılı, “Mİ İNŞAAT+Şekil” ibareli markayı tescil için davalı kuruma başvuruda bulunduğunu, davalı kurumun başvuruyu 2016/10650 sayılı “Mİ YAPI+ Şekil” ibareli markayı gerekçe göstererek, 556 sayılı KHK’nın 7/1-b maddesi kapsamında ret ettiğini, ancak karşılaştırma konusu markalar arasında aynı veya ayırt edilemeyecek derecede benzerlik bulunmadığını ileri sürerek, davaya konu YİDK kararının iptalini istemiştir.
Davalı kurum vekili, kurum kararının usul ve yasaya uygun olduğunu savunarak, davanın reddini talep etmiştir.
İlk derece mahkemesince, iddia, savunma ve bilirkişi raporu doğrultusunda, başvuru ve mesnet markalarda ilk bakışta göze çarpan ortak unsurun "Mİ" ibaresi olduğu, mal/hizmet ayniyeti/benzerliğinin görüldüğü, ancak markaların hedef kitle üzerinde bıraktıkları kaba görüntü ve genel izlenim dikkate alındığında, davacı markası ile mesnet markadaki şekil unsurlarının bariz olarak farklı bulundukları, diğer yönden başvuruda "İNŞAAT" ibaresi geçerken, mesnet markada "YAPI Huzurun mimarı" ibarelerinin yer aldığından, başvuru markasının mesnet markadan tamamen taklit edilmediği, ilk bakışta fark edilemeyecek derecede aynı olmadıkları, 556 sayılı KHK"nın 7/1-b maddesi koşullarının oluşmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne, davalı TPMK YİDK"nın 2016-M-6568 sayılı kararının iptaline karar verilmiştir.
Karara karşı davalı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İstinaf mahkemesince yapılan yargılama sonucunda, mahkeme kararının usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle, davalı kurum vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Kararı, davalı kurum vekili temyiz etmiştir.
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK"nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davalı kurum vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK"nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK"nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 8,50 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalı TPMK"dan alınmasına, 07/10/2019 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.