12. Ceza Dairesi 2021/1894 E. , 2021/8638 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi
Suç : Taksirle öldürme
Taksirle öldürme suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Taksirle öldürme suçundan sanık hakkında yapılan yargılama sonucunda, TCK"nın 85/1, 62. maddeleri gereğince 1 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 231/5. maddesi gereğince sanık hakkındaki hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına, aynı maddenin 8. fıkrası uyarınca 5 yıllık denetim süresine tabi tutulmasına dair ... Ağır Ceza Mahkemesinin 01/02/2011 tarihli ve 2010/413 esas, 2011/15 karar sayılı kararının 25/02/2011 tarihinde kesinleşmesine müteakip sanığın denetim süresi içinde 20/02/2016 tarihinde TCK"nın 86/2, 86/3-a-e maddesinde tanımlanan kasten yaralama suçunu işlediği ve ... 1. Asliye Ceza Mahkemesinin bu suçtan sanığın mahkumiyetine karar verdiği, hükmün 03/05/2016 tarihinde kesinleştiği ve ihbar üzerine dosya yeniden ele alınarak önceki hükmün 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 231/11. maddesi gereğince açıklanmasına dair ... 1.Ağır Ceza Mahkemesinin 12/07/2016 tarihli ve 2016/187 esas, 2016/189 karar sayılı kapsayan dosya incelendi.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafinin genel usul ve yasaya aykırılık dışında özel bir sebebe dayanmayan temyiz itirazlarının reddine, ancak;
TCK"nın 23. maddesi hükmüyle, hukuk sistemimizdeki netice sebebiyle ağırlaşmış suçlar açısından kusursuz (objektif) sorumluluk terk edilmiş, bir fiilin, kast edilenden daha ağır veya başka bir neticenin oluşumuna sebebiyet vermesi halinde, kişinin bundan dolayı sorumlu tutulabilmesi için, bu netice bakımından en azından taksirle hareket etmesi gerektiği belirtilerek kusura dayalı sorumluluk olması sağlanmıştır. Bu itibarla kasten yaralama sonucunda kişinin öngörmediği ölüm gibi ağır bir neticenin meydana gelmesi durumunda, failin 87/4.fıkra uyarınca cezalandırılabilmesi için, bu netice açısından en azından taksirinin varlığı gereklidir. Kast taksir kombinasyonunun söz konusu olduğu bu durumda, iki kademe mevcuttur. Birinci kademeyi, kasten işlenen temel suç (kasten yaralama) ikinci kademeyi ise en azından taksirle sebebiyet verilen ağır netice (ölüm) oluşturmaktadır.
87/4.fıkra hükmünün uygulanabilmesi için failin kastının yaralamaya yönelik olması gerekir. Eğer failde ölüm neticesine yönelik doğrudan veya olası kast mevcut ise, bu durumda 87/4. fıkranın değil, kasten insan öldürme suçuna ilişkin 81.vd.maddelerinin uygulanması gerekir. Ölüm neticesinin ortaya çıkmasına neden olan ve yaralama kastı ile gerçekleştirilen herhangi bir hareket 87/4. fıkranın uygulanmasını gerektirir.
Sanığın 1 yıldır evli olduğu eşi ile kayınvalidesi Refia ve kayınpederinin evinin alt katında oturdukları, sanığın kayınvalidesi ile aralarında sürekli bir geçimsizlik söz konusu olduğu, olay günü sanığın 1927 doğumlu kayınvalidesi Refia ile kavga ederlerken, Refia"yı ittirdiği, ittirme neticesinde dengesini kaybederek düşen Refia"nın, sağ bacakta ağrı şikayetiyle hastaneye kaldırıldığı, geçici muayene raporunda vücudunda sağ femur fraktürü saptandığı ve hayati tehlikesinin mevcut olduğunun bildirildiği, kronik damar ve akciğer hastalığı bulunan Refia"nın kalça protezi ameliyatı geçirdikten sonra, femur kırığına bağlı gelişen komplikasyonlar sonucunda kalp yetmezliği sebebiyle öldüğü ve Adli Tıp Kurumu 1.İhtisas Kurulu tarafından, ölüm ile yaralama arasında illiyet bağı bulunduğu tespit edilen olayda; yukarıdaki açıklamalar ışığında Refia"yı yaralamaya kastıyla ittiren, kendisinin hayati tehlike geçirecek şekilde yaralanmasına ve bu yaralama neticesinde de ölümüne sebebiyet veren sanık hakkında TCK"nın 86/1, 87/4 maddeleri gereği hüküm kurulması gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi,
Kanuna aykırı olup sanık müdafinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu nedenle 5320 Sayılı Kanun"un 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 Sayılı CMUK"un 321. maddesi gereğince isteme uygun olarak BOZULMASINA, aynı Kanunun 326/son maddesi uyarınca ceza miktarı yönünden sanığın kazanılmış hakkı gözetilmek suretiyle 07/12/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.