14. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/5959 Karar No: 2019/448 Karar Tarihi: 16.01.2019
Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2016/5959 Esas 2019/448 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davacı, mirasın reddin iptalini ve terekenin resmen tasfiyesini istemiştir. Davacı müvekkilinin mirasbırakandan alacaklı olduğunu belirtmiştir. Mahkeme davanın kısmen kabulüne hükmetmiş, davacı temyiz etmiştir. Mirasın reddinin iptali davasında, mirası reddeden mirasçıların terekeden bir kısım malı kendilerine mal edindiklerinin, olağan yönetimi aşan işlerin yapıldığının veya terekenin açık veya zımnen kabul edildiğinin kanıtlanması gerektiği belirtilmiştir. Ayrıca, mirasçıların tamamının mirası reddetmiş olması gerekir. Türk Medeni Kanunu'nun 610/2. maddesinde belirtilen hususlar da dikkate alınmalıdır. Reddin iptaline karar verildikten sonra, resmi tasfiye yapılması gerektiği belirtilmiştir. Mahkeme kararı bozulmuştur. Kanuni referanslar: Türk Medeni Kanunu'nun 610/2. ve 617/2. maddeleri.
14. Hukuk Dairesi 2016/5959 E. , 2019/448 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 15/09/2008 gününde verilen dilekçe ile mirası reddin iptali ve terekenin resmen tasfiyesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 10/09/2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
KARAR Dava, mirasın reddinin iptali ve terekenin resmen tasfiyesi isteğine ilişkindir. Davacı vekili, müvekkilinin davalının mirasbırakanından alacaklı olduğunu, davalıların ... 1.Sulh Hukuk Mahkemesinin 2008/287 Esas ve 2008/473 Karar sayılı dosyası ile mirasın reddettiklerini, mirasın reddi işleminin iptalini ve terekenin resmen tasfiyesi istemiştir. Davalı ... vekili, davanın reddini savunmuştur. Mahkeme, davanın kısmen kabulüne karar vermiştir. Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir. Mirasın reddinin iptali davası, mirasbırakanın alacaklılarının, mirası reddeden mirasçıların buna haklarının olmadığının tespiti için açtığı davadır. Mirasın reddinin iptaline karar verilmesi için; reddeden mirasçıların terekeden bir kısım malı kendilerine mal edindiklerinin, olağan yönetimi aşan işlerin yapıldığının, terekenin açık veya zımnen kabul edildiğinin vs. (Türk Medeni Kanunu 610/2. maddedeki hususların) kanıtlanması gerekir. Ayrıca, mirasçıların tamamının mirası reddetmiş olması gerekir. Bir mirasçı dahi mirası kabul ederse, reddin iptali istenemez. Dava açmak için, herhangi bir hak düşürücü süre veya zamanaşımı süresi öngörülmemiştir. Reddin iptaline karar verildikten sonra, başka işleme gerek kalmaksızın resmi tasfiye yapılması gerekir. Somut olayda, mirasçı ... kendi adına asaleten çocukları ... adına velayeten ... Sigorta Aracılık Hizmetleri Ltd. Şirketinin portföyünü ...’e devretmiştir. Bu nedenle hem ... hem de adlarına hareket ettiği çocukları (diğer mirasçılar adına) terekeyi benimsediğinin kabulü gerekmektedir. Mahkemece diğer mirasçılar yönünden de reddin iptaline karar verilmesi gerektiği halde reddedilmesi doğru görülmemiştir. Kabule göre de, Türk Medeni Kanununun 617/2. maddesi gereğince reddin iptaline karar verildiğinde mirasın resmen tasfiyesinin yapılmamış olması da doğru değildir. Açıklanan nedenlerle hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 16.01.2019 tarihinde oybirliği ile karar verildi.