Abaküs Yazılım
13. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/388
Karar No: 2018/5768
Karar Tarihi: 14.05.2018

Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2016/388 Esas 2018/5768 Karar Sayılı İlamı

13. Hukuk Dairesi         2016/388 E.  ,  2018/5768 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalılar avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

    K A R A R

    Davacı, davalıların murisi babaları ile ... 1. Noterliği"nin 03.08.1998 Tarihli ve 12128 yevmiye nolu gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi imzaladıklarını, sözleşmeye göre murisin sahibi olduğu ... İlçesi ... Köyü 6878,6879,6880,6875,6877 nolu parsellerde kayıtlı ve ..."te kurulu ... Konut Yapı Kooperatifi tarafından inşa ettirilmekte olan ve B Blok 2. kattaki (8) numaralı bağımsız bölümün tamamını 1.000,00 TL bedelle kendisine satmayı vaad ettiğini ve bedelin tamanını da teslim aldığını, Noter sözleşmesinin yapıldığı aynı tarihte tarafların bu sözleşmeye istinaden edimlerin yerine getirilmemesi durumunda satıcının cezai şart olarak satış konusu gayrimenkulün rayiç bedeli üzerinden iki katı tutarında tazminat ödemeyi kabul ve taahhüt ettiklerine dair sözleşme imzaladıklarını, uzun süre davalı tarafın kendisini sürekli olarak oyaladığını ve devri gerçekleştirmediğini ve davalının 11.07.2002 tarihinde vefat ettiğini, bundan sonra da davalının yasal mirasçılarının devir konusunda sürekli olarak vaatlerde bulunduklarını ancak bugüne kadar devir ve tamamlanması konusunda bir sonuca ulaşılmadığını beyan ederek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla yapılan yargılama neticesinde tespit edilecek alacağıyla ilgili tarafların aralarında akdettikleri sözleşmeye göre tesip edilecek alacağının şimdilik 7.000,00 TL"lik kısmının sözleşme tarihinden itibaren işleyecek faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak tarafına verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiş, 05.05.2011 tarihli ıslah dilekçesinde; dava dilekçesinde talep etmiş olduğu tazminat bedelini cezai şart olarak nitelendirmişse de bu talebinin davalı tarafın sözleşme koşullarına aykırılığı nedeni ile uğradığı menfi ve müspet zararların tazmini olarak değerlendirilmesini, gayrimenkulün dava tarihi itibariyle bitirilmiş halinin değerinin 53.000,00 TL halihazır halindeki değerinin 18.790,00 TL olarak tespit edildiğini, bu durumda eksik olan 34.210,00 TL"lik kısım için davalarını ıslah ettiklerini, ıslah taleplerinin kabulü ile 34.210,00 TL olarak talebinin kabul edilmesini ve ayrıca borcun sebebinin sözleşmeden doğan müspet ve menfi zararlarının tazmini olarak kabul edilmesini talep etmiştir
    Davalılar, davanın reddini dilemişlerdir.
    Mahkemece ilk olarak, davacının davasının kabulü ile, ... 1. Noterliği"nin 03./08.1998 tarih 12128 yevmiye nolu gayrimenkül satış vaadine ilişkin sözleşmesinin ifa imkansızlığı nedeniyle akdin feshi ile fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 7.000,00 TL Alacağın dava tarihi olan 04.06.2008 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş; hüküm, davacı ve davalılar tarafından temyiz edilmiş, dairemizin 07.04.2015 Tarih 2014/20874 Esas 2015/10993 Karar sayılı ilamıyla ""Davacı 05.05.2011 günlü dilekçesi ile davasını yazılı olarak ıslah etmiştir. Bu dilekçede de talep ettiği hususun ne olduğunu açıkça belirtmiştir. Bu nedenle ıslahın yasaya uygun olduğunun kabulü gerekir. Hal böyle olunca davacının ıslah dilekçesi gözetilerek tazminat talebi konusunda gerekli değerlendirme yapılarak sonucuna uygun bir karar verilmedir. Eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir."" gerekçesiyle bozulmuştur. Bozma sonrası mahkemece bozma ilamına uyulmasına karar verilerek bu kez, davacının davasının kabulü ile, ... 1. Noterliği"nin 03/08/1998 tarih 12128 yevmiye nolu satış vaadine ilişkin sözleşmenin ifa imkansızlığı nedeniyle davanın kabulü ile 7.000,00 TL alacağa dava tarihinden itibaren yasal faiz işletilmek suretiyle, ıslah ile artırılan 27.210,00 TL alacağa ıslah ile faiz talep edilmediğinden faiz işletilmeksizin toplam 34.210,00 TL alacağın davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş; hüküm, davalılar tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Davacı dava dilekçesinde fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla yapılan sözleşmeye göre tespit edilecek alacağının şimdilik 7.000,00 TL"lik kısmının sözleşme tarihinden itibaren işleyecek faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep etmiş ve bu talebini davalıların murisi ile imzalamış oldukları Düzenleme Şeklinde Gayrimenkul Satış Vaadi Sözleşmesi"ne ek olarak tanzim ettikleri adi yazılı şekilde düzenlenen 03.08.1998 Tarihli ""Daire Satışına Dair Sözleşme""ye dayandırmıştır. Yargılama devam ederken 05.05.2011 tarihinde sunmuş olduğu ıslah dilekçesi ile talebini ıslah ederek her ne kadar dava dilekçesinde talep etmiş olduğu tazminat bedelini cezai şart olarak nitelendirmişse de bu talebinin davalı tarafın sözleşme koşullarına aykırılığı nedeni ile uğradığı menfi ve müspet zararların tazmini olarak değerlendirilmesini, gayrimenkulün dava tarihi itibariyle bitirilmiş halinin değerinin 53.000,00 TL halihazır halindeki değerinin 18.790,00 TL olarak tespit edildiğini, bu durumda eksik olan 34.210,00 TL"lik kısım için davalarını ıslah ettiklerini beyan etmiş ancak mahkemece ilk olarak bu ıslah talebi dikkate alınmaksızın hüküm kurulmuştur. Dairemizce ıslahın usulüne uygun olduğu gerekçesiyle davacının ıslah dilekçesi gözetilerek tazminat talebi konusunda gerekli inceleme yapılarak sonucuna göre karar verilmek üzere hüküm bozulmuştur. Mahkemece her ne kadar bozma ilamına uyulmasına karar verilmişse de gerekçede ""..davacının yerine getirilmeyen sözleşme nedeniyle cezai şartı talep etme hakkı olduğu anlaşılmış olup, ıslah talebi doğrultusunda davanın kabulüne.."" denilerek davacının cezai şarta ilişkin talebini menfi ve müspet zararlarının tazmini olarak ıslah ettiği hususu değerlendirilmeden yeniden cezai şarta ilişkin talebinin kabulüne karar verilmiştir.Bu durumda mahkemece davacının ıslah dilekçesindeki talepleri olan menfi ve müspet zararlarının tazmini talepleri değerlendirilerek ifanın imkansız hale geldiği tarih olan davalıların murisi ile dava dışı ...Kent Konut Yapı Kooperatif"yle imzalamış oldukları Taşınmaz Satış Vaadi ve Kat Karşılığı İnşaat Sözleşmesi"nin ... Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 1994/94 Esas 2000/291 Karar sayılı dosyasıyla feshine karar verildiği ve kararın kesinleştiği 27.06.2001 tarihi itibariyle böyle bir talepte bulunup bulunamayacağı hususunun değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçeyle karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
    2-Bozma nedenine göre davalıların sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle kararın BOZULMASINA, 2. bentte açıklanan nedenlerle davalıların sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan 556,60 TL harcın istek halinde davalılara iadesine, HUMK’nun 440/I maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 14/05/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi