5846 Sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2019/31406 Esas 2020/6377 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
19. Ceza Dairesi
Esas No: 2019/31406
Karar No: 2020/6377
Karar Tarihi: 11.06.2020

5846 Sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2019/31406 Esas 2020/6377 Karar Sayılı İlamı

Özet:

İstanbul 1.Fikrî ve Sınaî Haklar Ceza Mahkemesi'nde görülen davada sanığın 5846 Sayılı Kanun'a aykırılık suçundan mahkumiyeti yönünde karar verildi. Ancak Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun kararı gereği, suçun mağdurunun toplumu oluşturan bireyler olduğu durumlarda tüzel kişilerin suçtan zarar görmelerine rağmen mağdur sayılmayacağı belirtildi. Bu nedenle, sanığın hüküm giydiği dosya ile benzer bir dava dosyasının birleştirilerek incelenmesi gerektiği, aynı mağdura karşı aynı suçu birden fazla işleyip işlemediğinin ve TCK'nin 43/1. maddesinin uygulanması gerekip gerekmediğinin tartışılması gerektiği belirtildi. Dosya, bozulması uygun görüldüğü için mahkemeye geri gönderildi.
Kanun maddeleri:
- 5846 Sayılı Kanun'a aykırılık suçu
- 5237 Sayılı TCK'nin suç teorisi
- TCK'nin 43/1. maddesi
- 5320 Sayılı Kanun'un 8/1. maddesi
- 1412 sayılı CMK'nin 321. maddesi.
19. Ceza Dairesi         2019/31406 E.  ,  2020/6377 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : İstanbul 1.Fikrî ve Sınaî Haklar Ceza Mahkemesi
    SUÇ : 5846 Sayılı Kanuna Aykırılık
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    Yerel Mahkemece bozma üzerine verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
    Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
    Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
    Ancak;
    Yargıtay Ceza Genel Kurulunun Dairemizin de benimsediği 08/04/2014 tarih 2013/7-591 Esas 2014/171 karar sayılı kararında açıklandığı üzere, bandrol yükümlülüğüne aykırılık suçlarında suçun mağdurunun doğrudan eser sahipleri olmayıp toplumu oluşturan bireyler olduğu, 5237 sayılı TCK"nin hazırlanmasında esas alınan suç teorisine göre bu durumda yani suçun mağdurunun toplumu oluşturan bireyler olması halinde tüzel kişiler suçtan zarar gören olmalarına rağmen suçun mağduru sayılmayacağından meslek birliklerinin şikayetçi olması halinde de durumun değişmeyeceği cihetle; UYAP ortamında yapılan araştırmada benzer eylem nedeniyle sanık hakkında; İstanbul 2. Fikri ve Sınai Haklar Ceza Mahkemesinin 02.02.2016 tarih ve 2015/189 Esas, 2016/51 sayılı kararı ile verilip aynı gün incelemesi yapılan ve bozulmasına karar verilen Dairemizin 2020/2013 Esasında kayıtlı olan dava dosyasının da mevcut bulunduğunun anlaşılması karşısında;
    Anılan dosyanın getirtilip incelenerek mümkün olması halinde birleştirilerek, suç ve iddianame tarihleri dikkate alınıp hukuki kesintinin iddianamenin düzenlenmesiyle gerçekleşeceği gözetilmek suretiyle, sanığın bir suç işleme kararının icrası kapsamında, değişik zamanlarda aynı mağdura karşı aynı suçu birden fazla işleyip işlemediğinin ve hakkında TCK"nin 43/1. maddesinin uygulanması gerekip gerekmediğinin tartışılması zorunluluğu,
    Bozmayı gerektirmiş ve sanığın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMK"nin 321. maddesi uyarınca, tebliğnameye uygun olarak, BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, 11/06/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.





    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.