11. Hukuk Dairesi 2018/5485 E. , 2019/6193 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : İSTANBUL BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 14. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasında görülen davada İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 06/06/2017 tarih ve 2015/970 E- 2017/777 K. sayılı kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi"nce verilen 20/09/2018 tarih ve 2018/126 E- 2018/854 K. sayılı kararın Yargıtay"ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin “Dr. Vinyl” markası ile otomobillerin kaporta, boya, kumaş ve tampon bölgelerinde oluşan küçük hasarların onarımında faaliyette olduğunu, davalı ... Oto. A.Ş’nin “Autoking” isimli markayı kullanarak aynı pazarda faaliyet gösterdiğini, kullandığı sembolün otomobil üzerine yerleştirilmiş "steteskop" olup şirket otoları ve tabelalarında da "otonuzun estetik cerrahı" ibaresini kullandığını, bu şekilde 6102 sayılı TTK m. 55-a, 3 ve 4. bentlerine göre müvekkiline karşı haksız rekabette bulunduğunu, davalı ... Oto. A.Ş’nin mini hasar onarımı hizmetlerinin belirledikleri ölçü ve limit dahilinde paket halinde davalı ...Ş’ye sattığını, davalı ... şirketinin kasko poliçesi sahiplerinden tahsil ettiği mini onarım primlerini hizmet alınsın ya da alınmasın diğer davalı ..."e peşinen ödediği için müşterilerine bu hizmetin sadece Autoking"den alınmasını şart koştuğunu, dürüst ve bozulmamış rekabetin engellendiğini, davalı ...’nın Allianz Mini Onarım Hizmeti adı altında müvekkilinin iş ve ürünleriyle ilgili doğrudan haksız rekabete girdiğini, kendi ürünü olmadığı halde Allianz Mini Onarım Hizmeti adı altında genel işlem koşulu ve standart bir ürün olarak kasko müşterilerine satarak kazanç elde ettiğini, bu ürün paketi için prim alındığı halde poliçelere herhangi bir prim alınmadığını yazıp hediye görüntüsü vermek suretiyle dürüstlük kuralına aykırı davrandığını, diğer davalı ... Oto. A.Ş"yi rekabette öne geçirip rakiplerine avantaj sağlama ayrıcalığı yarattığını, kasko poliçesi ekinde verdiği kitapçıklarla davalı ... Oto. A.Ş"ya ait Autoking’e gönderme yaptıklarını ve Allianz Mini Onarım Hizmeti Beken Oto. A.Ş"den münhasıran alınmasını şart koştuğunu, bu koşulla kasko hasarsızlığının bozulmayacağının ifade edildiğini, böylece TTK m. 55/a-2 ve 7.bentlerinin ihlal edildiğini, müşterilerin hizmet alma ve karar verme özgürlüğünün saldırgan biçimde engellendiğini, TTK m. 55/a-8.bendinin gerçekleştiğini ileri sürerek, haksız rekabetin men"ini, haksız rekabet nedeniyle müvekkilinin uğramış olduğu muhtemel tüm alacakların tespitiyle 01.10.2006 tarihinden itibaren işleyecek ticari ve faiziyle birlikte davalılardan tahsilini ve şimdilik 1.000,00 TL maddi, 1.000,00 TL manevi tazminatın faiziyle davalılardan tahsilini ve hükmün ilanını talep ve dava etmiştir.
Davalılar, davanın reddini talep etmişlerdir.
İlk derece mahkemesince, Rekabet Kurulu kararına, Ankara 17. İdare Mahkemesinin 2014/93 esas, 2016/140 karar sayılı ilamı içeriğine, benzer nitelikteki davada alınan bilirkişi rapor içeriklerine göre, davalılara atfedilen eylemlerinin haksız rekabet oluşturmadığı, maddi ve manevi tazminatın koşullarının gerçekleşmediği, somut uyuşmazlığın çözümü bakımından HMK’nın 30. maddesinde düzenlenen usul ekonomisi ilkesi gereğince bilirkişi raporu alınmasına gerek olmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar erilmiştir
Karara karşı davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İstinaf mahkemesince yapılan yargılama sonucunda, mahkeme kararının usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle, davacı vekilinin istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
Kararı davacı vekili temyiz etmiştir.
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK"nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK"nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK"nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 8,50 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 07/10/2019 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.