9. Hukuk Dairesi 2019/1743 E. , 2019/5345 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK (İŞ) MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
YARGITAY KARARI
A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, müvekkilinin davalı işyerinde aşçı olarak çalışmaya başladığını, müvekkilinin askerliğini bitirip ... ilçesine geldiğini, bu işyerinde işe başladığını, müvekkilinin sonradan öğrenmiş olduğu üzere sigorta giriş kaydının 1992 yılında başlatıldığını, 1995 yılına kadar bu işyerinde tam gün çalışmasına rağmen kendisinden habersiz işten çıkış-giriş yapılarak gün sayısının eksik gösterildiğini, müvekkilinin 1995 yılı Mayıs ayında işveren vekili tarafından kendisine hakaret edilmesi sebebi ile işten çıkışının yapıldığını, daha sonra aynı işyerinde 1997 yılında tekrar işe başlayarak ara vermeksizin işten çıkmak zorunda bırakıldığı 13.07.2012 tarihine kadar davalının yanında çalıştığını ileri sürerek, kıdem tazminatı, ücret, fazla mesai ücreti, genel tatil ücreti, hafta tatili ücreti ve yıllık izin ücreti alacaklarının davalıdan tahsilini istemiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, müvekkili aleyhine açılan iş bu davanın haksız ve yersiz açılan bir dava olduğunu, yasal dayanağının bulunmadığını, davacı tarafın dava konusu yaptığı kıdem tazminatı ve hafta sonu çalışma, bayram tatilleri, yıllık ücretli izin alacakları ile fazla mesai alacaklarında zaman aşımı bulunduğunu, öncelikle bu zaman aşımı definlerini dikkate alınmasını, ayrıca davacının lokanta işyerinde yaptığı tüm fiili çalışmaları için sigorta bildirimlerinin yapıldığını ve primlerinin de ödendiğini savunarak, davanın reddini talep etmiştir.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti ve Yargılama Süreci:
Mahkemece davanın kabulüne dair verilen karar davalı vekilinin temyizi üzerine Yargıtay 9. Hukuk Dairesi’nin ... Esas, 2017/15608 Karar sayılı ilamı ile bozulmuştur.
Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan sonucunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Karar davalı vekilince temyiz edilmiştir.
E) Gerekçe:
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 297. maddesi gereğince mahkeme kararlarının;
a) Hükmü veren mahkeme ile hâkim veya hâkimlerin ve zabıt kâtibinin ad ve soyadları ile sicil numaraları, mahkeme çeşitli sıfatlarla görev yapıyorsa hükmün hangi sıfatla verildiğini,
b) Tarafların ve davaya katılanların kimlikleri ile Türkiye Cumhuriyeti kimlik numarası, varsa kanuni temsilci ve vekillerinin ad ve soyadları ile adreslerini,
c) Tarafların iddia ve savunmalarının özetini, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususları, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan delilleri, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesini, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebepleri,
ç) Hüküm sonucu, yargılama giderleri ile taraflardan alınan avansın harcanmayan kısmının iadesi, varsa kanun yolları ve süresini,
d) Hükmün verildiği tarih ve hâkim veya hâkimlerin ve zabıt kâtibinin imzalarını,
e) Gerekçeli kararın yazıldığı tarihi,
İçermesi, hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi zorunludur. Bu biçim yargıda açıklık ve netlik prensibinin gereğidir. Aksi hal, hükmün infazında zorluklara ve tereddütlere, yargılamanın ve davaların gereksiz yere uzamasına, davanın tarafı bulunan kişi ve kurumların mağduriyetlerine sebebiyet verecek ve kamu düzeni ve barışını olumsuz yönde etkileyecektir (Hukuk Genel Kurulu - 2007/14-778 E., 2007/611 K.).
Somut uyuşmazlıkta, bozma sonrası Mahkemece “Hüküm” kısmının 1. bendinde “Kıdem tazminatı ve Yıllık İzin Ücreti yönünden karar kesinleştiğinden bu talepler hakkında karar verilmesine yer olmadığına, ” şeklinde hüküm kurulmuştur.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 22.02.2012 tarihli ve 2012/13-747 Esas, 2012/84 Karar sayılı ilamında ve Dairemizin emsal kararlarında belirtildiği gibi, Yargıtay tarafından bozulan karar, sonraki kararın eki niteliğinde değildir. Bozma ile birlikte önceki hüküm ortadan kalkarak hukukî geçerliliğini yitirir. Mahkemece bozulan karara atıf yapılarak yeni hüküm oluşturulamaz. Bozmadan sonraki kararlar 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 297. maddesine uygun olmalıdır.
Mahkemece HMK.nun 297. maddesine uygun ve tüm talepleri karşılayacak şekilde hüküm kurulması gerekirken yukarıdaki kanuni düzenlemeler ve ilkeler dikkate alınmaksızın, bozmaya konu edilmeyen alacak kalemleri hakkında “karar verilmesine yer olmadığına” şeklinde hüküm kurulması hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir.
F) SONUÇ:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, bozma sebebine göre davalının sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 12.03.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.