9. Ceza Dairesi 2015/3944 E. , 2016/4353 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi : ... Ağır Ceza
Suç : Uyuşturucu madde ticareti yapma
Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Hükümden sonra 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren ve TCK"nın 53. maddesinin bazı hükümlerini iptal eden Anayasa Mahkemesi"nin 08.10.2015 tarih ve 2014/140-2015/85 sayılı kararının infaz aşamasında dikkate alınması mümkün görülmüştür.
1- Sanık ... hakkında kurulan hükme yönelik temyiz incelemesinde;
Yapılan yargılama sonunda aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda tartışılıp sanığın suçunun sübutu kabul, olay niteliğine ve kovuşturma sonuçlarına uygun şekilde vasfı tayin edilmiş, cezayı azaltıcı sebebin niteliği takdir kılınmış, incelenen dosyaya göre verilen hükümde bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan, Cumhuriyet savcısı ile sanık ve müdafiinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA,
2- Sanıklar ..., ... ve ... hakkında kurulan hükümlere yönelik temyize gelince;
a- Sanık ... yönünden;
Sanık ve müdafiinin tüm, Cumhuriyet savcısının yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
... tarihli yakalama, üst arama ve muhafaza altına alma tutanağı ile ...’ın kollukta alınan ifadesine göre, kaba üst araması yapıldığı sırada ...’ın üzerinde bulunan uyuşturucu maddeyi kendi rızasıyla teslim ettiği, bu nedenlerle delillerin toplanması sırasında hukuka aykırılık bulunmadığı gözetilmeden, bir suç işleme kararının icrası kapsamında ... ve ... tarihlerinde yakalanan uyuşturucu maddelere ilişkin sanığın eylemlerinin TCK"nın 43. maddesinde düzenlenen zincirleme suçu oluşturduğu ve cezasının anılan madde uyarınca arttırılması gerektiğinin gözetilmemesi,
b-Sanık ... yönünden;
Her ne kadar mahkemece ... tarihinde sanık ...’ın ...’ya uyuşturucu madde sattığına dair delillerin hukuka uygun toplanmadığı, adli arama kararı gerektiği halde adli arama kararı olmadan arama ve takip yapıldığı gerekçesiyle adı geçen sanık hakkında TCK’nın 43. maddesi uygulanmamış ise de, ... tarihli yakalama, üst arama ve muhafaza altına alma tutanağı ile ...’nın kollukta alınan ifadesine göre, kaba üst araması yapıldığı sırada ...’nın üzerinde bulunan uyuşturucu maddeleri kendi rızasıyla teslim ettiği anlaşıldığından elde edilen delillerin hukuka uygun olduğu, ancak ...’da ele geçen uyuşturucu maddeleri sanığın verdiğine dair kuşku sınırlarını aşan yeterli delil bulunmadığı, dolayısıyla anılan sanık hakkında TCK’nın 43. maddesinin uygulanmamasının sonuç itibariyle doğru olduğu kabul edilmiştir.
Sanık müdafiinin tüm, Cumhuriyet savcısının yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
... tarihli görüşme kayıtları, ... tarihli olay, araç, üst arama, el koyma ve yakalama tutanağı ile tüm dosya kapsamına göre; başkalarına vermek maksadıyla uyuşturucu madde alımı konusunda anlaşılmasının ardından satıcının gönderdiği uyuşturucu maddelerin nakil sırasında yakalanmasından ibaret olayda sanığın üzerine atılı uyuşturucu madde satın alma suçunun tamamlandığı gözetilmeden yazılı gerekçe ile hakkında TCK’nın 35. maddesinin uygulanması suretiyle eksik ceza tayini,
c-Sanık ... yönünden;
... tarihli ev arama, yakalama ve el koyma tutanağı ile tüm dosya kapsamına göre, sanığın kardeşi olan, ancak suç tarihinde cezaevinde tutuklu bulunan diğer sanık ... ile birlikte kaldıkları eve arama yapılmak üzere girildiği sırada evde bulunan ... adet uyuşturucu madde içerikli hapı sobaya attığının anlaşılması karşısında, sanığın suça konu hapları satma veya başkasına verme gibi kullanma dışında bir amaç için bulundurduğuna ilişkin, kuşku sınırlarını aşan yeterli ve kesin delil bulunmadığı; ancak sabit olan fiilinin kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçunu oluşturduğu gözetilmeden yazılı gerekçeyle beraat kararı verilmesi,
Kanuna aykırı, Cumhuriyet savcısı, sanıklar müdafileri ve sanık ...’nün temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin bu sebeplerden dolayı BOZULMASINA, 18.05.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.