Esas No: 2005/1195
Karar No: 2006/180
Karar Tarihi: 09.02.2006
Danıştay 9. Daire 2005/1195 Esas 2006/180 Karar Sayılı İlamı
Daire : DOKUZUNCU DAİRE
Karar Yılı : 2006
Karar No : 180
Esas Yılı : 2005
Esas No : 1195
Karar Tarihi : 09/02/006
1.1.2004 TARİHİNDEN SONRAKİ DÖNEMLERE İLİŞKİN OLARAK 2560 SAYILI KANUNA GÖRE YAPILAN ATIKSU BEDELİ TARİFELERİNE İLİŞKİN UYUŞMAZLIĞIN GÖRÜM VE ÇÖZÜM YERİNİN İDARE MAHKEEMESİ OLDUĞU HK.
Temyiz İsteminde Bulunan: ASKİ Genel Müdürlüğü - ADANA
Vekili : Av. …
Karşı Taraf : …
Vekili : Av. …
İstemin Özeti : ASKİ Genel Kurulunun 2004 yılına ilşkin … tarih ve …sayılı Mali Ücret Tarifesi Kararının 2. maddesinin ''Yeraltından Çıkarılan Sulardan Alınacak Kullanılmış Su Uzaklaştırma (Çakma Su) Ücreti'' başlıklı bölümünün 4/f maddesi ile aynı maddenin son fıkrasında yer alan ''Devlet İstatistik Enstitüsünce açıklanacak olan aylık toptan eşya fiyat endeksindeki artışlar 1. ve 2. maddedeki ücretlere aynen yansıtılacaktır'' hükmünün iptali istemiyle açılan davayı: 2464 sayılı Belediye Gelirleri Kanununun 1.1.2004 tarihinde yürürlüğe giren 5035 sayılı Kanunun 41. maddesiyle değişik mükerrer 44. maddesinde, Belediye sınırları ve mücavir alanlar içinde bulunan ve belediyelerin çevre temizlik hizmetlerinden yararlanan konut, işyeri ve diğer şekillerde kullanılan binaların çevre temizlik vergisine tabi olduğu, konutlara ait çevre temizlik vergisinin, su tüketim miktarı esas alınmak suretiyle metreküp başına … TL olarak hesaplanacağı, işyerleri ve diğer şekillerde kullanılan binalara ait verginin belirtilen tarifeye göre alınacağı, belediye çevre temizlik hizmetinden yararlanan ancak, su ihtiyacını belediyece tesis edilmiş su şebekesi haricinden karşılayan konutlara ilişkin çevre temizlik vergisinin tarifenin yedinci gurubunun belediye meclisince belirlenecek derecesi üzerinden hesaplanacağı, su tüketim miktarı esas alınmak suretiyle hesaplanan çevre temizlik vergisinin, su faturasında ayrıca gösterilmek suretiyle tahakkuk etmiş sayılacağı, bu suretle tahakkuk eden verginin su tüketim bedeli ile birlikte belediyelerce tahsil edileceği, su ve kanalizasyon hizmetleri ayrı bir kanunla düzenlenmiş bulunan büyükşehir belediye sınırları ve mücavir alanlardaki çevre temizlik vergisinin ise 2560 sayılı Kanun hükümlerine göre kurulan su ve kanalizasyon idarelerince tahsil edileceği, işyeri ve diğer şekillerde kullanılan binalara ait çevre temizlik vergisinin belediyelerce binaların tarifelerdeki derecelere intibak ettirilmesi üzerine her yılın Ocak ayında yıllık tutarı itibarıyla tahakkuk etmiş sayılacağı, tahakkuk eden verginin bir defaya mahsus olmak üzere, belediyelerin ilan mahallerinde bir ay süreyle topluca ilan edileceği, işyeri ve diğer şekilde kullanılan binalarla ilgili olarak tahakkuk eden bu verginin her yıl, emlak vergisinin taksit sürelerinde ödeneceği, bu maddenin dördüncü ve beşinci fıkralarında yer alan tutarların, her yıl yeniden değerleme oranında arttırılacağı, bu tutarların belirlenmesinde, vergi tutarlarının yüzde beşini aşmayan kesirlerin dikkate alınmayacağı, Bakanlar Kurulunun ; beşinci fıkradaki tarifede yer alan bina guruplarını belirlemeye ve bu maddenin dördüncü ve beşinci fıkralarında yer alan tutarları, yöreler, belediyelerin nüfusları ve bina gurupları itibarıyla ayrı ayrı dörtte birine kadar indirmeye veya yarısına kadar arttırmaya yetkili olduğu, belediye meclislerinin mahallin sosyal ve ekonomik farklılıkları ile büyüklüklerini dikkate alarak binaların hangi dereceye gireceğini tespite yetkili olduğu hükmünün yer aldığı, 5035 sayılı Kanunun 42. maddesiyle 2464 sayılı Kanuna eklenen geçici 5. maddede ise, 31.12.2005 tarihini geçmemek üzere mükerrer 44. maddede yer alan yetkiler kullanılıncaya kadar, işyeri ve diğer şekillerde kullanılan binalara ait çevre temizlik vergisinin tarh ve tahakkukunda söz konusu maddenin bu Kanunla değişmeden önceki hükümlerine göre çıkarılmış bulunan Bakanlar Kurulu Kararı ile belediyelerce alınmış bulunan kararların uygulanacağı hükmüne yer verildiği, 2464 sayılı Kanunun mükerrer 44. maddesinde yapılan değişiklik ile katı atıklara ilişkin çevre temizlik vergisi ile atık suya ilişkin çevre temizlik vergisinin tek bir çevre temizlik vergisi çatısı altında toplandığı ve konutlar için ayrı, işyeri ve diğer şekilde kulanılan binalar için ayrı tahakkuk ve tahsil usullerinin getirildiği, su abonesi olan konutlar için su tüketim miktarı esas alınmak suretiyle metreküp başına kanunla belirlenen miktar esas alınarak hesaplanan çevre temizlik vergisinin, su abonesi olmayan konutlar, işyerleri ve diğer şekilde kullanılan binalar için ise kanun koyucu tarafından belirlenmiş olan tarifeler üzerinden alınmasının öngörüldüğü ve belediye meclislerinin yetkisinin yalnızca binaların hangi dereceye gireceğinin tesptine yönelik olduğu, çevre temizlik vergisi tarifesi düzenleme yetkilerinin bulunmadığı, olayda ise ASKİ Genel Kurulu tarafından yetkisi bulunmadığı halde çevre temizlik vergisi tarifesi düzenlendiğinden anılan tarifenin dava konusu kısmında isabet görülmediği gerekçesiyle kabul eden … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının; 2464 sayılı Kanunda yapılan değişiklik sonrasında atık su bedelinin çevre temizlik vergisi kapsamı dışında kaldığı ve söz konusu tarifenin halen yürürlükte olan 2560 sayılı Kanunun 23. maddesine dayanılarak yapıldığı, uyuşmazlığın görüm ve çözümünün vergi mahkemesinin görevine girmediği ileri sürülerek bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti : Temyiz isteminin reddi gerektği savunulmuştur.
Danıştay Savcısı …ün Düşüncesi: İdare ve vergi mahkemelerince verilen kararların temyizen incelenerek bozulabilmesi için, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49 uncu maddesinin birinci fıkrasında belirtilen nedenlerin bulunması gerekmektedir.
Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, söz konusu maddede yazılı nedenlerden hiçbirisine uymadığından, istemin reddi ile temyiz edilen Mahkeme kararının onanmasının uygun olacağı düşünülmektedir.
Tetkik Hakimi …'ın Düşüncesi: 2464 sayılı Belediye Gelirleri Kanununun mükerrer 44. maddesinde 5035 sayılı Kanunun 41. maddesi ile yapılan değişiklik ile atık su bedeli çevre temizlik vergisi kapsamı dışına çıkarılmış olup, atık su bedeli tarifesinin vergi tarifesi niteliği ortadan kalktığından artık 2560 sayılı Kanun uyarınca atık su uzaklaştırma hizmeti karşılığı ücret niteliğinde atık su bedeli tarifesi yapılmasına ve atık su bedeli alınmasına yasal engel bulunmadığı, anılan Kanuna göre ve idarenin tek taraflı, kamu gücüne dayanarak tesis ettiği düzenleyici işlem olan atık su bedeli tarifesine karşı açılan davanın vergi mahkemesinin görevine girmediğinden, mahkemece davanın görev yönünden reddi ile dosyanın görevli ve yetkili idare mahkemesine gönderilmesi gerekirken işin esası hakında karar verilmesinde isabet bulunmadığından, yazılı gerekçeyle davayı kabul eden vergi mahkemesi kararının bozulması gerekeceği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Dokuzuncu Dairesince işin gereği görüşüldü:
Uyuşmazlıkta, ASKİ Genel Kurulunun 2004 yılına ilşkin … tarih ve … sayılı Mali Ücret Tarifesi Kararının 2. maddesinin ''Yeraltından Çıkarılan Sulardan Alınacak Kullanılmış Su Uzaklaştırma (Çakma Su) Ücreti'' başlıklı bölümünün 4/f maddesi ile aynı maddenin son fıkrasında yer alan ''Devlet İstatistik Enstitüsünce açıklanacak olan aylık toptan eşya fiyat endeksindeki artışlar 1. ve 2. maddedeki ücretlere aynen yansıtılacaktır'' hükmünün iptali istemiyle açılan davayı kabul eden Vergi Mahkemesi kararının bozulması istenilmektedir.
2576 sayılı Bölge İdare Mahkemeleri, İdare Mahkemeleri ve Vergi Mahkemelerinin Kuruluşu ve Görevleri Hakkında Kanunun "Vergi Mahkemelerinin Görevleri" başlıklı 6. maddesinde; Vergi Mahkemelerinin, genel bütçeye, il özel idareleri, belediye ve köylere ait vergi, resim ve harçlar ile benzeri mali yükümler ve bunların zam ve cezaları ile tarifelere ilişkin davaları, yukarda sayılan konularda 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun uygulanmasına ilşkin davaları, diğer Kanunlarla verilen işleri çözümleyeceği hükme bağlanmıştır.
2560 sayılı İstanbul Su ve Kanalizasyon İdaresinin Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanunun 3305 sayılı Kanunun 2. maddesi ile değişik 23. maddesinde; su satışı, kanalizasyon tesisi bulunan yerlerdeki kullanılmış suların uzaklaştırılması, septik çukurların boşaltılması giderleri için ayrı tarife yapılacağı, bu tarifelerin tespitinde, yönetim ve işletme giderleri ile, amortismanları doğrudan gider yazılan (aktifleştirilemeyen) yenileme, ıslah ve tevsi giderleri ve % 10' dan aşağı olmayacak nispetinde bir kar oranı esas alınacağı, tarifelerin tespiti ile tahsilatla ilgili usul ve esasların bir yönetmelikle belirleneceği hükmüne yer verilmiştir.
2560 sayılı Kanunun 23. maddesi uyarınca alınan atık su bedeli, vergi, resim, harç ve benzeri mali yüküm niteliğide olmayıp aynı Kanununa dayanılarak çıkarılan Tarifeler Yönetmeliği uyarınca abonelik sözleşmesine göre ve kullanılmış suların uzaklaştırılması hizmeti karşılığında alınmaktadır. Nitekim Anayasa Mahkemesinin 14.2.1991 tarih ve E:1990/18, K:1991/4 saylı kararında da atık su bedelinin vergi, resim, harç ve benzeri mali yüküm olmadığı ve abonelik sözleşmesi ve özel hukuk ilşkisine dayanan ve hizmet karşılığı alınan bir bedel olduğu vurgulanmış yine Uyuşmazlık Mahkemesi Hukuk Bölümünün 14.10.1991 tarih ve E:1991/29, K:1991/29 sayılı kararında da atık su bedelinin vergi, resim, harç ve benzeri mali yüküm olmadığı ve bu bedelin abonelik sözleşmesi kapsamında hizmet karşılığı alınan bir bedel olduğundan uyuşmazlığın görüm ve çözüm merciinin adli yargı olduğu belirtilmiştir.
Ancak, 2464 sayılı Belediye Gelirleri Kanununa 15.7.1993 günlü Resmi Gazetede yayımlanan 3914 sayılı Kanunla eklenen ve "Çevre Temizlik Vergisi" başlığını taşıyan mükerrer 44. maddesinde; belediye sınırları ve mücavir alanlar içinde bulunan ve belediyelerin katı atık toplama ile kanalizasyon hizmetlerinden yararlanan konut, işyeri ve diğer şekillerde kullanılan binaların çevre temizlik vergisine tabi olduğu, çevre temizlik vergisinin katı atıklar için maddedeki tarifeye göre hesaplanacağı, belediyelerin, atıksu ile ilgili olarak da, katı atıklarla ilgili tarifede yer alan bina gruplarını topluca veya ayrı ayrı dikkate almak suretiyle su tüketim bedelini aşmamak üzere meclislerince belirlenecek miktarda çevre temizlik vergisi alacakları, atıksu ile ilgili çevre temizlik vergisinin su tüketim bedeli ile birlikte tarh ve tahakkuk etmiş sayılacağı ve bu bedel ile birlikte tahsil edileceği, su ve kanalizasyon hizmetleri ayrı bir kanunla düzenlenmiş bulunan belediyelerde ise atıksu bedellerinin tahsiline ilişkin uygulamanın kendi kanunlarındaki hükme bağlı olduğu belirtilmiş olup, bu madde hükmü ile birlikte kanalizasyon hizmetlerinden yararlananlardan alınan atıksu bedeli (atık suyun uzaklaştırılması karşılığında alınan atık su uzaklaştırma bedeli) 1.1.1994 tarihinden itibaren çevre temizlik vergisi kapsamına alınarak vergi olarak nitelendirilmesi nedeniyle bu tarihten itibaren atıksu bedelinin tespitinde 2560 sayılı Kanunun 23. maddesinin uygulanma olanağı kalmamış olup, atık su bedeli ve atık su bedeli tarifesi, vergi ve vergi tarifesi olması nedeniyle bunlara karşı açılan davalar 2576 sayılı Kanunun 6. maddesi uyarınca vergi mahkemelerinin görev alanına girmiştir.
Öte yandan, 2464 sayılı Belediye Gelirleri Kanununun 5035 sayılı Kanunun 41. maddesiyle 1.1.2004 tarhinde yürürlüğe giren değişik mükerrer 44. maddesinde; Belediye sınırları ve mücavir alanlar içinde bulunan ve belediyelerin çevre temizlik hizmetlerinden yararlanan konut, işyeri ve diğer şekillerde kulanılan binaların çevre temizlik vergisine tabi olduğu, konutlara ait çevre temizlik vergisinin, su tüketim miktarı esas alınmak suretiyle metreküp başına 100.000 TL olarak hesaplanacağı, işyerleri ve diğer şekillerde kullanılan binalara ait verginin belirtilen tarifeye göre alınacağı, belediye çevre temizlik hizmetinden yararlanan ancak, su ihtiyacını belediyece tesis edilmiş su şebekesi haricinden karşılayan konutlara ilişkin çevre temizlik vergisinin tarifenin yedinci gurubunun belediye meclisince belirlenecek derecesi üzerinden hesaplanacağı, su tüketim miktarı esas alınmak suretiyle hesaplanan çevre temizlik vergisinin, su faturasında ayrıca gösterilmek suretiyle tahakkuk etmiş sayılacağı, bu suretle tahakkuk eden verginin su tüketim bedeli ile birlikte belediyelerce tahsil edileceği, su ve kanalizasyon hizmetleri ayrı bir kanunla düzenlenmiş bulunan büyükşehir belediye sınırları ve mücavir alanlardaki çevre temizlik vergisinin ise 2560 sayılı Kanun hükümlerine göre kurulan su ve kanalizasyon idarelerince tahsil edileceği, işyeri ve diğer şekillerde kullanılan binalara ait çevre temizlik vergisinin belediyelerce binaların tarifelerdeki derecelere intibak ettirilmesi üzerine her yılın Ocak ayında yıllık tutarı itibarıyla tahakkuk etmiş sayılacağı, tahakkuk eden verginin bir defaya mahsus olmak üzere, belediyelerin ilan mahallerinde bir ay süreyle topluca ilan edileceği, işyeri ve diğer şekilde kullanılan binalarla ilgili olarak tahakkuk eden bu verginin her yıl, emlak vergisinin taksit sürelerinde ödeneceği, bu maddenin dördüncü ve beşinci fıkralarında yer alan tutarların her yıl yeniden değerleme oranında arttırılacağı, bu tutarların belirlenmesinde, vergi tutarlarının yüzde beşini aşmayan kesirlerin dikkate alınmayacağı, Bakanlar Kurulunun; beşinci fıkradaki tarifede yer alan bina guruplarını belirlemeye ve bu maddenin dördüncü ve beşinci fıkralarında yer alan tutarları, yöreler, belediyelerin nüfusları ve bina gurupları itibarıyla ayrı ayrı dörtte birine kadar indirmeye veya yarısına kadar arttırmaya yetkili olduğu, belediye meclislerinin mahallin sosyal ve ekonomik farklılıkları ile büyüklüklerini dikkate alarak binaların hangi dereceye gireceğini tespite yetkili olduğu hükmüne yer verilmiştir.
2464 sayılı Kanunun mükerrer 44.maddesinde 5035 sayılı Kanunun 41. maddesiyle yapılan değişiklik ile çevre temizlik vergisi tarife, tarh, tahakkuk ve tahsil usulleri yeniden düzenlenmiş ve çevre temizlik vergisinin, çevre temizlik hizmetlerinden yararlanalardan alınacağı belirtilmek suretiyle atık su bedeli ve atık su bedeli tarifesi çevre temizlik vergisi kapsamı dışına çıkarılmıştır. Nitekim, anılan Kanunda katı atık ve atık su bedeline yer verilmediği gibi gerekçesinde de büyükşehir belediyesine dahil bulunmayan belediyelerin sınırları ve mücavir alanları içinde bulunan binaları kullananlardan su tüketim bedeli üzerinden alınmakta olan atık su ile ilgili çevre temizlik vergisinin kaldırıldığı vurgulanmıştır.
Böylece 1.1.2004 tarihinden itibaren kanun koyucu tarafından kanalizasyon hizmetinden yararlananladan alınması öngörülen atık suya ilişkin çevre temizlik vergisinin (atık su bedeli) kaldırıldığı, bir başka anlatımla atık su bedelinin ve tarifesinin vergi ve vergi tarifesi niteliğinin ortadan kalktığı anlaşılmakta olup, 2560 sayılı Kanunun 23. maddesi uyarınca atık suyun uzaklaştırılması hizmeti (kanalizasyondan yararlanma) karşılığı istenilen atık su bedeli vergi, resim, harç ve benzeri mali yüküm olmadığından abonelik sözleşmesine dayanılarak istenilen atık su bedeline karşı açılan davanın görüm ve çözüm yerinin adli yargı mercii olduğu, idarenin tek taraflı kamu gücüne dayanarak tesis ettiği düzenleyici işlem olan atık su bedeli tarifesine karşı açılan davanın vergi mahkemesinin görevine girmediği, uyuşmazlığın görüm ve çözüm yerinin idare mahkemesi olduğu sonucuna ulaşılmıştır. Nitekim 2560 sayılı Kanunun 23. maddesi uyarınca yapılan su bedeli tarifelerine karşı açılan davalarda idare mahkemelerince sonuçlandırılmaktadır.
Her ne kadar Vergi Mahkemesince 5035 sayılı Kanunla getirilen düzenlemeyle katı atık ve atık suya ilişkin çevre temizlik vergisinin bir çatı altında toplandığı ve atık su bedelinin vergi niteliğinin korunduğu ifade edilmiş ise de, mahkemece bu sonuca yorum yoluyla ulaşılmış olup, söz konusu Kanunda ve gerekçesinde bu doğrultuda bir ibare yer almadığı gibi vergi alınabilmesi için verginin konusu, tarifesi, matrahı, tarh, tahakkuk, tebliğ ve tahsil usullerinin kanunla düzenlenmesi ve düzenlemenin lafzen ve ruhen açık olması gerektiği, Anayasa'nın 73. maddesinde de vergi, resim, harç ve benzeri mali yükümlerin kanunla konulacağı, değiştirileceği veya kaldırılacağı kuralına yer verildiği dikkate alındığında değişiklik sonrasında atık su bedelinin çevre temizlik vergisi kapsamında bulunduğu yorumuna katılmaya yasal olanak bulunmamaktadır.
Bu durumda, dava konusu atık su bedeli tarifesine ilişkin uyuşmazlığın görüm ve çözüm yeri idare mahkemesi olduğundan davanın görev yönünden reddi ile dosyanın görevli ve yetkili idare mahkemesine gönderilmesi gerekirken Vergi Mahkemesince işin esası hakkında karar verilmesinde isabet görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, temyiz isteminin kabulüne, … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının bozulmasına 9.2.2006 tarihinde oybirliği ile karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.