5846 Sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2019/33518 Esas 2020/6373 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
19. Ceza Dairesi
Esas No: 2019/33518
Karar No: 2020/6373
Karar Tarihi: 11.06.2020

5846 Sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2019/33518 Esas 2020/6373 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Fikri ve Sınaî Haklar Ceza Mahkemesi tarafından verilen bir kararın temyiz edildiği belirtilmiştir. Dosyanın incelenmesi sonucunda, başka sebepler bulunmadığından temyiz isteğinin reddedildiği ve mahkumiyet kararının yerinde görüldüğü belirtilmiştir. Ancak, bandrol yükümlülüğüne aykırılık suçlarıyla ilgili olarak, suçun mağdurunun doğrudan eser sahipleri olmayıp toplumu oluşturan bireyler olduğu açıklanmıştır. Bu nedenle, meslek birliklerinin şikayetçi olması halinde de durumun değişmeyeceği belirtilmiştir. Dosyanın incelenmesi sonucunda, sanığın bir suç işleme kararının icrası kapsamında, değişik zamanlarda aynı mağdura karşı aynı suçu birden fazla işleyip işlemediğinin ve hakkında TCK'nin 43/1. maddesinin uygulanması gerekip gerekmediğinin tartışılması gerektiği sonucuna varılmıştır. Bu sebeple, hükmün bozulmasına ve dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
Kanun maddeleri: 5846 Sayılı Kanun, 5237 Sayılı TCK, 1412 Sayılı CMUK'un 321. maddesi.
19. Ceza Dairesi         2019/33518 E.  ,  2020/6373 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Fikri ve Sınaî Haklar Ceza Mahkemesi
    SUÇ : 5846 Sayılı Kanuna Aykırılık
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
    Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
    Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
    Ancak;
    Yargıtay Ceza Genel Kurulunun Dairemizin de benimsediği 08/04/2014 tarih 2013/7-591 Esas 2014/171 karar sayılı kararında açıklandığı üzere, bandrol yükümlülüğüne aykırılık suçlarında suçun mağdurunun doğrudan eser sahipleri olmayıp toplumu oluşturan bireyler olduğu. 5237 sayılı TCK’nin hazırlanmasında esas alınan suç teorisine göre bu durumda yani suçun mağdurunun toplumu oluşturan bireyler olması halinde tüzel kişiler suçtan zarar gören olmalarına rağmen suçun mağduru sayılmayacağından meslek birliklerinin şikayetçi olması halinde de durumun değişmeyeceği cihetle; UYAP ortamında yapılan araştırmada benzer eylem nedeniyle sanık hakkında; İstanbul Anadolu 1. Fikri ve Sınaî Haklar Ceza Mahkemesinin 13.11.2014 tarih ve 2013/1339 Esas, 2014/1115 sayılı kararı ile verilip Dairemizin 2017/5687 karar sayılı ilamı ile onanarak kesinleşen dava dosyasının da mevcut bulunduğunun anlaşılması karşısında;
    Anılan dosya incelenerek, suç ve iddianame tarihleri dikkate alınıp hukuki kesintinin iddianamenin düzenlenmesiyle gerçekleşeceği gözetilmek suretiyle, sanığın bir suç işleme kararının icrası kapsamında, değişik zamanlarda aynı mağdura karşı aynı suçu birden fazla işleyip işlemediğinin ve hakkında TCK"nin 43/1. maddesinin uygulanması gerekip gerekmediğinin tartışılması zorunluluğu,
    Bozmayı gerektirmiş ve sanığın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca, tebliğnameye kısmen uygun olarak, BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, 11.06.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.







    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.