22. Hukuk Dairesi 2013/10841 E. , 2014/12827 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : İstanbul 5. İş Mahkemesi
TARİHİ : 12/03/2013
NUMARASI : 2011/746-2013/155
Hüküm süresi içinde davalı-karşı davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı-Karşı Davalı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, müvekkilinin davalı F.... da çalışıyorken bu bankanın davalı banka ile birleştiğini, davacıya çalışma koşullarında esaslı değişiklik teşkil eden yeni yönetmelik dayatıldığını, işe ihtiyacı olan davacının da bunu imzaladığını, daha sonra işten ayrılması için baskıya maruz kaldığını ve iş sözleşmesini çalışma koşullarında değişiklik yapılması, jestiyon primi ile fazla çalışma ücretlerinin ödenmemesi nedeniyle iş sözleşmesinin haklı nedenle feshi için koşulların olduğunu, ancak davalı işveren tarafından el altından dağıtılan ihtarnameyi kullandığını, bu noktada kandırıldığını ve iradesinin sakatlandığını iddia ederek kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, fazla çalışma ücreti, maddi tazminatı ile jestiyon primi alacaklarının faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı-Karşı Davacı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davacının iddialarının yerinde olmadığını, davacının kendisinin haklı neden yokken iş sözleşmesini feshettiğini ve davalıya ihbar tazminatı ödemesi gerektiğini savunarak davanın reddine, karşı davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.
Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davacı işçinin iş sözleşmesinin iradesinin sakatlanarak davalı tarafından feshedildiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı davalı-karşı davacı vekili temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1- Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2- Davacının iş sözleşmesinin kim tarafından ne şekilde sona erdirildiği taraflar arasında uyuşmazlık konusudur.
Davacı iradesinin sakatlanarak istifa dilekçesi mahiyetinde kendisinden belge alındığını ve bu şekilde iş sözleşmesinin davalı işverence sona erdirildiğini iddia ederken davalı ise davacının iş sözleşmesini haklı neden yokken feshettiğini savunmaktadır.
Somut olayda davacının 09.05.2011 tarihinde e-maille arkadaşı olduğu anlaşılan ve kendisi gibi F.... dan gelen banka avukatından işten ayrılma konusunda yardım istediği ve banka avukatının da e-maile ek olarak bir ihtarname verdiği, davacının da bunu doldurarak çalışma koşullarında hukuka aykırı değişiklik ve fazla çalışma ücretinin ödenmemesi nedeniyle iş sözleşmesini feshettiğini bildirdiği, davalı tarafından gönderilen cevapta ise iş sözleşmesinin haksız feshedildiği ve iş sözleşmesinin sona erdirildiği ifade edilmiştir.
Öncelikle davacının iradesinin sakatlanmadığı açık olup, feshin davacı işçi tarafından geldiğinden kuşku duyulmamalıdır. Bu noktada davacının fesihte bildirdiği nedenlerin mevcut olup olmadığı ile haklı neden teşkil edip etmediği belirlenmelidir.
Davalı tarafından davacıya 4857 sayılı İş Kanunu’nun 22. maddesi uyarınca yapılan değişiklik teklifi davacı tarafından kabul edilmiş olup, davacı tarafından ileri sürülen çalışma koşullarının uygulanmaması gerekçesi yerinde değildir. Diğer taraftan mahkemece davacının fazla çalışma ücreti alacağı olmadığı da belirlendiğinden davacının iş sözleşmesini haklı neden bulunmaksızın feshettiği sonucuna ulaşılmaktadır.
Gelinen noktada davacının kıdem ve ihbar tazminatı taleplerinin reddine karar verilmesi gerekirken bunun yapılmaması hatalıdır.
Sonuç:
Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 14.05.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.