Esas No: 2020/3595
Karar No: 2021/5602
Karar Tarihi: 26.10.2021
Danıştay 4. Daire 2020/3595 Esas 2021/5602 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2020/3595
Karar No : 2021/5602
TEMYİZ EDEN (DAVALI) :…Vergi Dairesi Başkanlığı
(… Vergi Dairesi Müdürlüğü)
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVACI) : … Mühendislik İnşaat Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı şirket tarafından, adına düzenlenen … tarih ve … sayılı ödeme emrinin, ödeme emri içeriği vergi borçları nedeniyle düzenlenen ihbarnamelerin ve hakkında düzenlenen vergi inceleme raporunun iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Danıştay bozma kararı üzerine, Vergi Mahkemesince verilen kararda; Mahkemelerinin 29/11/2019 tarihli ara kararı ile davalı idareden; davacının 6552 sayılı Kanun kapsamında yapılandırma talebinde bulunup bulunmadığı, yapılandırma talebinde bulunulmuşsa bu talebin dava konusu ödeme emrinde yer alan vergi borçlarını kapsayıp kapsamadığı ve yapılandırmanın halen aktif olup olmadığı hususunun açıklanmasının istenildiği, davalı idare tarafından gönderilen bilgi ve belgelerden ise; dava konusu vergi borçlarına yönelik olarak 6552 sayılı Kanundan yararlanıldığı, ancak davacı tarafından 28/04/2015 tarihli dilekçe ile Mahkemenin dava konusu ödeme emrinin yürütmesinin durdurulması kararının da eklenmesi suretiyle 6552 sayılı Kanun çerçevesinde yapılan yapılandırmanın bozularak Mahkeme kararının işleme konulmasının istenildiği, 29/04/2015 tarihinde de söz konusu yapılandırmanın iptal edildiğinin anlaşıldığı, bu nedenle davaya konu amme alacakları için 6552 sayılı Kanun kapsamındaki yapılandırmanın hukuk alemindeki varlığının devam etmediği anlaşıldığından, uyuşmazlığın esasının incelenmesi gerektiği, olayda; davacı şirket adına re'sen yapılan tarhiyat ve kesilen cezalara ilişkin ihbarnamelerin şirket ortağı olduğunu beyan eden …'e dairede tebliğ edilerek, sonrasında da amme alacağının kesinleştiğinden bahisle şirket adına ödeme emri düzenlenmiş ise de, 23/01/2009 tarih 7234 sayılı Türkiye Ticaret Sicil Gazetesine göre …'ün 20/01/2009 tarihinde tescil edilen 13/01/2009 tarihli ortaklar kurulu kararı ile şirketteki hissesini ...'e devrettiği ve şirket müdürlüğü görevine de son verildiği görüldüğünden, ihbarnamelerin tebliğ edildiği 11/12/2013 tarihinde şirketi temsile yetkili şirket müdürü veya şirket ortağı sıfatı bulunmayan kişiye yapılan tebliğatın usulüne uygun olmadığı, bu haliyle kesinleşmeyen amme alacaklarının tahsili amacıyla düzenlenen dava konusu ödeme emrinin belirtilen kısmında hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna ulaşılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından, yapılan işlemlerin yasal ve yerinde olduğu belirtilerek temyiz isteminin kabulü ile Vergi Mahkemesi kararının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Cevap verilmemiştir.
TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Davacı tarafından dosyaya sunulan dava dilekçesi incelendiğinde; ''dava konusu'' kısmında, adına düzenlenen ödeme emrinin 979.107,90 TL'lik ilk 22 sırasında yer alan amme alacaklarına ilişkin kısmın iptalinin istenildiği, dava dilekçesi ekinde adına düzenlenen ... tarih ve ... sayılı ödeme emrinin ibraz edildiği, her ne kadar dava dilekçesinin diğer bölümlerinde ''ihbarnamenin iptaline'', ''vergi ve cezaların kaldırılmasına'', ''vergi inceleme raporunun iptaline'' vb. ifadelere yer verilmiş ise de, dava konusu edilen işlemin adına düzenlenen ödeme emrine ilişkin olduğunun açıkça anlaşıldığı, öte yandan Danıştay Dördüncü Dairesinin 09/04/2019 tarih ve E:2015/9553, K:2019/2746 sayılı kararının ''Dava konusu istem'' bölümünde ''Davacı şirket adına düzenlenen … tarih ve … sayılı ödeme emrinin iptali istenilmiştir.'' denilerek uyuşmazlığın ödeme emrine ilişkin olarak değerlendirildiği, davacı tarafından yargılama aşamasında diğer taleplerinin değerlendirilmediğine ilişkin herhangi bir itiraz ileri sürülmediği, usul ekonomisi ilkesi de dikkate alındığında bu haliyle dava konusu istem hususunda tereddüt bulunmadığı anlaşıldığından, temyiz isteminin esasının incelenmesi gerektiği, esasa gelince; usul ve yasaya uygun olan Vergi Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE :
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun “Davaların karara bağlanması” başlıklı 22. maddesinin 1. fıkrasında, konular aydınlandığında meselelerin sırasıyla oya konulacağı ve karara bağlanacağı hükmüne yer verilmiş, aynı Kanunun “Kararlarda bulunacak hususlar” başlıklı 24. maddesinin (e) bendinde, kararın dayandığı hukuki sebepler ile gerekçesi ve hükmün; tazminat davalarında hükmedilen tazminatın miktarının kararlarda belirtileceği ifade edilmiş, 49. maddesinin 1. fıkrasının (c) bendinde ise, usul hükümlerine uyulmamış olunması kararların bozulması sebepleri arasında sayılmıştır.
Temyize konu mahkeme kararında, davanın, davacı adına düzenlenen … tarih ve … sayılı ödeme emrinin 979.107,90 TL'lik ilk 22 sırasında yer alan amme alacaklarına ilişkin kısmın iptalinin istenildiği belirtilmiştir.
Ancak dava dilekçesi incelendiğinde, davacı tarafından, adına düzenlenen … tarih ve … sayılı ödeme emrinin, ödeme emri içeriği vergi borçları nedeniyle düzenlenen ihbarnamelerin ve hakkında düzenlenen vergi inceleme raporlarının da iptalinin istenildiği, dava dilekçesindeki bu istemler hakkında hüküm kurulmadığı görülmüş olup, bu durum yukarıda bahsi geçen 2577 sayılı Kanunun 49. maddesi uyarınca açıkça bozma nedeni olarak sayılmıştır.
Bu itibarla, davacı adına tanzim olunan … tarih ve … sayılı ödeme emri içeriğinde yer alan vergi borçları için düzenlenen ihbarnameler hakkında inceleme yapılarak ve vergi inceleme raporunun iptali istemi yönünden işin esasının incelenmesi suretiyle karar verilmesi gerektiğinden Vergi Mahkemesi kararında hukuki isabet görülmemiştir.
Öte yandan, yeniden verilecek kararda ihbarname içeriği vergi ve cezaların esasının incelenmesi durumunda dava konusu ödeme emri için de yeniden hüküm kurulacağı tabidir.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1.Temyiz isteminin kabulüne,
2.Temyize konu … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
3.Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Vergi Mahkemesine gönderilmesine,
4.2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen onbeş (15) gün içinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 26/10/2021 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.
(X) KARŞI OY :
Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, temyize konu mahkeme kararının bozulmasını sağlayacak nitelikte bulunmadığından temyiz isteminin reddi gerektiği görüşüyle Dairemiz kararına katılmıyoruz.