Tehdit - Yargıtay 4. Ceza Dairesi 2013/37980 Esas 2016/3816 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
4. Ceza Dairesi
Esas No: 2013/37980
Karar No: 2016/3816
Karar Tarihi: 02.03.2016

Tehdit - Yargıtay 4. Ceza Dairesi 2013/37980 Esas 2016/3816 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Sulh Ceza Mahkemesi tarafından verilen bir tehdit suçuyla ilgili mahkumiyet hükmü temyiz edilmiştir. Temyiz isteği reddedilerek, hükmün esasına geçilmiştir. Sanığa yükletilen tehdit eyleminin somut bir çözümü haklı kıldığı ve sanığın suçu işlediği kanıtlanmıştır. Temyiz nedenleri yetersiz görülmüş ve hükümde hukuka aykırılık tespit edilmemiştir. Ancak, Anayasa Mahkemesi'nin kararı gereği, TCK'nın 53. maddesi (1) numaralı fıkrasının (b) bendinde yer alan \"ve diğer siyasi hakları kullanmaktan\" ibaresinin iptal edilmesi ve hükümlünün seçme ve seçilme ehliyetleriyle ilgili haklarından yoksun bırakılamayacağına karar verilmiştir. Bu nedenle, hükümde düzeltme yapılması gerekmekte ve TCK'nın 53. maddesi (b) bendinin çıkarılması talep edilmektedir. Yargıtay 4. Ceza Dairesi, hükümde düzeltme yapılması talebini kabul ederken, diğer yönleri Kanuna uygun bulunan hükmü onamıştır. Kanun maddesi olarak TCK'nın 53. maddesi belirtilmiştir.
4. Ceza Dairesi         2013/37980 E.  ,  2016/3816 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Sulh Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Tehdit
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
    Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
    Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede:
    Sanığa yükletilen tehdit eylemiyle ulaşılan çözümü haklı kılıcı zorunlu öğelerinin ve bu eylemin sanık tarafından işlendiğinin Kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı; böylece olaylara ilişkin sorunlarda gerekçenin yeterli bulunduğu;
    Eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanunda öngörülen suç tipine uyduğu,
    Anlaşılmış ve ileri sürülen başkaca temyiz nedenleri yerinde görülmediği gibi hükmü etkileyecek oranda hukuka aykırılığa da rastlanmamıştır.
    Ancak,
    Anayasa Mahkemesi’nin hükümden sonra 24/11/2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 08/10/2015 gün ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı kararı ile TCK’nın 53. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (b) bendinde yer alan “ve diğer siyasi hakları kullanmaktan” ibaresinin iptaline karar verilmiş, ayrıca aynı bentte yer alan “seçme ve seçilme” ehliyetleri ile ilgili olarak da, hükümlünün, hapis cezasına mahkumiyetin kanuni sonucu olarak bu hak ve ehliyetlerden yoksun bırakılması uygulamasını engelleyici nitelikte iptal kararları verilmiş olması ve doğan boşluk nedeniyle bu hususta yeni bir yasal düzenleme yapılması ihtiyacının ortaya çıkması karşısında, yerel mahkeme hükmünde bu hak ve ehliyetlerden yoksun bırakmaya ilişkin uygulamanın dayanaksız kalması,
    Bozmayı gerektirmiş ve sanık ...’ın temyiz iddiaları bu nedenle yerinde ise de, bu aykırılık, yeniden duruşma yapılmasına gerek olmaksızın düzeltilebilir nitelikte bir yanılgı olduğundan, temyiz edilen kararın açıklanan noktası tebliğnameye kısmen uygun olarak, hükümde TCK’nın 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin kısımdan (b) ibaresinin çıkartılarak DÜZELTİLMEK ve başkaca yönleri Kanuna uygun bulunan hüküm, bu bağlamda ONANMAK suretiyle 5320 sayılı Kanunun 8/1. madde ve fıkrası aracılığıyla 1412 sayılı CMUK"un 322. maddesi uyarınca davanın esasına, 02.03.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.



    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.