Abaküs Yazılım
19. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/16077
Karar No: 2017/4063
Karar Tarihi: 22.05.2017

Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2016/16077 Esas 2017/4063 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacı, müvekkilinin medikal ürünlerin satışı işi ile uğraştığını, davalı şirketin talebi üzerine satılan ürünlere yönelik fatura düzenlendiğini ve fatura konusu ürünlerin teslim edilmesine rağmen davalının fatura bedelini ödemediğini belirterek itirazın iptali ile %20 oranında icra inkar tazminatına karar verilmesini talep etmiştir. Davalı ise, alacak bedelinin kurum tarafından kesildiğini ve bu sebeple dava konusu olmadığını savunmuştur. Mahkeme, davacı şirket yetkilisinin ticari temsil yetkisi olmamasına rağmen, davalı şirkete kesinti yapılan tıbbi malzemelerin bedelini istemeyeceklerine yönelik verdiği taahhüdün, davacı şirketin kaşesini kullandığı ve ticari ilişkiyi yürüttüğü için davalıda temsilci olduğu izlenimini uyandırdığını kabul ederek, davanın reddine karar vermiştir. Ancak, taahhütnamedeki imzanın şirket yetkilisine ait olmadığına dair yapılan itiraz kabul edilmiş ve taahhütname davacıyı bağlamaz hale gelmiştir. Bu nedenle davanın kabulü gerektiği, mahkeme kararının bozulması gerektiği hükme bağlanmıştır.
Kararda geçen Kanun Maddeleri:
- İcra ve İflas Kanunu, Madde 83-85
- Borçlar Kanunu, Madde 142-143
19. Hukuk Dairesi         2016/16077 E.  ,  2017/4063 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

    Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.


    - K A R A R -

    Davacı vekili, müvekkilinin medikal ürünlerin satışı işi ile uğraştığını, davalı şirketin talebi üzerine satılan medikal ürünlere yönelik fatura düzenlendiğini ve fatura konusu ürünlerin teslim edilmesine rağmen davalının fatura bedelini ödemediğini, alacağın tahsili için başlatılan icra takibinin davalının haksız itirazı ile durduğunu ileri sürerek itirazın iptali ile %20 oranında icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, müvekkiline ait hastane ile ... arasındaki sözleşmeye göre hastalarda kullanılan tıbbi malzeme bedellerinin, davacının dava konusu yaptığı faturalarında ...’ya fatura edildiğini, ancak ...’nın davacının fatura ettiği malzeme bedelini ödemediğini, ...’nın davaya konu fatura bedeli kadar müvekkilinin hakedişinden kesinti yaptığını, davacıdan bu malzemelerin “bedeli ...’dan tahsil edilmek şartı ve tahsil edildikten sonra ödenmek üzere” temin edildiğini, fatura üzerinde yer alan kaşede de, “fatura bedeli kurumdan tahsil edildikten sonra 5 iş günü içinde ilgili firma hesabına havale yapılacaktır.” yazdığını, müvekkilinin bu tıbbi malzemeden hiç bir kazancı olmadığını, davacı şirket yetkilisinin de müvekkiline ... tarafından kesinti yapılan tıbbi malzeme bedellerini istemeyeceğini taahhüt ettiğini belirterek davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davacı şirket yetkilisinin ticari temsil yetkisi olmasa da davalı şirkete ... tarafından kesinti yapılan tıbbi malzemelerin bedelini istemeyeceklerine yönelik taahhüdün, davacı şirketin kaşesini kullandığı ve ticari ilişkiyi yürüttüğü için davalıda temsilci olduğu izlenimini uyandırdığını kabul etmek gerektiği, bu nedenle söz konusu taaahhüdün davacı şirket için bağlayıcı olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir.
    Dava, satış bedelinin tahsili için başlatılan icra takibinde itirazın iptali istemine ilişkindir. Davacının faturaya konu malları davalıya teslim ettiği ve davalı tarafından kullanıldığı çekişmesizdir. Mahkemece 07.01.2013 tarihli taahhütnameye istinaden davanın reddine karar verilmiş ise de taahhütnamedeki imzanın şirket yetkilisine ait olmadığına dair itirazda bulunulmuş ve mahkemede imzanın şirket yetkilisi tarafından atılmadığını kabul etmiştir. Bu durumda taahhütname davacıyı bağlamaz. Bu nedenle davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde red kararı verilmesi doğru olmamış, mahkeme kararının bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 22/05/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.





    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi