Esas No: 2021/4651
Karar No: 2021/5595
Karar Tarihi: 26.10.2021
Danıştay 4. Daire 2021/4651 Esas 2021/5595 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2021/4651
Karar No : 2021/5595
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : …Vergi Dairesi Başkanlığı
(… Vergi Dairesi Müdürlüğü)
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVACI) : … Eğitim Kurumları Ticaret Anonim Şirketi
İSTEMİN KONUSU : …Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı tarafından, davalı idarenin hakkında … tarih ve … sayılı Vergi Tekniği Raporu bulunan Üsküdar Vergi Dairesi mükellefi … Reklam Organizasyon Tur. İnş. Gaz. ve Tic. Ltd. Şti. hakkında olumsuz tespit bulunduğu, bu nedenle bu mükelleften 2016/2017 döneminde alınan faturaların KDV Genel Uygulama Tebliğinin (IV/E-5) bölümündeki açıklamalara göre ispat edilmesi veya ilgili dönem beyanlarının Tebliğ'de belirtilen şekilde düzeltilmesi aksi takdirde özel esaslar uygulanacağını şeklindeki, … tarih ve …sayılı olumsuz tespit konulu işlemi ile, bu işleme istinaden ihtirazi kayıtla 2017/1. dönemi için verilen düzeltme beyannamesi üzerine yapılan tahakkukun iptali ile 228.870,00-TL tutarındaki katma değer vergisinin ilgili dönemine ilişkin olarak indirime tabi olması istenilmektedir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Mahkemelerinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararı ile bozulması üzerine Mahkemelerinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararında; davacı tarafından ihtirazi kayıtla verilen düzeltme beyannamesine konu faturaları düzenleyen Üsküdar Vergi Dairesi mükellefi, … Reklam Organizasyon Turizm İnşaat Gaz. ve Tic. Ltd. Şti. hakkında düzenlenen vergi tekniği raporundaki tespitlerden; adı geçen mükellefin uyuşmazlık konusu dönemde hiçbir ticari faaliyetinin bulunmadığı somut olarak ortaya konulamadığından, dava konusu tahakkukta hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: Bölge İdare Mahkemesince; istinaf başvurusuna konu Vergi Mahkemesi kararının usul ve hukuka uygun olduğu ve davalı tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından, idarelerince yapılan işlemlerin usul ve yasaya uygun olarak tesis edildiği ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmuştur.
TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE :
213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 3/B maddesinde, vergilendirmede vergiyi doğuran olay ve bu olaya ilişkin muamelelerin gerçek mahiyetinin esas olduğu, 134. maddesinin 1. fıkrasında, vergi incelemesinden maksadın, ödenmesi gereken vergilerin doğruluğunu araştırmak, tespit etmek ve sağlamak olduğu kurala bağlanmış, 359. maddesinin (b) bendinde ise gerçek bir muamele veya durum olmadığı halde bunlar varmış gibi düzenlenen belgeler, sahte belge olarak tanımlanmıştır.
3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu'nun 29. maddesinin 1. fıkrasının (a) bendinde; mükelleflerin, yaptıkları vergiye tabi işlemler üzerinden hesaplanan katma değer vergisinden, bu Kanunda aksine hüküm olmadıkça faaliyetlerine ilişkin olarak, kendilerine yapılan teslim ve hizmetler dolayısıyla hesaplanarak düzenlenen fatura ve benzeri vesikalarda gösterilen katma değer vergisinin indirilebileceği hükme bağlanmıştır.
Katma değer vergisi, bünyesinde yer alan indirim müessesesiyle yansıtılabilir bir vergidir. Katma değer vergisi sisteminde mükellef ve sorumlu; üretim ve dağıtım kademeleri içinde, verginin tahsiline, indirimlerin yapılmasına, beyan edilip ödenmesine aracılık eder. Bu bakımdan indirim, mükellefiyete bağlı bir görev olduğu kadar aynı zamanda bir haktır. Katma değer vergisinde genel prensip, vergiye tabi teslimler üzerinden hesaplanan vergiden, alış faturalarında gösterilen verginin indirilmesidir. Katma değer vergisi indirimi hakkından yararlanabilmek için Kanun bazı şartların varlığını öngörmüştür. Bu şartların bir kısmı esasa, bir kısmı ise şekle ilişkindir. Katma değer vergisi, vergiyi doğuran olayın gerçekleşmesi halinde, zincirleme olarak kendi içinde otokontrol sistemi taşımaktadır.
Kayıt ve belge nizamına uyulması ve faturaların gerçek bir mal teslimi veya hizmet ifasına dayanması halinde, mal teslimi veya hizmet ifasına bağlı olarak tahsil edilen katma değer vergisinden, mükelleflerin kendilerine yapılan teslim ve ifaya ilişkin olarak ödedikleri katma değer vergisini indirmeleri mümkün olup, aksi durumda, faturaların gerçek bir mal teslimi veya hizmet ifasına dayanmadığının tespiti halinde, bu faturalarda yer alan katma değer vergisinin indirimi mümkün bulunmamaktadır.
Buna göre, alış belgelerinde yer alan katma değer vergisinin indirim konusu yapılabilmesi için, alış faturası ya da benzeri vesikalarda ayrıca gösterilmesi ve bu vesikaların kanuni defterlere kaydedildiğinin tevsik edilmesinin yanında, söz konusu belgelerin gerçeği yansıtması da gerekmektedir.
Yukarıda aktarılan mevzuat hükümlerine göre, uyuşmazlığın esasını, davacıya anılan faturaları düzenleyen firmanın düzenlediği faturaların, gerçek bir mal ve hizmet satışını içerip içermediği, dolayısıyla sahte olup olmadığı hususlarının tespiti oluşturmakta olup, uyuşmazlığın çözümü için söz konusu belgelerin hukuki mahiyetinin anlaşılabilmesi bakımından, bu belgeleri tanzim eden mükellef hakkında yapılan incelemeler sonucunda tespit edilen hususların irdelenmesi gerekmektedir.
Davacının fatura aldığı, Üsküdar Vergi Dairesi mükellefi … Reklam Organizasyon Tur. İnş. Gaz. ve Tic. Ltd. Şti. hakkında düzenlenen … tarih ve … sayılı vergi tekniği raporunda özetle; adı geçen mükellefin ''reklam ajansları faaliyetleri (kullanılacak medyanın seçimi, reklamın tasarımı, sözlerin yazılması, reklam filmleri için senaryonun yazımı, satış noktalarında reklam ürünlerinin gösterimi ve sunumu vb.)'' 05/07/2010 tarihinden itibaren faaliyette bulunmakta iken 28/02/2017 tarihinde mükellefiyetinin 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 160. maddesi ve 2004/13 seri nolu Uygulama İç Genelgesi gereği mükellefiyet kayıdının re'sen terkin edildiği, mükellefiyet kaydının re'sen terkin edilmiş olması ve şirket ortağı ve temsilcisi …'a 22/05/2017 tarihinde defter ve belge isteme yazısı dairede elden tebliğ edilmesine rağmen yasal süresinde defter ve belgelerin ibraz edilmediğinden, defter ve belgeler üzerinden inceleme yapılamadığı, … Mah. …Sok. No:… İç Kapı No:… …/ …adresinde 18/11/2015 tarihli e-yoklamada; adı geçen mükellefin şube olarak 10/11/2015 tarihinde faaliyetini sonlandırdığı ve tescil edildiği, anılan adresin merkeze dönüştüğü, 23/11/2015 tarihli e-yoklamada; anılan adresin merkez ofis olarak kullanıldığı, 200 m² olduğu, iş yerinde 3 tane ücretli çalışanın bulunduğu, 2 adet bilgisayar, 2 adet yazıcı ve muhtelif büro malzemelerinin bulunduğu, şirket çalışanı … nezdinde tespit edildiği, 28/03/2017 tarihinli e-yoklamada; adı geçen mükellefin faaliyetine devam etmediği, ilgili adresin boş ve kapalı olduğu, 07/04/2017 tarihli … Cad./ … adresindeki e-yoklamada; şube kapanış tarihinin 20/02/2017 olduğu, ilgili adresin etrafı çevrilmiş şeklinde inşaat halinde olduğu, 2016 ve 2017 yıllarında emtia ve hizmet satın aldığı mükelleflerin sırasıyla; %93, %26'sı sahte belge düzenleme şüphesiyle incelemesi devam eden mükelleflerden, 2017 yılı emtia ve hizmet aldığı mükelleflerin %63'ü ise sahte belge düzenleme incelemesi inceleme havuzda bulunan mükelleflerden oluştuğu, kanuni temsilcisinin %100 hisse payına sahip ve aynı zamanda şirket müdürü olan …'ın ortaklık ve/veya yöneticiliğinin bulunduğu mükellefler hakkında 10/04/2017 tarihli Özel Esaslara Alma Olur Yazısına istinaden ''Sahte belge düzenleme tespiti olanların Ortağı'' olarak özel esaslara tabi olduğu, GİBİNTRANET sistemi üzerinden yapılan ve noterler tarafından bildirilen defter görüntülenmesine ilişkin sorgulama sonucu, 2016 ve 2017 yıllarında sadece tutulması ve tasdik ettirilmesi zorunlu olan yasal defterlerden yalnızca envanter defterinin tasdikli olduğu, adı geçen mükellef adına kayıtlı herhangi bir motorlu taşıt ve gayrimenkul bulunmadığı, 2012 ve 2013 yılları haricinde kredi kartı ve pos cihazının bulunmadığı, adı geçen mükellefin Sosyal Güvenlik Kurumuna toplam 18.617,91-TL borcunun bulunduğu, 30/17/2017 tarihi itibariyle vadesi geçmiş ve bugün ödenmesi gereken toplam borcunun 76.625,82-TL olduğu, 2016 ve 2017 yıllarında gerçek bir mal teslimi veya hizmet ifasına dayalı ticari faaliyetinin olmadığı ve 01/01/2016 tarihinden itibaren düzenlediği faturaların mal veya hizmet teslimi olmaksızın komisyon karşılığında düzenlenen sahte faturalar olduğu tespitlerine yer verilmiştir.
Yukarıda belirtilen mevzuat hükümleri ile tespitlerin bir bütün halinde değerlendirilmesinden, adı geçen mükellefin ortağı ve aynı zamanda şirket müdürü olan …'a defter belge isteme yazısının tebliğ edilmesine rağmen; defter ve belgelerin ibraz edilmediği, tutulması ve tasdik ettirilmesi zorunlu defterlerden yalnızca envanter defterinin tasdikli olduğu, birtakım vergisel ödevlerini yerine getirmekle birlikte vergi borçlarını ödemediği, emtia ve hizmet aldığı mükelleflerin büyük bir kısmı hakkında sahte belge düzenleme şüphesiyle incelemesi devam eden mükelleflerden oluştuğu, bu büyüklükteki ticari faaliyet için gerekli iş yeri büyüklüğüne, işçi sayısınca, araç gereç ve emtia mevcuduna sahip olmadığı dolayısıyla şirket kapasitesinin belirtilen cirolarda iş yapmasının imkansız olduğu, 2016 yılında 12 ayda elde edilen katma değer vergisi matrahını, 2017 yılında Ocak ve Şubat aylarında aşmasına rağmen ticari faaaliyetine devam edilmemesinin ticari teamüllere uygun olmadığı, davacının da dosya içerisine iddialarını kanıtlamak için sunduğu belgelerin genel itibariyle 2015 yılına ait olduğu, '' Reklam Alanları Kiralama Sözleşmesinin'' 01/04/2015 tarihinde taraflarca imzalandığı ve elektrik direği … mecrası üzerinden yapılacak reklamların 20 Nisan-03 Mayıs, 04-17 Mayıs, 15-28 Mayıs, 27 Temmuz- 9 Ağustos , 10-23 Ağustos , 24 Ağustos- 6 Eylül, 7-20 Eylül 2015 tarihleri arasında davacının reklamlarının yayınlanması konusunda sözleşme imzalandığı, sözleşmenin ise reklam süreleri sonunda kendiliğinden sona ereceğinin belirtildiği hususları göz önüne alındığında, 2016 ve 2017 yıllarında adı geçen mükellef ile davacı arasında imzalanan ''Reklam Alanları Kiralama Sözleşmesi'' adı altında bir sözleşmenin imzalandığına yönelik dosya içerisinde belge bulunmadığı, 2016 ve 2017 yıllarında adı geçen mükellef tarafından davacıya düzenlenen fatura içeriklerinde elektrik direği … reklam adı altında fatura kesildiğinin davacı hakkında düzenlenen karşıt tespit tutanağı ile ortaya konulduğu, davacının ise aksini ispatlayacak belge sunmadığı hususları göz önünde bulundurulduğunda, adı geçen mükellefin düzenlediği faturaların muhteviyatı itibariyle sahte ve yanıltıcı belge olduğu sonucuna varılmış olup, istinaf başvurusunun reddine dair Vergi Dava Dairesi kararında hukuki isabet görülmemiştir.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1.Temyiz isteminin kabulüne,
2.Temyize konu … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
3.Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Vergi Dava Dairesine gönderilmesine, 26/10/2021 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.
(X) KARŞI OY :
Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, temyize konu mahkeme kararının bozulmasını sağlayacak nitelikte bulunmadığından temyiz isteminin reddi gerektiği görüşüyle Dairemiz kararına katılmıyoruz.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.