Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2006/13163 Esas 2007/792 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
2. Hukuk Dairesi
Esas No: 2006/13163
Karar No: 2007/792

Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2006/13163 Esas 2007/792 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Davalı tarafın temyiz itirazları yersiz bulunarak, boşanma hükmünün kesinleştiği tarihe kadar takdir edilen tedbir nafakasının devam edeceği kararlaştırılmıştır. Ancak tazminatlar, iştirak ve yoksulluk nafakası konusunda kısa kararla gerekçeli karar arasında çelişki yaratılmıştır. Bu durumda mahkemece yeniden karar oluşturulması gerekmektedir. Kararı bozan kanun maddesi Hukuk Usulü Muhakemeleri Yasası’nın 381/2 maddesi olup, tefhim edilen kararla gerekçeli kararda aykırılık diğer yönler incelenmeden tek başına bozma sebebi olur. Kararın yeniden düzenlenmesi ise l0.4.l992 tarihli 7/4 sayılı içtihadı birleştirme kararı gözetilerek yapılmalıdır.
2. Hukuk Dairesi         2006/13163 E.  ,  2007/792 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ       :Çivril A.H.(Aile) Mahkemesi
    TARİHİ        :5.6.2006
    NUMARASI              :222-332
    DAVA TÜRÜ       :Boşanma
    TEMYİZ EDEN       :Davalı    

    Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm tazminatlar, nafakalar ve şahsi ilişki yönünden temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
    1-#Dosyadaki yazılara ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına * ve özellikle ara kararları ile eş ve çocuk için takdir edilen tedbir nafakasının boşanma hükmünün kesinleştiği tarihe kadar devam edeceğine göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.
    2-Tazminatlar, iştirak ve yoksulluk nafakası konusunda kısa kararla gerekçeli karar arasında çelişki yaratılmıştır.
    # Hukuk Usulü Muhakemeleri Yasasının 38l/2 maddesi uyarınca kararın tefhimi en az 388.maddede belirtilen hüküm sonucunun duruşma tutanağına geçirilerek okunması suretiyle olur. Bu durumda gerekçeli kararın, tefhim edilen karar yanlışta olsa, buna uygun düzenlenmesi gerekmektedir. Yanlışlık ancak temyiz yoluna başvurulması ve kararın bozulması halinde düzeltilebilir. Tefhim edilen kararla gerekçeli karardaki aykırılık diğer yönler incelenmeden tek başına bozma sebebi olur. O halde mahkemece yapılacak iş,  l0.4.l992 tarihli 7/4 sayılı içtihadı birleştirme kararı gözetilerek yeniden karar oluşturmaktan ibarettir.
    SONUÇ : Temyiz edilen hükmün 2. bentte gösterilen sebeple BOZULMASINA, kararın bozma kapsamı dışında kalan yönlerinin ise ONANMASINA, temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere  oyçokluğuyla karar verildi.31.01.2007 (Çrş.)
     


    KARŞI OY YAZISI
    Kısa karar ile gerekçeli karar arasında * iştirak ve yoksulluk nafakası konusunda çelişki yaratıldığına ilişkin değerli çoğunluk ile aramızda “görüş birliği” vardır.
    Çekişme nedir?;
    Değerli çoğunluğun kısa karar ile gerekçeli karar “çelişkisine rağmen” işin esasının “diğer yönlerden” incelenebileceğine yönelik düşüncesine katılmıyorum.

        

    Dairemin “formüle edilmiş” ilke kararına göre:
    “...Hukuk Usulü Muhakemeleri Yasasının 38l/2 maddesi uyarınca kararın tefhimi en az 388.maddede belirtilen hüküm sonucunun duruşma tutanağına geçirilerek okunması suretiyle olur. Bu durumda gerekçeli kararın, tefhim edilen karar yanlış da olsa, buna uygun düzenlenmesi gerekmektedir. Yanlışlık ancak temyiz yoluna başvurulması ve kararın bozulması halinde düzeltilebilir. Tefhim edilen kararla gerekçeli kararda aykırılık diğer yönler incelenmeden tek başına bozma sebebi olur. O halde mahkemece yapılacak iş,  l0.4.l992 tarihli 7/4 sayılı içtihadı birleştirme kararı gözetilerek yeniden karar oluşturmaktan ibarettir.”
    Dikkat edilecek olursa Dairemin “formüle edilmiş” ilke kararına göre tefhim edilen kararla gerekçeli kararda aykırılık “diğer yönler incelenmeden” ve  “tek başına” bozma sebebi olur.
    Kaldı ki kısa kararla gerekçeli kararın “çelişik” olması “mutlak bir bozma sebebi” sayılır. (l0.4.l992 tarihli 7/4 sayılı içtihadı birleştirme kararı gerekçesi) l0.4.l992 tarihli 7/4 sayılı içtihadı birleştirme kararına göre sonradan yazılan gerekçeli kararın kısa karara “uygun olması” görüşü konusunda “oybirliği” vardır.
    l0.4.l992 tarihli 7/4 sayılı içtihadı birleştirme kararına göre yerel mahkeme “önceki kısa kararla bağlı olmaksızın” çelişkiyi kaldırmak suretiyle vicdani kanaatine göre karar verebilir. Öyle ki hâkim çelişkiyi gidererek davayı “görev yönünden” ya da “hak düşürücü süreden” bile reddedebilir! (l0.4.l992 tarihli 7/4 sayılı içtihadı birleştirme kararı gerekçesi)
    “Kısa karar ile gerekçeli kararda hükmün herhangi bir bölümü ile ilgili olarak çelişki yaratılması sonucu bozulması, hüküm maddelerinin ‘tümünü’ ortadan kaldırır. Yeniden verilecek kararda, tüm istekler hakkında yeniden ayrı ayrı karar verilmesini gerektirir. Açıklanan yasal nedenlerle ‘yok hükmünde’ olan önceki kararın temyiz edilmeyen bölümlerinin kesinleştiğine ilişkin görüş anılan inançları birleştirme kararına aykırıdır.” (Y2HD, 28.4.1999, 1986-4284, Ömer Uğur GENÇCAN, Öğreti ve Uygulamada Boşanma, Tazminat, Nafaka, Yetkin Yayınevi; I. Cilt, Ankara 2000 ,  II. Cilt,  Ankara 2000, Kısaltma: GENÇCAN-Boşanma, s. 1509)
    Çelişik kararın gerek “tamamının” gerekse “bir bölümünün” temyiz incelenmesine konu yapılması bu sebeple olanaksızdır. O halde mahkemece yapılacak iş,  l0.4.l992 tarihli 7/4 sayılı içtihadı birleştirme kararı gözetilerek “yeniden karar” oluşturmaktan ibarettir
    Bu sebeplerle değerli çoğunluğun görüşüne katılmıyorum.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.