Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2017/3304 Esas 2017/6675 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/3304
Karar No: 2017/6675
Karar Tarihi: 09.05.2017

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2017/3304 Esas 2017/6675 Karar Sayılı İlamı

8. Hukuk Dairesi         2017/3304 E.  ,  2017/6675 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : İtirazın Kaldırılması

    Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş olup hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.

    KARAR

    Davacı alacaklı 20.05.2010 başlangıç tarihli yazılı kira akdine dayanarak 23.07.2015 tarihinde başlattığı icra takibi ile 20 Temmuz-20 Ağustos tarihleri arası bir aylık ödenmeyen net kira bedeli 6.250,00 TL kira alacağının tahsilini talep etmiştir. Davalı borçlu vekili 10.08.2015 tarihli itiraz dilekçesinde, müvekkilinin alacaklıya herhangi bir borcu bulunmadığını, aralarında ticari ilişki olmadığını, yapılmış sözleşmelerin de feshedildiğini, bu nedenle takibe, borca, faiz oranına ve işlemiş faize itiraz ettiğini bildirmiştir. Ödeme emrine davalı borçlu tarafından itiraz edilmesi üzerine, davacı alacaklı icra mahkemesine başvurarak itirazın kaldırılması isteminde bulunmuştur.
    Mahkemece, takibe konu alacağın dayanağı olan kira sözleşmesinin İİK’nun 68/1 maddesinde sayılan belgelerden olmadığı, bu sebeple alacaklı davacının alacağını İİK’nun 68/1 maddesinde sayılan belge ile ispat edemediği, takibe konu alacağın genel mahkemelerde yargılamayı gerektirdiği gerekçesiyle davacının davasının reddine karar verilmiş, karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, kira alacağının tahsili için başlatılan takibe itirazın kaldırılması istemine ilişkindir.
    İK 269/2 maddesinde, "ödeme emrinin tebliği üzerine borçlu yedi gün içinde itiraz sebeplerini 62.madde hükümleri dâhilinde icra dairesine bildirmeye mecburdur. Borçlu itirazında kira akdini ve varsa buna ait mukavelenamedeki imzasını açık ve kesin olarak ret etmez ise akdi kabul etmiş sayılır" hükmüne yer verilmiştir.
    Olayımızda; borçlu 10.08.2015 tarihli itiraz dilekçesinde davacı alacaklı ile aralarındaki kira ilişkisine itiraz etmediği gibi dayanak kira sözleşmesindeki imzasını da açıkça inkar etmemiştir. Davalı borçlu takibe itirazında açıkça ve ayrıca sözleşmeye karşı çıkmadığına göre İİK.’nun 269/2 maddesi gereğince kira ilişkisi kesinleşmiş olup, uyuşmazlıkta yargılamayı gerektirir bir durum bulunmamaktadır. Davalı borçlu kiranın ödendiğini veya sair bir sebeple istenemeyeceğini İİK.’nun 269/c maddesinde belirtilen belgelerle kanıtlamak durumundadır. Bu durumda mahkemece işin esasının incelenerek esas hakkında bir karar vermek gerekirken, yazılı gerekçe ile uyuşmazlığın yargılamayı gerektirdiğinden bahisle davanın reddine karar verilmesi doğru değildir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428 ve İİK.nın 366.maddesi uyarınca kararın BOZULMASINA, taraflarca İİK"nun 366/3. maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine 09.05.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.










    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.