19. Ceza Dairesi 2019/1494 E. , 2020/6362 K.
"İçtihat Metni"
Karşılıksız çek keşide etmek suçundan sanık ..."in 5941 sayılı Çek Kanunu"nun 5/1 ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 52. maddeleri gereğince 22.590,00 Türk lirası adlî para cezası ile cezalandırılmasına, 5941 sayılı Kanun"un 5/1. maddesi uyarınca çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağı konulmasına dair İstanbul 4. İcra Ceza Mahkemesinin 29/05/2018 tarihli ve 2017/917 esas, 2018/222 sayılı kararı aleyhine Adalet Bakanlığının 23/01/2019 gün ve 14978 sayılı kanun yararına bozma istemini içeren yazısı ekinde bulunan dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 04/02/2019 gün ve KYB-2019-10548 sayılı ihbarnamesi ile Dairemize verilmekle okundu.
Anılan ihbarnamede;
5941 sayılı Kanun"un 5/1. maddesinde yer alan, "(Değişik: 15/7/2016-6728/63 md.) Üzerinde yazılı bulunan düzenleme tarihine göre kanunî ibraz süresi içinde ibrazında, çekle ilgili olarak “karşılıksızdır” işlemi yapılmasına sebebiyet veren kişi hakkında, hamilin şikâyeti üzerine, her bir çekle ilgili olarak, binbeşyüz güne kadar adlî para cezasına hükmolunur." şeklindeki düzenleme karşısında, dava konusu çek yaprağının keşidecisinin Lastikçi Motorlu Araçlar Anonim Şirketi olduğu, sanığın Lastikçi Motorlu Araçlar Anonim Şirketi"ni temsil yetkisinin 18/09/2017 tarihinde sona erdiğinin Türkiye Ticaret Sicili Gazetesinin 05/10/2017 tarihli ve 9423 sayılı nüshasından anlaşılması karşısında, çekle ilgili olarak karşılıksız işleminin yapıldığı 30/11/2017 tarihinde şirketi temsil yetkisi bulunmayan sanığın beraati yerine, yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesinde karar verilmesinde isabet görülmediği gerekçesiyle 5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309.maddesi uyarınca anılan kararın kanun yararına bozulması isteminde bulunulmakla, gereği görüşülüp düşünüldü;
Tebligat Kanunu"nun 20 ve 6099 sayılı Kanunla değişik 21, 23 ve özellikle bu Kanunun uygulanmasına dair Yönetmeliğin 30. maddesi uyarınca; adres kayıt sistemindeki yerleşim yeri adresine meşruhat verilerek çıkarılan tebligatlar hariç olmak üzere, muhatap veya muhatap adına tebliğ yapılabilecek olanlardan hiçbiri gösterilen adreste sürekli olarak bulunmazsa, tebliğ memurunun, adreste bulunmama sebebini bilmesi muhtemel komşu, yönetici, kapıcı, muhtar, ihtiyar heyeti veya meclisi üyeleri, kolluk amir ve memurlarından araştırarak beyanlarını tebliğ mazbatasına yazıp imzalatması, imzadan çekinmeleri halinde bu durumu yazarak imzalaması gerekir. Gösterilen koşul geçerlilik koşuludur. Anılan kanun ve yönetmelik hükümleri uyarınca beyanda bulunan ilgilinin imzadan imtina hakkı bulunmakta ise de isimden imtina hakkı bulunmamaktadır.
Somut olayda, sanığa, gerekçeli kararın tebliğine ilişkin evrakta, sanığın gittiği belirtilen yerin neresi olduğuna dair ifade tam okunamamakla birlikte, muhatabın nerede olduğuna ilişkin beyanın hangi komşu tarafından ifade edildiğinin gösterilmediği, şerhin son kısmında komşunun ismini vermekten imtina ettiğinin belirtildiği, sanığa haber verilmesi için hangi komşuya haber verildiği belirtilmemekle birlikte matbu yazıdaki noktalı kısmın altına ""12"" ibaresinin bulunduğunun anlaşıldığı, bu haliyle gerekçeli karar evrakının, 7201 sayılı Kanun"un 21/1. maddesine göre tebliğe çalışıldığı, ancak tebliğ evrakında, bilgisine başvurulan ve haber verilen komşunun ismi tesbit ve tevsik edilmeden, tebliğ işleminin yapıldığı anlaşılmaktadır. Bu hali ile yapılan tebligat, 7201 sayılı Kanun"un 21/1. maddesi ile Yönetmeliğin 30. maddesi hükümlerine aykırı olduğundan kesinleşmiş ve hakkında kanun yararına bozma yoluna gelinebilecek bir kararın varlığından söz edilmeyeceği anlaşılmakla;
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının yerinde görülmeyen kanun yararına bozma isteğinin REDDİNE, 10/06/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.