9. Ceza Dairesi 2020/2075 E. , 2020/1464 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : Tefecilik yapma, 6136 sayılı Yasaya aykırılık
Hüküm : Beraat
Dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
1-Sanık ... hakkında 6136 sayılı Yasaya muhalefet etmek suçundan kurulan beraat hükmüne yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
6136 sayılı Yasaya muhalefet etmek suçundan doğrudan zarar görmemesi nedeniyle davaya katılma ve temyize hakkı bulunmayan Hazinenin usulsüz olarak katılmasına karar verilmesi temyize hak vermeyeceğinden, vekilinin bu suç yönünden verilen beraat hükmüne yönelik temyiz isteminin 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK"nın 317. maddesi uyarınca REDDİNE,
2-Sanık ... hakkında tefecilik suçundan kurulan beraat hükmüne yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde ise;
Tefecilik suçunda suç tarihinin, kazanç elde etmek amacıyla ödünç paranın verildiği tarih, zincirleme suçlarda ise son suçun işlendiği gün olduğu, Dairemizce de benimsenen Ceza Genel Kurulunun 12/05/2015 günlü ve 2014/4-655 Esas, 2015/152 Karar sayılı kararında da açıklandığı üzere, değişik zamanlarda birden fazla kişiye kazanç karşılığı ödünç para verilmesi halinde zincirleme tek tefecilik suçunun oluşacağı nazara alındığında; UYAP sisteminden yapılan sorgulamada; Adana 22. Asliye Ceza Mahkemesinin 08/09/2015 tarihli ve 2014/1033 Esas, 2015/607 Karar sayılı ilamıyla sanığın tefecilik suçundan beraatine karar verildiği, dosyanın temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 2020/6156 Esasında kayıtlı olduğu, suç tarihinin dosya içeriğine göre Şubat 2011 yılı, iddianame tarihinin 17/11/2014 olduğu, temyize konu bu davada ise suç tarihinin Şubat 2011 yılı, iddianame tarihinin 12/12/2013 olduğu, yine sanık hakkında aynı suçtan Adana 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 2014/229 Esas, 2017/78 Karar sayılı ilamıyla mahkumiyet kararı verildiği ve Adana 3. Ağır Ceza Mahkemesinin 2015/106 Esas, 2015/502 Karar sayılı ilamıyla beraat kararı verildiğinin anlaşılması karşısında, anılan davaların akıbetinin araştırılması, derdest ise temyize konu bu dosya ile birleştirilmeleri, karara çıkmış ve kesinleşmiş ise onaylı örneklerinin getirtilerek incelenmesi sonrasında suç ve iddianame tarihlerine göre eylemler arasında hukuki kesinti oluşup oluşmadığının ve zincirleme suç hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağının saptanması, ayrıca zincirleme suç hükümlerinin uygulanması gerektiğinin belirlenmesi halinde sanığa TCK"nın 241. maddesi gereğince verilecek cezadan aynı Kanunun 43/1. maddesi uyarınca artırım yapıldıktan sonra kesinleşen dava dosyasından verilen cezanın mahsubu ile oluşur ise aradaki fark kadar cezaya hükmedilmesi, hukuki kesintinin gerçekleşmesi halinde ise ayrı ceza verilmesi gerektiği gözetilmeden ve dava konusu olaya ilişkin maddi gerçeğin hiçbir kuşkuya yer vermeyecek şekilde ortaya çıkarılması açısından, sanığın vergi mükellefi olması halinde ve gerektiğinde hakkında vergi incelemesi yaptırılması, icra müdürlükleri nezdinde alacaklı olduğu takip dosyalarının araştırılıp varsa borçluların faiz karşılığı sanıktan ödünç para alıp almadıkları hususunda tanık olarak beyanlarına başvurulması ile hangi beyan ve delillere neden üstünlük tanındığının karar yerinde tartışılması sonrasında tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirilip, sonucuna göre hukuki durumlarının takdir ve tayini yerine, eksik araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
Kanuna aykırı, katılan ... vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 13.10.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.