21. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/12188 Karar No: 2018/3918 Karar Tarihi: 17.04.2018
Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2016/12188 Esas 2018/3918 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davacı, davalı işyerinde çalıştığını ancak kayıt altına alınmayan işler yaptığını iddia ederek geçmişe yönelik çalışma tespiti yapılmasını istemiştir. Mahkeme, davanın kabulüne karar vermiştir. Ancak davalılar, kararı temyiz etmiş ve Yargıtay 21. Hukuk Dairesi, çalışma tespiti taleplerinde özel bir duyarlılık ve özenin gerekliliğine dikkat çekmiştir. 506 sayılı Yasa'nın 79/10. maddesi ile halen yürürlükte olan 5510 sayılı Yasa'nın 86. maddesi uyarınca, çalışmaya ilişkin belgelerin, işveren tarafından verilip verilmediği araştırılmalıdır. Daha sonra, çalışmanın gerçeğe uygunluğu özel bir duyarlılıkla araştırılmalıdır. Çalışma olgusu her türlü delille ispatlanabilirse de, çalışmanın konusu, niteliği, başlangıç ve bitiş tarihleri hususlarında tanık ifadeleri de değerlendirilmelidir. Somut olayda ise tanık beyanları arasındaki çelişkiler giderilmeden sonuca gidilmesi yanlıştır. Mahkemece, öncelikle ihtilaflı döneme ait tüm belgelerin davalı işyerinden istenerek talep edilen dönemde çalışması bulunan tarafsız tanıklar dinlenmeli ve toplanan deliller değerlendirilmelidir. Kararda geçen kanun maddeleri, 506 sayılı Yasa'nın 79/10. maddesi ve 5510 sayılı Yasa'nın 86. maddesidir.
21. Hukuk Dairesi 2016/12188 E. , 2018/3918 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Mahkemesi
Davacı, davalılardan işverene ait işyerinde 13.07.2009 – 02.02.2010 tarihleri arasında geçen ve ..."a bildirilmeyen çalışmalarının tespitine karar verilmesini istemiştir. Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir. Hükmün, davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar verildi.
K A R A R
Dava; davacının, davalı işyerinde 13.07.2009- 02.02.2010 tarihleri arasında geçen çalışmalarının tespiti istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir. Bu tür hizmet tespitine yönelik davaların ... düzenini ilgilendirdiği ve bu nedenle özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi gerektiği Yargıtay’ın ve giderek Dairemizin yerleşmiş ... gereğidir. Yasal dayanağı dava tarihinde yürürlükte olan 506 sayılı Yasa"nın 79/10. maddesi ile halen 5510 sayılı Yasa"nın 86. maddesi olan bu tür davalarda; öncelikle davacının çalışmasına ilişkin belgelerin, işveren tarafından verilip verilmediği yöntemince araştırılmalıdır. Bu koşul oluşmuşsa işyerinin o dönemde gerçekten var olup olmadığı, Kanun kapsamında veya kapsama alınacak nitelikte bulunup bulunmadığı, eksiksiz bir şekilde belirlenmeli, daha sonra çalışma iddiasının gerçeğe uygunluğu özel bir duyarlılıkla araştırılmalıdır. Çalışma olgusu her türlü delille ispatlanabilirse de çalışmanın konusu, niteliği başlangıç ve bitiş tarihleri hususlarında tanık sözleri değerlendirilmeli ve dinlenilen tanıkların davacı ile aynı dönemlerde çalışan işyerinde kayıtlı ... tanıkları ya da komşu ve yakın işyerlerinde çalışan kayıtlı tanıklar olması sağlanarak çalışma olgusu hiçbir kuşku ve duraksamaya yer bırakmayacak şekilde belirlenmelidir. Bu yön Yargıtay Hukuk Genel Kurulu"nun 16.09.1999 gün 1999/21-510-527, 30.06.1999 gün 1999/21-549-555, 05.02.2003 gün 2003/21-35-64, 15.10.2003 gün 2003/21-634-572, 03.11.2004 gün 2004/21-480-579 ve 2004/21-479-578 ve 01.12.2004 gün 2004/21-629 sayılı kararlarında da vurgulanmıştır. Somut olayda ise; tanık beyanları arasındaki çelişki giderilmeden sonuca gidilmesi isabetsiz olmuştur. Mahkemece yapılacak iş; talep edilen dönemde davalı işyerinde yapılan bir denetim bulunup bulunmadığını davalı ..."dan sormak, ihtilaflı döneme ait tüm dönem ...larını davalı ...dan istemek, talep edilen dönemde çalışması bulunan tarafsız ... tanıklarını dinlemek, ... tanıklarının beyanları ile yetinilmediği ya da ... tanıklarına ulaşılamadığı takdirde zabıta marifeti ile ve davalı ..."dan sorarak talep edilen dönemde davalı işyerine komşu işyeri sahipleri ile bu işyerlerindeki çalışmaları kayıtlara geçmiş kişileri tespit ederek dinlemek ve böylece toplanan deliller değerlendirilmek sureti ile varılacak sonuca göre hüküm kurmaktan ibarettir. Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. O halde, davalıların bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz eden davalılardan ..."ye iadesine 17.04.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.