Esas No: 2019/8359
Karar No: 2021/5801
Karar Tarihi: 27.10.2021
Danıştay 4. Daire 2019/8359 Esas 2021/5801 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2019/8359
Karar No : 2021/5801
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Vergi Dairesi Başkanlığı
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVACI) : … İnşaat ve Eğitim Hizmetleri Anonim Şirketi
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:… , K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı şirketin, 2014/5 döneminde 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu'nun 29. maddesinin 2. fıkrası kapsamında net kullanım alanı 150 m²'nin altında kalan konut teslimleri nedeniyle indirimli orana tabi satışlardan dolayı haksız yere katma değer vergisi iadesi aldığından bahisle düzenlenen vergi inceleme raporuna istinaden 2014/5 dönemi için re'sen tarh edilen vergi ziyaı cezalı katma değer vergisinin kaldırılması istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … Vergi Mahkemesince verilen … tarih ve E:… , K:… sayılı kararda; uyuşmazlığın çözümünün davacı şirketin ihtilaflı dönemde … , … ve … projeleri kapsamında inşa ettiği blokların katlarında yer alan kat bahçelerinin dairelerin net kullanım alanlarına dahil edilmesi gereken özel kullanım alanlar mı yoksa ortak kullanıma mahsus alanlar mı olduğu ve buna göre eleştiri konusu yapılan dairelerin net kullanım alanlarının 150 m² yi geçip geçmediğinin tespitine bağlı olduğu, aynı daire teslimleri nedeni ile davacının yaptığı KDV iade talebinin reddi işlemine karşı açılan davada, mahkemece mahallinde yapılan keşif bilirkişi incelemesi sonucu tanzim edilen bilirkişi raporunun bir örneğinin temin edilerek dosyaya konulduğu ve söz konusu raporda, İstanbul İmar Yönetmeliği ve Planlı Alanlar Tip İmar Yönetmeliği hükümlerine göre onaylanan mimari projenin incelendiği, kat bahçesi olarak tanımlanan alanların ortak kullanım alanı olduğu, bu alanlara ortak alanlardan uluşılabildiği ve bağımsız bölümün net alan hesabına dahil edilemeyeceği, fiili duruma bakıldığında kat bahçelerinin yapı malikleri tarafından ortak alan statüsünden çıkarılıp şahsi kullanım alanlarına dönüştürüldüğü, sonuçta mevcut yönetmelik ve onaylı projelere göre kat bahçelerinin ortak kullanım alanına dahil sayılamayacağından bahse konu bağımsız bölümlerin net alanlarının 150 m² nin altında olduğu sonuç ve kanaatine varıldığının anlaşıldığı, mahallinde yapılan keşif ve bilirkişi incelemesi sonucu hazırlanan ve Mahkemece de yeterli ve uygun görülen bilirkişi raporları ile sabit olduğu üzere, davacı şirketin … , … ve … projesi kapsamında inşa ettiği taşınmazlarda kat bahçesi olarak gösterilen ve mevcut yönetmelik ile tasdikli projeye uygun olarak inşa edilen bölümlerin ortak kullanım alanları oldukları, bu bölümlerin satış işlemi gerçekleştirildikten sonra davacı şirketin iradesi dışında yapı malikleri tarafından özel kullanım alanına dönüştürülmüş olması bu alanların imar durumunu değiştirmeyeceği, dolayısıyla yönetmelik hükümleri gereği net kullanım alanının hesabına dahil edilemeyeceği anlaşıldığından, davacının ihtilaflı dönemde yaptığı ve 150m² den küçük olduğu için indirimli orana tabi konut satışlarından dolayı haksız iade alındığından bahisle davacı adına tarh edilen vergi ziyaı cezalı katma değer vergisinde hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: Bölge İdare Mahkemesince; istinaf başvurusuna konu Vergi Mahkemesi kararının usul ve hukuka uygun olduğu ve davalı tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Yapılan işlemlerin tamamen yasal ve yerinde olduğu, tesis edilen işlemde hukuka aykırılık bulunmadığından kararın bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmuştur.
TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE :
Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1.Temyiz isteminin reddine,
2.Temyize konu … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:… , K:… sayılı kararının ONANMASINA,
3.Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
4.2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 50. maddesi uyarınca, kararın taraflara tebliğini ve bir örneğinin de Vergi Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın anılan Vergi Mahkemesine gönderilmesine, 27/10/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.