Danıştay İdare Dava Daireleri Kurulu 2021/3106 Esas 2021/2034 Karar Sayılı İlamı

T.C.
D A N I Ş T A Y
İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU
Esas No : 2021/3106
Karar No : 2021/2034


KARAR DÜZELTME
İSTEMİNDE BULUNAN (DAVALI) : …Valiliği
VEKİLİ : Av. …
DİĞER DAVALI : …Bakanlığı
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVACI) : …adına …Sendikası
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN ÖZETİ : Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca verilen, Danıştay İkinci Dairesinin 05/03/2020 tarih ve E:2017/52, K:2020/1387 sayılı kararının kısmen onanmasına, kısmen bozulmasına; davalı idarelerden Bursa Valiliğinin "temyiz isteminde bulunmamış sayılmasına" ilişkin 27/05/2021 tarih ve E:2020/3181, K:2021/1075 sayılı kararın, "temyiz isteminde bulunmamış sayılmasına" ilişkin kısmına karşı, davalı idarelerden Bursa Valiliği karar düzeltme isteminde bulunmaktadır.
DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : İstemin incelenmeksizin reddi gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun "Kararın düzeltilmesi" başlıklı 54. maddesinde; Danıştay dava daireleri ve İdari veya Vergi Dava Daireleri Kurullarının temyiz üzerine verdikleri kararlar hakkında bir defaya mahsus olmak üzere kararın tebliğ tarihini izleyen on beş gün içinde taraflarca kararın düzeltilmesinin istenilebileceği belirtilmiş olmakla birlikte, bu kanun hükmü, 18/06/2014 tarih ve 6545 sayılı Kanun'un 103. maddesi ile yürürlükten kaldırılmış ve anılan Kanun'un 27. maddesiyle 2577 sayılı Kanun'a eklenen geçici 8. maddede, bu Kanunla idari yargıda kanun yollarına ilişkin getirilen hükümlerin, 2576 sayılı Kanun'un, bu Kanunla değişik 3. maddesine göre kurulan bölge idare mahkemelerinin tüm yurtta göreve başlayacakları tarihten sonra verilen kararlar hakkında uygulanacağı, bu tarihten önce verilmiş kararlar hakkında, kararın verildiği tarihte yürürlükte bulunan kanun yollarına ilişkin hükümlerin uygulanmasına devam edileceği kuralı getirilmiştir.
İstinaf kanun yolunun uygulandığı bölge idare mahkemeleri, 20/07/2016 tarihinde tüm yurtta göreve başlamış olup, bu tarihten sonra verilen kararlar açısından karar düzeltme kanun yoluna başvurma olanağı kalmamıştır.
Dosyanın incelenmesinden; Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun 27/05/2021 tarih ve E:2020/3181, K:2021/1075 sayılı kararıyla, Danıştay İkinci Dairesinin 05/03/2020 tarih ve E:2017/52, K:2020/1387 sayılı kararının kısmen onanmasına, kısmen bozulmasına, kısmen "temyiz isteminde bulunulmamış sayılmasına", "kesin" olarak karar verildiği halde, davalı idarelerden Bursa Valiliğinin Kurulumuzun bu kararına karşı düzeltme isteminde bulunduğu anlaşılmaktadır.
Bu durumda; 6545 sayılı Kanun ile değişik 2577 sayılı Kanun'un yukarıda anılan düzenlemeleri gereği, bölge idare mahkemelerinin tüm yurtta göreve başladıkları tarihten sonra verilen kararların temyizi üzerine verilen kararlar kesin olup, bölge idare mahkemelerinin tüm yurtta göreve başladıkları tarih olan 20/07/2016'dan sonra Danıştay İkinci Dairesince verilen kararın kısmen onanmasına, kısmen bozulmasına, kısmen "temyiz isteminde bulunulmamış sayılmasına" ilişkin Kurulumuz kararına karşı karar düzeltme isteminde bulunulmasına yasal olanak bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle; davalı idarelerden Bursa Valiliğinin karar düzeltme isteminin İNCELENMEKSİZİN REDDİNE, 27/10/2021 tarihinde oyçokluğu ile karar verildi.


KARŞI OY
X- Mahkemeye erişim hakkının, Anayasa’nın 36. maddesinde düzenlenen adil yargılanma hakkının güvenceleri arasında olduğu ve aynı zamanda da, bu hakkın en önemli unsurlarından biri olduğu konusunda kuşku bulunmamaktadır.
Uyuşmazlık konusu olayda, davalı idarelerden Bursa Valiliğinin, 30/06/2020 tarihinde kayda giren dilekçe ile, Danıştay İkinci Dairesinin 05/03/2020 tarih ve E:2017/52, K:2020/1387 sayılı kararının iptale ilişkin kısmının temyizen incelenerek bozulması isteminde bulunduğu; temyiz isteminin işleme konulabilmesi için verilmesi zorunlu olan posta ücretinin eksik olduğunun Dairece tespit edilmesi üzerine, "belirtilen eksikliğin yedi gün içerisinde giderilmesi gerektiği, aksi takdirde, temyiz isteminden vazgeçmiş sayılacağı" hususunun 2577 sayılı Kanun'un 48. maddesinin 6. ve 7. fıkraları uyarınca, davalı Bursa Valiliğine 05/08/2020 tarihinde tebliğ edildiği; davalı idare tarafından, eksik posta ücretinin, belirtilen süre içerisinde, 07/08/2020 tarihinde yatırıldığı ancak ihtar yazısında belirtilmesine rağmen ödeme dekontunun bir nüshasının dosyaya sunulmadığı; bu nedenle de, Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu tarafından yapılan temyiz incelemesi sonucunda, anılan davalı idare yönünden, "temyiz isteminde bulunulmamış sayılmasına" karar verildiği anlaşılmaktadır.
Davalı idarelerden Bursa Valiliği açısından verilen "temyiz isteminde bulunmamış sayılmasına" ilişkin kararın nedeni; eksik olduğu belirtilen posta giderinin süresi içerisinde yatırılmasına rağmen yatırılan posta giderine ilişkin bilginin ilgili dosyaya ulaşmamış olmasından kaynaklanma birlikte istenilen masrafın süresi içinde yatırıldığı anlaşılmaktadır. Bursa Valiliğini sorumlu tutmak ve davalı idarenin, temyiz hakkını kullanmasını engellemek hem hak arama özgürlüğünün ihlaline hem de mahkemeye erişim hakkının ihlaline yol açmaktadır.
Nitekim Anayasa Mahkemesi de, "Neriman Polat" (Başvuru Numarası: 2012/1223) başvurusuna ilişkin olarak verdiği kararında; "...Kaldı ki başvurucu, kendisinden talep edilen masraf tutarını İlk Derece Mahkemesi hesabına süresinde yatırmış olup, bu şartlar altında başvurucunun davasını takip etmekte özensiz davrandığının ve üzerine düşen masraf yükümlülüğünü yerine getirmediğinin kabul edilmesi mümkün değildir." denilerek havale yoluyla gönderilen temyiz posta masrafının kalemde teslim edilmediği gerekçesiyle verilen temyiz dilekçesinin reddine ilişkin kararın mahkemeye erişim hakkını ihlal ettiğini vurgulamıştır.
Açıklanan nedenlerle, davalı idarelerden Bursa Valiliğinin, kendisine tanınan süre içerisinde posta masrafındaki eksikliği giderdiği anlaşıldığından karar düzeltme isteminin kabulü ile Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun 27/05/2021 tarih ve E:2020/3181, K:2021/1075 sayılı kararının "temyiz isteminde bulunulmamış sayılmasına" ilişkin kısmının kaldırılması ve anılan idare yönünden temyiz incelemesinin yapılması gerektiği görüşüyle çoğunluk kararına katılmıyoruz.