15. Hukuk Dairesi 2018/4822 E. , 2018/4824 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı bozmaya uyularak verilen hükmün temyizen tetkiki davalı-birleşen dosya davacısı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
- K A R A R -
Asıl davada davacı vekili, taraflar arasında kat karşılığı inşaat sözleşmesi yapıldığını, davalının, haksız olarak sözleşmeyi feshettiği halde müvekkili şirketin yüklenicilik payını ödemediğini, müvekkili şirketin arsa payı karşılığı yapmış olduğu inşaat bedeli ve yoksun kaldıkları kazanç mahrumiyetleri olduğunu ileri sürerek, fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla 200.000,00 TL tazminatın sözleşmenin feshedildiği 21.03.2002 tarihinden itibaren ticari reeskont faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesini talep ve dava etmiştir. Asıl davada davalı vekili, davanın reddini istemiştir.
Birleşen davada davacı vekili, davalı ile yaptığı arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesini haklı nedenle feshettiğini, yüklenicinin üzerine düşen yükümlülükleri yerine getirmediğini dava konusu taşınmazın tapu kaydının iptâli ile müvekkili adına tescilini talep ve dava etmiştir. Birleşen davada davalı vekili, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, asıl davanın kabulü, birleşen dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair verilen karar Yargıtay 23. Hukuk Dairesi"nin 04.03.2016 tarih ve 2014/9421 Esas, 2016/1340 Karar sayılı ilamıyla; mahkemece, ilgili Belediye Başkanlığı"ndan inşaatın projeye, imara aykırı olup olmadığı, projeye aykırılık varsa tadilat projesiyle giderilip giderilmeyeceği, giderilmesi mümkün ise yapılması gereken işlemler ve bunların bedellerinin sorulması, keşif yapılarak ve bilirkişi kurulundan rapor alınarak bu hususların denetlenmesi, yüklenici tarafından yapılan inşaatın projeye aykırı olduğunun ve aykırılıkların tadilat projesiyle giderilmesinin mümkün olmadığının, yani imalâtın arsa sahibinin yararına olmadığının belirlenmesi durumunda imalât bedeline ilişkin istemin reddine karar verilmesi, inşaatın projeye aykırı olmadığının veya tadilat projesiyle aykırılıkların düzeltilmesinin mümkün olduğunun belirlenmesi halinde ise, yüklenici tarafından yapılan imalâtların bedelinin fesihte taraf iradelerinin birleştiği dava tarihi itibariyle mahalli piyasa rayiçlerine göre belirlenmesi, bu bedelden varsa projeye ve ruhsata aykırılıkların giderilme bedelinin
mahsubu ile kalan kısmın talep miktarı da dikkate alınarak hüküm altına alınması gerektiği ve davacıdan, talebinin ne miktarının kâr mahkumiyeti ne miktarının imalât bedeli olduğu hususunda açıklama alınıp, davacı yüklenicinin de dava dilekçesinde sözleşmenin feshi iradesini açıkladığı, sözleşmeden dönmesi nedeniyle olumlu zarar niteliğindeki kâr kaybını isteyemeyeceği gerekçesiyle, kâr mahrumiyeti isteminin reddine karar verilmesi gerektiğinden karar bozulmuştur.
Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda, asıl davanın kabulüne ve birleşen dava takip edilmediğinden açılmamış sayılmasına dair verilen karar davalı-birleşen dava davacı vekilince temyiz olunmuştur.
1-Dosyadaki yazılara ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince inceleme yapılarak hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve bozmanın şümulü dışında kalarak kesinleşen cihetlere ait temyiz itirazlarının incelenmesi artık mümkün olmamasına göre, davalı-birleşen dava davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Bozma ilamında; davacı yüklenicinin sözleşmeden dönmesi nedeniyle olumlu zarar niteliğindeki kâr kaybını isteyemeyeceği gerekçesiyle, kâr mahrumiyeti isteminin reddine karar verilmesi gerektiği belirtilmiştir. Mahkemece bozmaya uyulmuştur. Yargıtay bozma ilamına uyulmakla bozmada belirtilen hususlar lehine olan taraf için usuli kazanılmış hak oluşturacağından bozma uyarınca inceleme yapılması ve karar verilmesi zorunlu hale gelir (Yargıtay İçtihatı Birleştirme Kurulu"nun 09.05.1960 gün 21/9 sayılı kararı). Davacı yüklenici 200.000,00 TL tazminat talebini, 25.000,00 TL müteahhitlik karı, 25.000,00 TL kazanç kaybı, 150.000,00 TL inşaat maliyet değeri olarak açıklamıştır. Bu nedenle bozma ilamına göre sadece hak edilen iş bedeli olan 150.000,00 TL’ye hak kazanmıştır. Bu miktar üzerinden davanın kabulü gerekirken, bozma ilamına aykırı şekilde kazanılmış hak ilkesi ihlal edilerek karar verilmesi doğru olmamış, kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davalı-birleşen dava davacısının diğer temyiz itirazlarının reddine, 2. bent uyarınca kabulü ile hükmün davalı-birleşen dava davacısı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davalı-birleşen dosya davacısına geri verilmesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 04.12.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.