4. Ceza Dairesi Esas No: 2013/34324 Karar No: 2016/3712 Karar Tarihi: 29.02.2016
Tehdit - yaralama - Yargıtay 4. Ceza Dairesi 2013/34324 Esas 2016/3712 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanık tehdit ve yaralama suçlarından mahkum olmuştur. Hapis cezalarının 3 ay 22 gün yerine 112 gün olarak tayin edilmesi sonuç ceza açısından bir değişiklik yaratmamıştır. Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığı için işin esasına geçilmiştir. Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecinde sanığa yükletilen suçlar kanıtlanmış ve cezalar kanuni bağlamda uygulanmıştır. Sanık hakkında hak yoksunluklarına hükmedilirken yanılgılı hüküm kurulmuşsa da, kanuni sonuç olarak infaz evresinde re\"sen ve doğru olarak, TCK'nın 53. maddesinin 1 ilâ 3. fıkralarında öngörüldüğü biçimde uygulanması mümkündür. Anayasa Mahkemesi'nin iptal kararları infaz aşamasında mahallinde gözetilebilecektir. Kanun maddeleri: Tehdit suçu için Türk Ceza Kanunu (TCK) madde 106 Yaralama suçu için TCK madde 86.
Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre, hapis cezalarının tahrik indirimi yapılırken 3 ay 22 gün yerine 112 gün olarak tayin edilmesinin sonuç ceza açısından bir değişiklik meydana getirmediği anlaşılmakla, bozmayı gerektirmediği kabul edilerek dosya görüşüldü: Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi. Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; Sanığa yükletilen tehdit ve yaralama eylemleriyle ulaşılan çözümü haklı kılıcı zorunlu öğelerinin ve bu eylemlerin sanık tarafından işlendiğinin Kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, Eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanunda öngörülen suç tiplerine uyduğu, Cezaların kanuni bağlamda uygulandığı, Sanık hakkında hak yoksunluklarına hükmedilirken kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri yönünden, yanılgılı hüküm kurulmuş ise de, mahkumiyetin kanuni sonucu olarak infaz evresinde re"sen ve doğru olarak, TCK"nın 53. maddesinin 1 ilâ 3. fıkralarında öngörüldüğü biçimde uygulanması mümkün görüldüğünden bozmayı gerektirmediği, Anayasa Mahkemesi’nin hükümden sonra 24/11/2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 08/10/2015 gün ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı kararı ile TCK’nın 53. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (b) bendine yönelik olarak vermiş olduğu iptal kararlarının, kapsam ve içerik itibariyle infaz aşamasında mahallinde gözetilebileceği, Anlaşıldığından sanık ..."un ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmemiş olmakla, tebliğnameye uygun olarak, TEMYİZ DAVASININ ESASTAN REDDİYLE HÜKÜMLERİN ONANMASINA, 29/02/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.