10. Hukuk Dairesi 2021/259 E. , 2021/11692 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi : Salihli İş Mahkemesi
Dava, sigortalılık başlangıcının tespiti istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne dair verilen karara karşı davalı Kurum vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesince verilen kararın, davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
I-İSTEM
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının sigortalılık başlangıç tarihinin 10.01.1986 olarak tespitine karar verilmesini talep etmiştir.
II-CEVAP
Davalı ... vekili, davacının iddiasını resmi ve yazılı belgelerle ispatlaması gerektiğini beyanla, davanın reddini talep etmiştir.
Dahili davalı ... Başkanlığı, davacıya ait sigortalı işe giriş bildirgesi incelendiğinde davacının 10.01.1986 tarihinde Alim ve ... unvanlı işyerinde çalıştığı ve bu işyerinin sicil numarasının ... olduğunu, belediye kayıtlarında yapılan araştırmada davacıya ait herhangi bir kayda rastlanmadığını, 1986 yılında belediyenin sicil numaralarının ... ile ... olduğunu beyan ettiği, görülmüştür.
III-MAHKEME KARARI
A-İLK DERECE MAHKEME KARARI
HÜKÜM:
Davanın kabulü ile, davacının 10/01/1986 tarihinde 1 gün süreyle ... ve ..."a ait ... sicil numaralı işyerinde asgari ücretle çalıştığının, 506 sayılı Kanunun 60/G maddesi gereğince sigorta başlangıcı olarak 18 yaşın ikmal ettiği 06/09/1986 tarihinin esas alınması gerektiğinin ve 18 yaşını ikmal etmesinden önceki prim günlerinin prim ödeme gün sayısına eklenmesi gerektiğinin tespitine dairdir.
B-BAM KARARI
İzmir Bölge Adliye Mahkemesi, usul ve esas açısından İlk Derece Mahkemesi kararının yerinde olduğu, davalı Kurum vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermiştir.
IV-TEMYİZ KANUN YOLUNA BAŞVURU VE NEDENLERİ:
Davalı Kurum vekilince, davanın kabulüne ilişkin yazılı delil bulunmadığını, kararın çelişkili tanık anlatımlarına dayalı olduğunu, bu davaların büyük bir titizlikle incelenmesi ve araştırılması gerektiğini beyanla kararın temyizen bozulmasını istemişlerdir.
V-İLGİLİ HUKUK KURALLARI VE İNCELEME:
Sigorta başlangıcının tespiti istemine yönelik olarak yapılan incelemede;
506 sayılı Kanunun 108. maddesi gereğince sigortalılık başlangıç tarihinin belirlenmesine ilişkin açılan her dava, sigortalılığın saptanması istemini de içerdiğinden, aynı Kanunun 79/10 maddesi kapsamında bir günlük çalışmanın belirlenmesi davasıdır. Bu nedenle hizmet tespiti davalarındaki kanıtlama yöntem ve ilkeleri benimsenip uygulanmalı, başka bir anlatımla, sigortalılıktan söz edilebilmesi için, çalışmanın varlığı, hizmet tespiti davaları yönünden kabul edilen yöntem ve ilkelere uygun biçimde saptanmalıdır.
Dosya kapsamında; her ne kadar davacının, ... ve ... unvanlı özel bina inşaatında kendisiyle birlikte 3 kişinin çalıştığını, bu kişilerden birinin vefat ettiğini belirterek ...’un tanık olarak göstermesiyle, tanığın davacının çalışmalarını doğrulayan beyanı neticesinde yazılı şekilde hüküm kurulmuş ise de, mahkemece yapılan araştırma ve inceleme yetersiz bulunmuştur.
Mahkemece, davalı işveren nezdinde talep döneminde işyeri bordrolu tanıklarının re"sen araştırma ilkesi ışığında; belirlenmesi ulaşılamadığı takdirde komşu işyeri tanıkları re"sen belirlenerek bilgi ve görgülerine başvurulmalı, tanıkların hizmet cetvelleri dosya içine alınmalı, belirlenmesi halinde komşu işyerinin/işyerlerinin vergi ve Kurum kayıtları getirtilmeli ve elde edilecek sonuca göre karar verilmelidir.
Mahkemece, yukarıda belirtilen hukuki ve maddi olgular gözetilmeksizin yazılı şekilde karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O hâlde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesinin istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin kararı kaldırılarak İlk Derece Mahkemesince verilen hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 10.Dairesi kararının HMK’nın 373/1 maddesi gereği kaldırılarak temyiz edilen ilk derece mahkemesi hükmünün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesi"ne gönderilmesine 06.10.2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.