15. Hukuk Dairesi 2018/2159 E. , 2018/4814 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı bozmaya uyularak hükmün temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
- K A R A R -
Dava, eser sözleşmesi ilişkisinden doğan bakiye iş bedeli alacağının davalı iş sahibi ve vekâlet görevini kötüye kullanan vekilden tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece davanın reddine dair verilen karar, davacı vekilince temyiz edilmiştir.
Davacı ile davalı ... Belediyesi arasındaki ilişki eser sözleşmesi ilişkisi olup, davacı dava dışı ..."in 06.03.2012 tarihli sözleşme ile üstlendiği kapalı otopark üzerine pazar yeri yapım işini, davalı belediyenin oluru ile devralarak üstlenmiştir. Davacı yüklenicinin devralarak üstlendiği yapım işini tamamlayarak davalı iş sahibi belediyeye teslim ettiği dava konusu olan 84.636,43 TL bakiye iş bedeli alacağını hak ettiği sabit olup uyuşmazlık konusu değildir.
Davacı ile davalı ... arasındaki ilişki de vekâlet ilişkisidir. Davalı ... ... 1. Noterliği"nin 27.04.2010 tarih 08611 yevmiye nolu vekâletnamesine göre davacının vekilidir. Davalı ... tarafından davacı ile aralarında adi ortaklık ilişkisi bulunduğu savunulmuş ise de davacı tarafından kabul edilmeyen bu savunmasını ve davacının bilgisi dahilinde hakedişten mahsup yapıldığı iddiasını yasal delillerle kanıtlayamamıştır. Davalı ..."ın davacının diğer davalı iş sahibinden bakiye iş bedeli alacağından vekil olarak beyanda bulunup kendisinin belediyeden aldığı arsa bedeli borcuna mahsup ederek tahsil etmediği de tarafların beyanı ile sabittir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık davacının davalı ..."e verdiği vekâletnamenin davacının alacağını kendisinin borcundan mahsubunu isteme yetkisini verip vermediği ve davalı belediyenin bu vekâletname ve vekilin mahsup talebi ile alacağını vekilin borcundan mahsup ederek davacıya olan borcundan kurtulup kurtulamayacağı noktasındadır.
Davacı tarafından davalı ..."a verilen 27.04.2010 tarihinde ... 1. Noterliği"nde düzenlenen 08611 yevmiye nolu vekâletnamede vekil olan davalıya vekâletnamede yazılı olan diğer hususlar yanında, tahakkuk etmiş ve edecek olan hakedişleri
talep edip almaya, ahzû kabze, ibra etmeye, bu hususta gerekli evrak, fiş, makbuz, çek ve belgeleri imzalamaya, gerektiğinde hakedişlerin tamamını veya bir kısmını başkalarına devir ve temlik etmeye, teminat göstermeye, ihale konusu tüm iş ve işlemleri yetkili mercilerde ve ilgili resmi dairelerde yapmaya, yürütmeye ve imzalamaya yetki verilmiş olup, davacının hakediş alacaklarını kendisinin iş sahibine olan borcundan mahsup ettirme ve bu konuda davacının hakedişleri üzerinde tasarruf yetkisi verilmemiştir. Davalı vekil, 6098 sayılı TBK"nın 505 ve devamı maddeleri uyarınca vekâlet verenin açık talimatına uymak, üstlendiği iş ve hizmetleri vekâlet verenin haklı menfaatlerini gözeterek sadakat ve özenle yürütmekle yükümlüdür. Yine aynı Yasa"nın 508. maddesi hükmüne göre vekilin yürüttüğü işin hesabını vermek ve vekâletle ilişkili olarak aldıklarını vekâlet verene vermek borcu vardır. Aksi halde özen ve sadakat borcuna aykırı davranarak vekâlet görevini ve yetkilerini aştığından vekil edene karşı sorumlu olur.
Bu durumda mahkemece, davacının davalı ..."a verdiği vekâletname, davalı vekile davacının hakedişini kendisinin borcundan mahsubunu talep etme ve mahsup ettirme yetkisini vermediğinden davalı belediyenin diğer davalının mahsuba ilişkin talebini kabul etmeyerek mahsup etmemesi ve kalan hakediş bedelini ödemesi gerekirken, vekilinin yetkisini aşarak yaptığı mahsup talebini kabul ederek davacı hakedişini ödemediğinden, kötü ödeyen bir daha öder diye ifade edilen kural uyarınca davacıya karşı hakedişini ödeme sorumluluğu devam ettiği, davalı ..."da vekâletnamedeki yetkisini aşıp özen ve sadakat yükümlülüğünü ihlal ederek davacı alacağını kendi borcuna mahsup ettirmek suretiyle davacı zararına neden olduğundan tahsilde tekerrür olmamak koşuluyla her iki davalı hakkındaki davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken yanlış değerlendirme sonucu davanın reddi doğru olmamış, kararın bozulması uygun bulunmuştur.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davacı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 04.12.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.