4. Ceza Dairesi 2015/27439 E. , 2016/3670 K.
"İçtihat Metni"Tehdit suçundan sanık ..."ın, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 106/1 ve 62/1. maddeleri gereğince 5 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, aynı Kanun"un 58/6. maddesi uyarınca hükmolunan cezanın mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine dair,.... Asliye Ceza Mahkemesinin 11/12/2014 tarihli ve 2014/429 esas, 2014/230 karar sayılı kararının, ... Bakanlığı tarafından kanun yararına bozulmasının istenilmesi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 12.11.2015 gün ve 352436 sayılı tebliğnamesiyle dava dosyası Dairemize gönderilmekle incelendi:
İstem yazısında; “Dosya kapsamına göre, ... Asliye Ceza Mahkemesince sanık hakkında hükmolunan cezanın mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilmiş ise de, 5237 sayılı Kanun"un 58/1. maddesinde yer alan " Önceden işlenen suçtan dolayı verilen hüküm kesinleştikten sonra yeni bir suçun işlenmesi halinde, tekerrür hükümleri uygulanır." şeklindeki düzenleme karşısında, sanığın üzerine atılı tehdit suçuna ilişkin suç tarihi olan 18/06/2012 tarihinden sonra, 08/04/2014 tarihinde kesinleşen ... Asliye Ceza Mahkemesinin 11/01/2011 tarihli ve 2010/642 esas, 2011/9 karar sayılı kararının tekerrüre esas alınmasında ve bu haliyle tekerrüre esas bir mahkumiyeti bulunmayan sanık hakkında verilen cezanın, mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilmesinde isabet görülmemiştir.” denilmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
I-Olay:
Tehdit suçundan sanık ... hakkında yapılan yargılama sonucunda, ... Asliye Ceza Mahkemesinin 11/12/2014 tarihli kararıyla 5 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, .... Asliye Ceza Mahkemesinin 11/01/2011 tarihli ve 2010/642 esas, 2011/9 karar sayılı kararı tekerrüre esas olduğundan, sanık hakkında TCK’nın 58. maddesi uyarınca mükerrirlere özgü infaz rejiminin uygulanmasına karar verildiği, yoklukta verilen kararın sanığa tebliğ edilerek temyiz edilmeksizin kesinleşmesi üzerine, bu kararın infazı sırasında, Cumhuriyet Başsavcılığınca tekerrür hükmüne yönelik olarak kanun yararına bozma talebinde bulunulduğu anlaşılmıştır.
II- Kanun Yararına Bozma İstemine İlişkin Uyuşmazlığın Kapsamı:
Mahkemece mükerrirlere özgü infaz rejimi uygulamasına esas alınan ilamın, tekerrür şartlarının bulunup bulunmadığının belirlenmesine ilişkindir.
III- Hukuksal Değerlendirme:
Kanun yararına bozma kurumunda geçerli olan “istekle bağlılık kuralı” gereğince isteme konu edilen hususla sınırlı olarak yapılan incelemede;
5237 sayılı TCK"nın “suçta tekerrür ve özel tehlikeli suçlular” başlıklı 58. maddesinde;
“(1) Önceden işlenen suçtan dolayı verilen hüküm kesinleştikten sonra yeni bir suçun işlenmesi hâlinde, tekerrür hükümleri uygulanır. Bunun için cezanın infaz edilmiş olması gerekmez.
(2) Tekerrür hükümleri, önceden işlenen suçtan dolayı;
a) Beş yıldan fazla süreyle hapis cezasına mahkûmiyet hâlinde, bu cezanın infaz edildiği tarihten itibaren beş yıl,
b) Beş yıl veya daha az süreli hapis ya da adlî para cezasına mahkûmiyet hâlinde, bu cezanın infaz edildiği tarihten itibaren üç yıl,
Geçtikten sonra işlenen suçlar dolayısıyla uygulanmaz…
(6) Tekerrür hâlinde hükmolunan ceza, mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilir. Ayrıca, mükerrir hakkında cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbiri uygulanır.
(7) Mahkûmiyet kararında, hükümlü hakkında mükerrirlere özgü infaz rejiminin ve cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbirinin uygulanacağı belirtilir...” hükmüne yer verilmiştir.
Ceza Genel Kurulunun 08.04.2008 gün ve 57-74 sayılı kararında da belirtildiği üzere; 5237 sayılı TCK’nın 58. maddesi uyarınca kişinin mükerrir sayılması için ilk hükmün kesinleşmesinden sonra ikinci suçun 1 Haziran 2005 tarihinden sonra işlenmesi yeterli olup, ilk suçun 1 Haziran 2005 tarihinden önce veya sonra işlenmesinin herhangi bir önemi bulunmamaktadır.
Bu düzenlemelere göre, tekerrür hükümlerinin uygulanabilmesi için önceden işlenen bir suç nedeniyle mahkum edilmiş olma, bu hükmün kesinleşmesinden sonra yeni bir suçun işlenmesi ve yeni suçun belirli süreler içerisinde işlenmesi yeterli olup, cezanın infaz edilmiş olmasına gerek bulunmamaktadır.
İncelenen dosyada, mahkemece tekerrüre esas alınan ilamın... Asliye Ceza Mahkemesinin 11/01/2011 tarihli ve 2010/642 esas, 2011/9 sayılı kararı ile çocuğun cinsel istismarı, tehdit ve şantaj suçlarından hükmolunan hapis cezalarına ilişkin olduğu, ancak bu ilamın Yargıtay 14. Ceza Dairesinin 08.04.2014 tarihli onama kararıyla kesinleştiği, dosyadaki suç tarihinin ise 18.06.2012 olduğu, bu nedenle suç tarihinden sonra kesinleşen bu ilamın tekerrüre esas alınamayacağı anlaşılmaktadır.
Ancak, sanığın adli sicil kaydı incelendiğinde, bu ilamın dışında tekerrür uygulamasına esas alınabilecek kesinleşmiş mahkumiyet hükmünün bulunduğu görülmektedir. ( ... Asliye Ceza Mahkemesinin 14.09.2011 tarihinde kesinleşen, 22.06.2011 tarih ve 2009/273 esas, 2011/146 sayılı kararı ile şantaj suçundan hükmolunan erteli 1 yıl 15 gün hapis cezası) Somut olayda tekerrür koşulları mevcut olduğundan, mahkemenin mükerrirlere özgü infaz rejimi uygulamasının yerinde olduğu, yanlış ilam gösterilmiş olması nedeniyle tekerrür hükümlerinin karardan tamamen çıkarılmasının hakkaniyete uygun olmayacağı, Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 22/01/2013 gün ve 2012/1431 esas, 2013/18 sayılı kararında da vurgulandığı üzere, tekerrüre esas alınan ilamın kararda gösterilmesinin zorunlu olmadığı, hangi ilamın tekerrüre esas alınması gerektiğinin, ilgili ilamların kesinleşme ve infaz şerhli örnekleri de temin edilmek suretiyle infaz aşamasında değerlendirilebileceği anlaşılmıştır.
IV- Sonuç ve Karar:
Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının düzenlediği tebliğnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden,
1- Tehdit suçundan sanık ... hakkında.... Asliye Ceza Mahkemesinin 11/12/2014 tarihli ve 2014/429 esas, 2014/230 karar sayılı kararının, CMK"nın 309. maddesi uyarınca BOZULMASINA,
2- Kararda yer alan ve tekerrüre esas olmayan “... Asliye Ceza Mahkemesinin 11/01/2011 tarihli ve 2010/642 esas, 2011/9 karar sayılı kararının tekerrüre esas alınmasına” ilişkin bölümün karardan ÇIKARILMASINA,
3- Ancak, sanığın adli sicil kaydında yer alan diğer bir ilama göre, somut olayda TCK’nın 58/1. maddesi uyarınca tekerrür koşulları oluştuğundan, tekerrür hükümlerinin uygulanmasına ilişkin bölümün karardan çıkarılmasına yer olmadığına,
4- Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 22/01/2013 gün ve 2012/1431 esas, 2013/18 sayılı kararı uyarınca, tekerrüre esas alınabilecek ilamın adli sicil kaydında yer alan ilamların kesinleşme ve infaz şerhli örnekleri de temin edilmek suretiyle, infaz aşamasında mahallinde değerlendirilmesine,
5- Karardaki diğer hususların olduğu gibi bırakılmasına, 29.02.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.