19. Ceza Dairesi Esas No: 2019/18942 Karar No: 2020/6351
Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2019/18942 Esas 2020/6351 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Ankara Trafik Denetleme Şube Müdürlüğü, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu'nun 73. maddesine aykırı davranan kişiye 108 TL idari para cezası vermiştir. Bu cezaya itiraz eden kişinin başvurusu reddedilmiş ve Adalet Bakanlığı kanun yararına bozma istemiyle davanın Yargıtay Ceza Dairesi'ne taşınmasına karar verilmiştir. Daire, başvuruyu inceledikten sonra, mahkemenin usûlsüz bir karar verdiğini belirterek, 5326 sayılı Kabahatler Kanunu'nun 28. maddesine uymayan kararın kanun yararına bozulması gerektiğine hükmetmiştir. Anılan maddeye göre, karar vermeden önce ilgili kamu kurumlarına başvuru dilekçesi tebliğ edilmeli, inceleme yapılmalı ve sonuca göre karar verilmelidir. Kanun maddeleri 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu'nun 73. maddesi ve 5326 sayılı Kabahatler Kanunu'nun 28. maddesidir.
19. Ceza Dairesi 2019/18942 E. , 2020/6351 K.
"İçtihat Metni"
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 73. maddesine aykırı davranmak eyleminden dolayı kabahatli ... hakkında 108,00 Türk lirası idarî para cezası uygulanmasına dair Ankara Trafik Denetleme Şube Müdürlüğünün 27/09/2018 tarihli ve IN-153849 sayılı trafik idarî yaptırım karar tutanağına karşı yapılan başvurunun reddine ilişkin Ankara 3. Sulh Ceza Hâkimliğinin 30/10/2018 tarihli ve 2018/7037 değişik iş sayılı kararı aleyhine Adalet Bakanlığının 13/02/2019 gün ve 15999 sayılı kanun yararına bozma istemini içeren yazısı ekinde bulunan dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 25/02/2019 gün ve KYB-2019-18101 sayılı ihbarnamesi ile Dairemize verilmekle okundu. Anılan ihbarnamede; 5326 sayılı Kabahatler Kanunu"nun, "Başvurunun incelenmesi" başlıklı 28. maddesinin 2. fıkrasında "Başvurunun usulden kabulü hâlinde mahkeme dilekçenin bir örneğini ilgili kamu kurum ve kuruluşuna tebliğ eder." 3. fıkrasında "İlgili kamu kurum ve kuruluşu, başvuru dilekçesinin tebliği tarihinden itibaren en geç onbeş gün içinde mahkemeye cevap verir." 4. fıkrasında "Mahkeme, başvuruda bulunan kişilere cevap dilekçesinin bir örneğini tebliğ eder; talep üzerine veya re"sen tarafları çağırarak belli bir gün ve saatte dinleyebilir." 7. fıkrasında "Mahkeme ilgilileri dinledikten ve bütün delilleri ortaya koyduktan sonra aleyhinde idarî yaptırım kararı verilen ve hazır bulunan tarafa son sözünü sorar. Son söz hakkı, aleyhinde idarî yaptırım kararı verilen tarafın kanunî temsilcisi veya avukatı tarafından da kullanılabilir. Mahkeme son kararını hazır bulunan tarafların huzurunda açıklar." şeklindeki düzenlemeler karşısında; idarî yaptırım kararına yönelik muteriz tarafından yapılan başvuru üzerine, mahkemesince 5326 sayılı Kanun"un 28. maddesi gereğince ilgili kamu kurumuna başvuru dilekçesinin tebliğ edilip, ilgili evraklar getirtilip inceleme yapılması ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, hiç bir usûlî işlem ve araştırma yapılmaksızın karar verilmesinde isabet görülmediği gerekçesiyle 5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309.maddesi uyarınca anılan kararın kanun yararına bozulması isteminde bulunulmakla, gereği görüşülüp düşünüldü; Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"nın kanun yararına bozma istemine dayanan ihbarname içeriği yerinde görüldüğünden Ankara 3. Sulh Ceza Hâkimliğinin 30/10/2018 tarihli ve 2018/7037 değişik iş sayılı kararının CMK"nin 309/4-a maddesi uyarınca KANUN YARARINA BOZULMASINA, müteakip işlemlerin mahallinde yerine getirilmesine, 10/06/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.