Abaküs Yazılım
15. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/4115
Karar No: 2018/4805

Yargıtay 15. Hukuk Dairesi 2018/4115 Esas 2018/4805 Karar Sayılı İlamı

15. Hukuk Dairesi         2018/4115 E.  ,  2018/4805 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :... Bölge Adliye Mahkemesi 27. Hukuk Dairesi

    Yukarıda tarih ve numarası yazılı olan Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi’nce verilen kararın temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:

    - K A R A R -

    Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan edimin ifa edilmemesi nedeniyle peşin olarak ödenen bedelin iadesi için başlatılan icra takibine itirazın iptâli talebinden ibarettir. Davacı iş sahibi, davalı ise yüklenicidir.
    Davacı iş sahibi vekili,taraflar arasında 13.01.2014 tarihli protokol ile "24 kişilik M. Gondol, Çarpışan 6 otolu M. Atlı Karınca Çatısız Model 16 figürlü M. Tren 14 kişilik+1 adet gişe" vasıf ve mahiyetinde bulunan malları 330.000,00 TL bedel karşılığı davacıya satımının kararlaştırıldığını, anlaşma kapsamında 27.01.2014 tarihinde davalının bildirdiği hesap numarasına davacı tarafından 90.000,00 TL havale edildiğini ve 10.000,00 TL bedelli çekin davalıya teslim edildiğini, davalı tarafından da tahsil edildiğini, davacının sözleşme gereği nakit ön ödeme şartını ifa ettiğini ancak malların 01.05.2014 tarihinde tesliminin kararlaştırılmasına rağmen teslim edilmediğini, davalıya ... 50. Noterliği"nin 08.07.2014 tarihli ihtarname gönderilerek malların 3 gün içinde teslimini aksi halde yapılan ödemenin faiz ve cezası ile birlikte ödenmesinin talep edildiğini, davalı tarafın ihtara cevap vermediğini, malları da teslim etmediğini, bunun üzerine ... 28. İcra Müdürlüğünün 2014/14896 Esas sayılı dosyası ile icra takibinde bulunduklarını, davalının haksız itirazı üzerine takibin durdurulduğunu beyanla, davanın kabulü ile davalının icra dosyasına yaptığı itirazın iptâline, takibin devamına, davalının itirazında haksız olması ve alacağın likit olması sebebiyle %20 icra inkâr tazminatının ödenmesine, sözleşmenin 5. maddesinde kararlaştırılan cezai şart alacağı için dava tarihine kadar hesap edilen 26.250,00 TL cezai şartın ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı yüklenici vekili; davacı ile davalı arasında iddia edildiği gibi bir protokol bulunmadığını, protokoldeki davalıya ait olduğu iddia edilen imzanın basit bir işaretten ibaret olup herkesin kolayca atabileceğini, davalı tarafından alınan çek ve havale bulunmadığını, banka dekontunda görüleceği üzere davalı adına havale yapılmadığını, davalıya husumet
    yöneltilemeyeceğini, davalının iddiasını ispat etmesi gerektiği beyan ederek davanın reddine ve haksız takip nedeniyle %20 kötüniyet tazminatı ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
    Mahkemece davanın kısmen kabulüne, davalının ... 28. İcra Müdürlüğü"nün 2014/14896 sayılı takip dosyasında itirazının 100.000,00 TL asıl alacak, 740,41 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 100.740,41 TL üzerinden iptâli ile takibin bu tutar üzerinden devamına,asıl alacağa takip tarihinden itibaren yasal faizi yürütülmesine ve %20 oranında icra inkâr tazminatına karar verilmiş, verilen kararın davalı vekilince istinaf edilmesi üzerine ... Bölge Adliye Mahkemesi 27. Hukuk Dairesinin 16.03.2017 tarih, 2017/33 Esas, 2017/102 karar sayılı kararı ile davalı vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak davanın kısmen kabul ve kısmen reddine karar verilmiş,verilen karar davacı vekili tarafından yasal süresi içerisinde temyiz edilmiştir.
    6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 190. maddesi ve 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu"nun 6. maddesi gereğince iddia eden, iddiasını ispat yükümlülüğü altındadır. Somut olayda davacı, davalıya 10.000,00 TL ödeme yaptığını ileri sürmektedir. Davalı taraf ise bu ödemeyi inkâr etmektedir.
    Davalı ... dava konusu olay ile ilgili yürütülen bir ceza soruşturmasında ... Polis Merkezi Amirliğinde verdiği 24.12.2015 tarihli ifadesinde “... Şikayetçi ile aramızda sözleşme yaptık, sözleşmede herşey yazmaktadır. Kendisi ile ortak olacaktık, ...masraflar için ... bana 330.000,00 TL ödeyecekti, bu ödeme bir takvime bağlanmıştı. Sözleşmeden sonra bana 90.000,00 TL verdi. Sonradan 10.000,00 TL daha gönderdi....biz üretime başladık,..fakat ... sözleşmeye uymadı ve diğer ödemeleri yapmadı...” şeklinde beyanda bulunmuştur. Bu beyan ikrar niteliğinde midir? Değil midir ? Bu konunun tartışılması gerekmektedir. Mahkemece bu beyan ikrar niteliğinde sayılmış ve 100.000,00 TL ödeme yapıldığı kabul edilerek hüküm kurulmuş ve davalı vekilinin kararı istinaf etmesi üzerine ... Bölge Adliye Mahkemesi 27. Hukuk Dairesi bu beyanı mahkeme dışı ikrar kabul ederek diğer delillerle kanıtlanmadığından bu ödemeyi kabul etmeyerek hükmü kaldırarak yeniden kısmen kabul ve kısmen red kararı vermiştir.
    İkrar, taraflardan birisinin, kendi aleyhine olarak ileri sürülen bir olayın doğru olduğunu mahkemeye beyan etmesi olarak tanımlanmakta olup, ikrar yazılı olabileceği gibi sözlü dahi olabilmektedir. İkrar, mülga 1086 sayılı HUMK"nın deliller bölümünde 236. maddede düzenlenmiş iken, 6100 sayılı HMK"nın "ispat ve deliller" bölümünde 188.maddesinde düzenlenmiştir. HMK"nın 188/1 maddesinde “tarafların veya vekillerinin mahkeme önünde ikrar ettikleri vakıalar,çekişmeli olmaktan çıkar ve ispatı gerekmez” hükmü bulunmakta olup, bu hükme göre bir beyan ikrar sayıldığı takdirde o konuda artık yeni veya başka bir delile ihtiyaç kalmadan o olay ispat edilmiş kabul edilmek zorundadır. Bir davada bir tarafın iddia ettiği husus, karşı tarafça ikrar edilirse artık o husus çekişmeli olmaktan çıkar ve bu konuda ispat aranmaz. Bu halde artık delile veya ispata ihtiyaç kalmaz. İkrar mahkeme içinde olabileceği gibi mahkeme dışı ikrar da mümkündür. İkrarın mahkeme dışında olması halinde bu makamın resmi bir makam olması gerekli ve zorunludur.
    Öte yandan 6100 sayılı HMK"nın 199. maddesinde “Uyuşmazlık konusu vakıaları ispata elverişli yazılı veya basılı metin, senet, çizim, plan, kroki, fotoğraf, film, görüntü veya ses kaydı gibi veriler ile elektronik ortamdaki veriler ve bunlara benzer bilgi taşıyıcıları bu Kanuna göre belgedir.” hükmü bulunmakta olup,bu hükme göre vakıayı ispata yarayan yazılı belgelerin de
    bu kapsamda değerlendirmesi yapılmalıdır. Bu maddeye göre değerlendirme yapıldığında şikayet üzerine Cumhuriyet Başsavcılığınca başlatılan soruşturmada Cumhuriyet Savcısını temsilen polis tarafından usulüne uygun şekilde alınan beyan yazılı belge niteliğindedir.
    Tüm bu anlatımlar ışığında somut olaya gelince; davalının resmî bir makam olan Polis Merkezindeki beyanı mahkeme dışı ikrar niteliğinde olup, düzenlenen ifade tutanağının yazılı olması nedeniyle HMK 199. maddesi kapsamında ödeme vakıasına ispata yarayan belge niteliğinde sayılacağından 10.000,00 TL ödeme vakıası artık çekişmeli olmaktan çıkmıştır. Bir başka deyişle davalının ikrarı ve Cumhuriyet savcılığının başlattığı soruşturma kapsamında polis tarafından alınan bu ifade mahkeme dışı ikrar olup, bu belgeye göre ödemenin yapıldığının kabulünü gerektirir. Kaldı ki bu beyanın iradeyi sakatlayan bir şekilde verildiği ve doğru olmadığı hususu da savunulmamıştır. Aksine düşünmek aksi savunulmayan bir ifadenin hukuken geçersiz olduğu sonucunu doğurur ki bu hususta hukuk güvenliğini ve resmi kurumlara olan güven duygusunu zedeler. Dairemizin yerleşmiş içtihatları da bu yöndedir (15.H.D."nin 13.10.2014 tarih, 2014/3691 Esas, 2014/5677 karar, 15.H.D."nin 16.06.2014 tarih, 2013/6457 Esas,2014/4120 karar, 15.H.D."nin 02.03.2010 tarih, 2009/3691 Esas, 2010/1159 karar ).
    Tüm bu nedenlerle:davalıya, davacı tarafından toplam 100.000,00 TL ödeme yapıldığının kabulü gerekir iken 10.000,00 TL ödemenin ispat edilemediği ve davalı beyanının da yeterli olmadığı düşünülerek 90.000,00 TL üzerinden hüküm kurulması doğru olmamış, hükmün bozulması uygun bulunmuştur.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile temyize konu ... Bölge Adliye Mahkemesi 27. Hukuk Dairesi Kararının HMK"nın 371. maddesi gereğince davacı yararına BOZULMASINA, HMK"nın 363/I. maddesi gereğince ... Bölge Adliye Mahkemesi 27. Hukuk Dairesi"nin 16.03.2017 tarih, 2017/33 Esas, 2017/102 Karar sayılı kararının kaldırılmasına, dosyanın ... Bölge Adliye Mahkemesi 27. Hukuk Dairesine gönderilmesine, karardan bir örneğin ise ... 10. Asliye Ticaret Mahkemesi"ne gönderilmesine, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, 03.12.2018 gününde kesin olmak üzere oyçokluğuyla karar verildi.

    (Muhalif)

    - K A R Ş I O Y -

    Bölge Adliye Mahkemesince verilen karar Dairemizin sayın çoğunluğu tarafından 10.000,00 TL ödemenin mahkeme dışı ikrar niteliğinde olup düzenlenen ifade tutanağının yazılı
    olması nedeniyle HMK"nın 199. maddesi kapsamında ödeme vakıasını ispata yarayan belge niteliğinde sayılacağından bahisle davacı alacağından mahsup edilerek hüküm kurulması gerektiğinden bahisle bozulmuş ise de; poliste verilen ifadede açıklanan ödemeye ilişkin beyan yazılı delil başlangıcı niteliğinde olup, tanık dahil başkaca delillerle ispatlanması zorunludur. Yazılı delil başlangıcı HUMK"nın 292. maddesinde tanımlandığı gibi, HMK"nın 202. maddesinde de yer verilmiştir. Ne var ki, bu konunun HMK"nın 188. maddesinde düzenlenen ikrarla birlikte değerlendirilmesi zorunludur. HMK"nın 188. maddesinde, “Tarafların veya vekillerinin mahkeme önünde ikrar ettikleri vakıalar çekişmeli olmaktan çıkar ve ispatı gerekmez.” Denilmiş olup, mahkeme dışı ikrar ise, yazılı delil başlangıcı kabul edilmelidir. Bu durumda poliste verilen ifade mahkeme içi ikrar olmayıp, mahkeme dışı ikrardır ve başka delillerle desteklenmelidir. Bu nedenle Bölge Adliye Mahkemesi’nin bu yöne ilişkin kararını doğru bulduğumdan sayın çoğunluğun bozma yönündeki görüşüne katılamıyorum.





    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi