Abaküs Yazılım
19. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/20657
Karar No: 2017/4040
Karar Tarihi: 22.05.2017

Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2016/20657 Esas 2017/4040 Karar Sayılı İlamı

19. Hukuk Dairesi         2016/20657 E.  ,  2017/4040 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

    Taraflar arasındaki alacak davasının bozmaya uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün davacı vekilince ve davalılar vekilince verilen temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
    - K A R A R -
    Davacı vekili, müvekkili ile davalı ... arasında 16.01.2010 tarihinde bayilik anlaşması ve aynı tarihte ek sözleşme imzalandığını, sözleşmelerin 5 yıl için yapıldığını, davalı yanın sözleşmeye ve tonaj alım taahhüdüne aykırı davranışlarından dolayı çektikleri ihtarın sonuçsuz kaldığını, bunun üzerine müvekkilince sözleşmelerin 01.07.2011 tarihli ihtarla haklı nedenle feshedildiğini, bayilik sözleşmesinin 29. maddesi uyarınca 31.000 USD cezai şart ile 223.919,51 TL kar mahrumiyet alacakları doğduğunu, yine ek sözleşmenin 7. maddesi uyarınca da eksik alım nedeniyle müvekkilinin 10.200 USD cezai şart alacağı doğduğunu, sözleşmeleri davalı ..."ın müşterek borçlu ve müteselsil kefil olarak imzaladığını belirterek, fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik bayilik sözleşmesinden dolayı 2.500 USD cezai şart, 5.000 TL kar mahrumiyeti ve ek sözleşmeden dolayı 2.500 USD cezai şart alacağının davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davacı vekili, 20.07.2012 tarihli dilekçesiyle alacak kalemlerinden, bayilik sözleşmesinden kaynaklanan cezai şart alacağını 31.000 USD, kar mahrumiyetini 24.087,60 TL, ek sözleşmeden kaynaklanan cezai şart alacağını ise 10.200 USD olarak ıslah etmiştir.
    Davalılar vekili, bayilik sözleşmesinin 24. maddesinde sadece ilk yıl için alım taahhüdü olduğunu, bu taahhüdün de müvekkilince yerine getirildiğini, devam eden yıllar için taahhütte bulunulmadığını, bayilik sözleşmesinin genel işlem şartlarını ihtiva ettiğini, davacının zarara uğramadığını, davacının kar mahrumiyeti hesabının yanlış olduğunu, talep edilen cezai şartın fahiş olduğunu bildirerek, davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, davacı ile davalı ... arasında düzenlenen sözleşmelerin diğer davalı ... tarafından müşterek borçlu müteselsil kefil sıfatıyla imzalandığı, davalı ..."ın tacir olup diğer davalı ..."ın tacir olduğuna dair delil sunulmadığı, davacının 24.087,60 TL kar mahrumiyeti ve toplam 41.200 USD cezai şart isteyebileceği, cezai şartın davalıların ekonomik yönden mahvına sebep olacağı, bu itibarla cezai şart alacağından tenkis yapılması gerektiği gerekçeleriyle 24.087,60 TL kar kaybının 01.07.2011 tarihinden itibaren değişen oranlarda avans faiziyle davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, cezai şart alacağı yönünden ise davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hükmün taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine , Dairemizin 2014/13005 E., 2015/9752 K. sayılı ilamında “ Taraflar arasında düzenlenen sözleşmenin 29. maddesinde akde aykırılık ve sözleşmenin feshi halinde 31.000 USD cezai şart öngörülmüştür. Mahkemece bu hüküm uyarınca tenkisat da yapılarak cezai şarta karar verilmiş olup, anılan sözleşme hükmüne dayalı cezai şart istenebileceği kuşkusuz ise de aynı konuda iki ayrı cezai şart kararlaştırılmış olması, ekonomik sözleşme özgürlüğünü ahlâk ve adaba aykırı şekilde kısıtlamış olacağından sözleşmeden ayrı olarak taahhütnamede öngörülen cezai şarta ayrıca hükmedilemeyeceği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.” gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.


    Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama neticesinde; davacı ile davalı ... arasında düzenlenen sözleşmelerin diğer davalı ... tarafından müşterek borçlu müteselsil kefil sıfatıyla imzalandığı, davalı ..."ın tacir olup diğer davalı ..."ın tacir olduğuna dair delil sunulmadığı, davacının 24.087,60 TL kar mahrumiyeti isteyebileceği, 24.087,60 TL kar kaybının 01.07.2011 tarihinden itibaren değişen oranlarda avans faiziyle davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, cezai şart yönünden Yargıtay bozma ilamına uyulmak suretiyle aynı konuda iki ayrı cezai şart kararlaştırılmış olması , ekonomik sözleşme özgürlüğünü ahlak ve adaba aykırı şekilde kısıtlamış olacağından sözleşmeden ayrı olarak taahhütnamede öngörülen cezai şarta ayrıca hükmedilemeyeceğinden yalnızca 31.000 USD cezai şartın hükme bağlanması gerektiği , cezai şartın davalıların ekonomik yönden mahvına sebep olacağı, bu itibarla cezai şart alacağından tenkis yapılması gerektiği gerekçeleriyle davalı ... yönünden 1/5 oranına, davalı ... yönünden 1/8 oranına kadarı indirilmek suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davacı ve davalı vekillerince temyiz edilmiştir.
    1- Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı doğrultusunda inceleme yapılıp hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, bozmanın kapsamı dışında kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazları incelenemeyeceğine göre, davalı vekilinin yerinde olmayan bütün temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
    2- Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair itirazlarının reddi gerekmiştir.
    3-TBK’nun 589/2-1 maddesi uyarınca kefilin asıl borç ile borçlunun kusur veya temerrüdünün yasal sonuçlarından sorumlu olduğundan ve kefilin sorumluluğunun asıl borçlu ile aynı miktarda olması gerektiğinden mahkemece cezai şart konusunda kefil olan davalı ... hakkında asıl borçluya oranla daha fazla indirim yapılması doğru görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte belirtildiği üzere davalı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddine, (2 ) nolu bentte belirtildiği üzere davacı vekilinin sair itirazlarının reddine, (3) nolu bentte belirtildiği üzere hükmün davacı yararına BOZULMASINA, peşin harçların istek halinde iadesine, 22/05/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.









    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi