23. Ceza Dairesi Esas No: 2015/10388 Karar No: 2016/9279 Karar Tarihi: 02.11.2016
Nitelikli dolandırıcılık - Yargıtay 23. Ceza Dairesi 2015/10388 Esas 2016/9279 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanıkların, sahte faturalar kullanarak katıldıkları bankadan tarımsal kredi talebinde bulundukları ve sanıklara kredi tahsisinin yapılmayacağı bildirilmesine rağmen, kredi tahsis edilerek bankanın zararına sebep oldukları tespit edildi. Dolandırıcılık suçu oluştuğu ve sanıklar TCK'nın 158/1-j, 62/1, 53/1 maddeleri gereğince 2 yıl 6 ay hapis ve adli para cezasına çarptırıldı. TCK'nın 53/1 maddesinde düzenlenen hak yoksunluklarının uygulamasının infaz aşamasında gözetilmesi gerektiği belirtildi. TCK'nın 158. maddesinin 1. fıkrasının (e), (f), (j) ve (k) bentlerinde belirtilen nitelikli hallerde suçtan elde edilen haksız menfaat üzerinden adli para cezası belirlenirken, haksız menfaatin iki katından az olmayacak şekilde ceza artırımı yapılması gerektiği ve sonuç adli para cezasının 20-100 TL arasında takdir edilecek bir miktarla çarpılması gerektiği vurgulandı.
23. Ceza Dairesi 2015/10388 E. , 2016/9279 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık HÜKÜM : Sanık ... hakkında TCK"nın 158/1-j, 62/1, 53/1 maddeleri gereğince 2 yıl 6 ay hapis ve 30.000 TL adli para cezası, Sanık ... hakkında TCK"nın 158/1-j, 62/1, 53/1 maddeleri gereği 2 yıl 6 ay hapis ve 20.000 TL adli para cezası
Dosya incelenerek gereği düşünüldü: Sanıkların “.... Tarım Ticaret” isimli işyerinden herhangi bir mal alış-verişi yapmadıkları halde temin ettikleri sahte faturalar ile katılan bankadan tarımsal kredi talebinde bulundukları, sanık ...’e 12.000 TL, sanık ...’e ise 18.000 TL kredi verildiği, katılan bankanın suça konu sahte faturalar olmasaydı sanıklara kredi tahsisinin yapılmayacağını ve sanıkların aldıkları kredileri kısmen veya tamamen ödemediklerini belirttiği, sanıkların bu şekilde tahsis edilmemesi gereken bir kredinin açılmasını sağlamak suretiyle katılan bankayı zarara uğrattıkları anlaşıldığından dolandırıcılık suçunun oluştuğuna yönelik kabulde bir isabetsizlik görülmemiştir. TCK"nın 53/1. maddesinde düzenlenen hak yoksunluklarının, Anayasa Mahkemesi"nin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih, 2014/140 E, 2015/85 sayılı iptal kararı doğrultusunda uygulamasının infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.
5237 sayılı TCK"nın 158. maddesinin 1. fıkrasının (e), (f), (j) ve (k) bentlerinde belirtilen nitelikli hallerde suçtan elde edilen haksız menfaati belli ise; TCK"nın 52. madde hükmü de gözetilmek sureti ile haksız menfaatin iki katından az olmayacak şekilde temel adli para cezası aynı Kanun"un 61. maddesi uyarınca gün olarak belirlenerek artırım ve indirimler gün üzerinden yapıldıktan sonra, ortaya çıkacak sonuç gün sayısı ile bir gün karşılığı 52/2. madde hükmü gereğince 20-100 TL arasında takdir edilecek miktarın çarpılması neticesinde sonuç adli para cezasının sanık ... için 1.500 gün karşılığı 30.000 TL, sanık ... için ise 1.000 gün karşılığı 20.000 olarak belirlenmesi gerekirken doğrudan elde edilen haksız menfaatin iki katı esas alınmak suretiyle uygulama yapılması sonuca etkili olmadığından bozma sebebi yapılmamış ve sanık ...’e 07.02.2007 tarihinde 12.000 TL kredi kullandırıldığı anlaşıldığından tebliğnamedeki bu sanık yönünden bozma isteyen düşünceye iştirak edilmemiştir. Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanıkların yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükümlerin ONANMASINA, 02/11/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.