İş Mahkemesi
Dava Türü : Alacak

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, gereği görüşüldü:
1-Dosyadaki yazılara, hükmün uyulan önceki Yargıtay bozma ilamına uygun biçimde verilmiş olmasına, bozma ile kesinleşen ve karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin yeniden incelenmesine hukukça ve yasaca cevaz bulunmamasına ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine,
2-Davacı vekili, davacının davalıya ait işyerinde çalışırken iş akdinin haksız olarak feshedildiğini iddia ederek kıdem tazminatı ile bazı işçilik alacaklarının davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı vekili davanın reddini istemiştir.
Mahkemece istek kısmen hüküm altına alınmış, davalının temyizi üzerine Dairemizin 09.12.2013 tarihli ilamı ile özetle, “...Ne var ki süresinde yapılmayan ıslaha değer verilerek hüküm kurulmuş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
3-Kabule göre de, somut olayda, davalının savunmasına göre, davacıya 21.9.2011 günü 1.175,00 TL ve 7.10.2011"de 1.500,00 TL kıdem tazminatı ile 21.9.2011 günü 1.390,00 TL ihbar tazminatı ödenmiş olup buna ilişkin dekontlar dosyaya sunulmuştur. Mahkemece davacının talepleri hüküm altına alınırken 9.228,99 TL kıdem tazminatının ve 1.787,96 TL ihbar tazminatının ödetilmesine karar verilmek suretiyle yapılan ödemelerin mahsup edilmemesi hatalı olup bozma nedenidir.” gerekçesi ile bozulmuştur.
Mahkeme bozma kararına uymuş, ıslah yapılmamış kabul edilip hüküm kurulacağından alacakların dava açılmadan ödenmesi ve davacının bu alacaklar için ek dava açmaması dikkate alınarak, Yargıtay bozma ilamı ve dava açılmazdan önce ödenen meblağın dava değerini karşılaması gerekçeleri ile davanın reddine karar verilmiştir.
Mahkemece davacının süresinde yaptığı ıslaha itibar edilmemesi, ek dava da açmaması, dava tarihinden önce yapılan ödemenin dava ile istenen miktarları karşılaması nedenleri ile davanın reddine karar verilmiş ise de, davacının bilirkişi raporu ile hesap edilip miktarları kesinleşen 9.228,99 TL kıdem tazminatı, 1.787,96 TL ihbar tazminatı, 125,00 TL yıllık izin ücreti, 300,00 TL ücret alacağı, %30 hakkaniyet indirimi ile tespit edilen 5.191,93 TL fazla çalışma ücreti, 593,01 TL genel tatil çalışma ücreti alacağı bulunmaktadır. Bozma ilamında belirtilen 21.09.2011 tarihinde ödenen 1.175,00 TL ve 07.10.2011 tarihinde ödenen 1.500,00 TL"sının kıdem tazminatından mahsubu halinde 6.553,99 TL bakiye kıdem tazminatı ve 21.09.2011 tarihinde ödenen 1.390,00 TL"sının mahsubu halinde 397,96 TL bakiye ihbar tazminatı ile ödeme yapılmayan 125,00 TL yıllık izin ücreti, 300,00 TL ücret alacağı, 5.191,93 TL fazla çalışma ücreti, 593,01 TL genel tatil çalışma ücreti bulunmaktadır. Bu nedenle davacının ne kadar alacağı olduğuna dair gerekçede tespit yapıldıktan sonra taleple bağlı kalınarak varlığı kesinleşen her bir alacak için 10,00 TL"sının hüküm altına alması, fazlaya ilişkin hakların saklı tutulması gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde davanın reddine karar vermesi hatalı olmuştur.
O halde davacı vekilinin bu yönü amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve karar bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı nedenle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 10.03.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.