13. Hukuk Dairesi 2015/42188 E. , 2018/5710 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, davalıların maliki olduğu taşınmazı 04.12.2012 tarihinde tapuda devraldıklarını, taşınmazın... Organize Sanayi Bölgesi içinde olduğundan satışı yapılırken öncelikle Organize Sanayi Bölge Müdürlüğünden icazet alınması gerektiğini, bu nedenle ilgili müdürlükten parselin borcu olup olmadığının sorulduğunu ve borcu olmadığının bildirildiğini, ancak daha sonra kendilerine gönderilen 12.11.2013 tarihli yazı ile taşınmazın devralınmasından önceye dair katılım payı borcu olduğunun bildirildiğini, bunun üzerine itirazı kayıtla söz konusu miktarın ... Organize Sanayi Bölgesi hesabına yatırıldığını, davalılar tarafından bu borç gizlendiği gibi yaptıkları araştırmada borç bulunmadığı bilgisi verildiğini, böylece yanıltıldıklarını ileri sürerek 03.02.2014 tarihinde ödenen 13.060,68 TL"nin ödeme tarihinden itibaren yasal faizi ile davalılardan payları oranında tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı ..., söz konusu borcun satış sırasında davacıya bildirildiğini ve satış bedeli belirlenirken göz önünde tutulduğunu, davacının tacir olarak basiretli davranması gerektiğini, ayrıca söz konusu alt yapı katılım bedelinin katılımcı sıfatını haiz kişilere yükletildiğini, davacının da bu sıfatı taşıdığından katılım bedelinden sorumlu olduğunu savunarak davanın reddini dilemiş; diğer davalı cevap vermemiştir.
Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
1-Davacı, eldeki dava ile davalıların maliki olduğu ve ... Organize Sanayi Bölgesi sınırları içerisinde yer alan taşınmazı 04.12.2012 tarihinde satın aldıklarını, taşınmazın borcu olmadığı yönünde bilgi verilmesine rağmen satın aldıktan sonra gönderilen yazı ile bildirilen ve ihtirazi kayıt ile ödedikleri 13,060,68 TL"nin ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalılardan tahsilini istemiştir. Davalı ... davanın reddini dilemiş; Mahkemece, taşınmaz ile ilgili katılım payı bedellerinden satıcıların sorumlu olduğuna ilişkin bir anlaşma bulunmadığı, taşınmazı satın alan davacının taşınmaza bağlı borç kapsamındaki borçtan malik sıfatı ile sorumlu olduğu gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. Dosya kapsamından, davacı tarafından ödenen ve dava konusu edilen katılım payı bedelinin 30.04.2012 tarihli karar ile müteşebbis heyet tarafından tahsiline karar verildiği, tahsil edilen miktarın da 4562 sayılı Kanun uyarınca parsel büyüklüğüne göre belirlendiği anlaşılmaktadır. Davacının, söz konusu taşınmazı 04.12.2012 tarihinde satın aldığı, buna karşılık söz konusu katılım payı bedelinin 30.04.2012 tarihli karar ile katılımcılardan tahsiline karar verildiği, buna göre satın alma tarihinden önceki bir dönemde ödenmesine karar verilen borçtan kimin sorumlu olması gerektiğine ilişkin olarak konusunda uzman bilirkişiden Yargıtay, Mahkeme ve taraf denetimine elverişli rapor alınarak ve tarafların iddia ve savunmaları değerlendirilerek hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
2-Bozma nedenine göre davacının sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenle kararın BOZULMASINA, 2. bentte gösterilen nedenle davacının sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/III-1 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 10/05/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.