Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/680
Karar No: 2019/5976

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2017/680 Esas 2019/5976 Karar Sayılı İlamı

20. Hukuk Dairesi         2017/680 E.  ,  2019/5976 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ:Asliye Hukuk Mahkemesi
    Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı gerçek kişi tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    K A R A R
    Davacı gerçek kişi vekili, 08/01/2015 tarihli dava dilekçesinde özetle;...... mevkiinde bulunan dilekçesinde sınırlarını bildirdiği taşınmazların müvekkili tarafından imar ihya edildiğini ve bu taşınmazda yararına kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla mülk edinme koşullarının oluştuğunu ileri sürerek dava konusu taşınmazların, davacı adına tescilini istemiştir. Orman Yönetimi vekili taşınmazların orman olduğunu ileri sürerek asli müdahale talebinde bulunmuştur. (harç yatırmıştır )
    Hazine ve Orman Yönetimi TMK’nın 713. maddesi uyarınca karşı tescil talebinde bulunmuştur.
    Mahkemece davacının davasının reddine, Fen bilirkişilerinin 05/02/2016 tarihli raporlarında (d)3 harfi ile gösterilen 79.19 m2"lik yerin orman sayılan yerlerden olduğundan "orman" vasfı ile Maliye Hazinesi adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş, hüküm davacı gerçek kişi tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, Medenî Kanunun 713. maddesi hükmü uyarınca tapusuz olan taşınmazın tesciline ilişkindir.
    Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde tespit tarihinden önce orman kadastrosu yapılmamıştır. Genel arazi kadastrosu işlemi 5602 sayılı Kanuna göre 15.04.1959 tarihinde yapılıp kesinleşmiştir.
    Mahkemece verilen karar usûl ve kanuna aykırı olduğu gibi yapılan araştırma, inceleme ve uygulama da hükme yeterli değildir. Şöyle ki; hüküm tarihinden önce 30/03/2014 tarihinde yürürlüğe giren 6360 sayılı Kanunun 1/2. maddesi ile ..... Büyükşehir Belediyesinin sınırları il mülkî sınırları olarak genişletilmiş; bu sınırlar içinde kalan köy ve beldelerin tüzel kişilikleri sona ererek bağlı bulundukları ilçe belediyelerine mahalle olarak katılmışlardır. Bu nedenle, büyükşehir sınırları içinde yer alan .... Belediyesinin tüzel kişiliği sona ermiş olup, 6360 sayılı Kanunun geçici 1. maddesinin onüçüncü fıkrası uyarınca, yerine bağlı bulunduğu ..... büyükşehir Belediye Başkanlığı geçmiştir. Bu durumda; 5216 sayılı Kanun hükümleri ve 6360 sayılı Kanunun geçici 1. maddesinin onüçüncü fıkrası gereğince, ..... Belediyesinin bağlı bulunduğu ..... Büyükşehir Belediye Başkanlığının huzuruyla davanın görülmesinde yasal zorunluluk bulunduğu halde .... Büyükşehir Belediye Başkanlığı davaya dahil edilmeden, davanın esası hakkında hüküm kurulmuştur. Taraf sıfatı 6100 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 114/1-d maddesi uyarınca dava şartı olup istek olmasızın re"sen gözetilmelidir.
    Bunlardan ayrı; mahkemece yapılan orman araştırması ve zilyetlik araştırması da yeterli değildir. Mahkemece, taşınmazın tescil harici bırakılma sebebi araştırılmamış, taşınmazın niteliğini belirlemede yetersiz ziraat bilirkişi raporu ile yetinilmiş, taşınmazın bulunduğu yerde orman tahdit çalışması yapılıp yapılmadığı araştırılmamış, taşınmazların öncesinin ne olduğu, imar-ihya yapılmışsa hangi tarihte başlanılıp bitirildiği, kimden kime kaldığı, zilyetliğin ne zaman başlayıp nasıl sürdürüldüğü ve ekonomik amacına uygun olup olmadığı açıklatılmamıştır.
    Ayrıca, çekişmeli taşınmaza komşu, tescil davası sonucunda kişiler adına tesciline karar verilen veya halen davası devam eden taşınmaz bulunup bulunmadığı araştırılarak bunlara ilişkin dava dosyaları getirtilerek değerlendirilmemiş yörede imar uygulaması yapılıp yapılmadığı, hangi tarihte yapılıp kesinleştiği, çekişmeli taşınmazın imar planı kapsamına alınıp alınmadıkları yönünde de araştırma yapılmamıştır. Bilindiği üzere imar-ihyaya muhtaç olan bir yer imar planları kapsamına alınmış ise o tarihten sonra imar-ihya yoluyla edinilmesi mümkün bulunmamaktadır. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu ve Yargıtay gayrimenkul dairelerinin kararlılık kazanmış uygulamalarına göre; imar ve ihyanın tamamlandığı tarihten, imar planları kapsamına alındığı tarihe kadar 20 yıllık kazanma süresi dolmuş ise bu tür yerlerin zilyetlik yoluyla edinilmesi olanak dahilindedir.
    Bu sebeplerle, öncelikle dava dilekçesi ve duruşma gününü bildirir davetiye ..... Büyükşehir Belediye Başkanlığına tebliğ edilerek husumet yaygınlaştırılmalı, çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde orman tahdit çalışması yapılıp yapılmadığı araştırılarak, yapılmış ise davanın tahdide itiraz davasına dönüşeceği değerlendirilmeli, orman tahdit çalışması yapılmamış ise çekişmeli taşınmazın bulunduğu yöreye ait en eski tarihli memleket haritası ve hava fotoğrafları ve varsa amenajman planları ile dava konusu taşınmazlara komşu parsellere ait kadastro tutanağı ve ekleri ile varsa tapu ve vergi kayıtlarının tüm tedavülleriyle birlikte davalı iseler dava dosyalarının, kesinleşmişse kadastroca oluşan tapu kayıt örnekleri, tapu ve ilgili kadastro müdürlüklerinden getirtilmeli, bu nedenle; mahkemece, eski tarihli memleket haritası, hava fotoğrafları ve varsa amenajman planı ve ilgili yerlerden getirtilip, önceki bilirkişiler dışında halen Tarım ve Orman Bakanlığı ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman orman yüksek mühendisleri arasından seçilecek bir orman mühendisi ve bir fen elemanı yardımıyla yeniden yapılacak inceleme ve keşifte, çekişmeli taşınmazlar ile birlikte çevre araziye de uygulanmak suretiyle taşınmazların öncesinin bu belgelerde ne şekilde nitelendirildiği belirlenmeli; 3116, 4785 ve 5658 sayılı kanunlar karşısındaki durumu saptanmalı; tapu ve zilyedlikle ormandan toprak kazanma olanağı sağlayan 3402 sayılı Kanunun 45. maddesinin ilgili fıkraları, Anayasa Mahkemesinin 01/06/1988 gün ve 31/13 E.-K.; 14/03/1989 gün ve 35/13 E.-K. ve 13/06/1989 gün ve 7/25 E.-K. sayılı kararları ile iptal edilmiş ve kalan fıkraları da 03/03/2005 gününde yürürlüğe giren 5304 sayılı Kanunun 14. maddesi ile yürürlükten kaldırılmış olduğundan, bu yollarla ormandan yer kazanılamayacağı, öncesi orman olan bir yerin üzerindeki orman bitki örtüsü yokedilmiş olsa dahi, salt orman toprağının orman sayılan yer olduğu düşünülmeli; toprak yapısı, bitki örtüsü ve çevresi incelenmeli; yukarıda değinilen diğer belgeler fen ve uzman orman bilirkişiler eliyle yerine uygulattırılıp; orijinal-renkli (renkli fotokopi) memleket haritasının ölçeği kadastro paftası ölçeğine, yine kadastro paftası ölçeği de memleket haritası ölçeğine çevrildikten sonra, her iki harita komşu ve yakın komşu parselleri de içine alacak şekilde birbiri üzerine aplike edilmek suretiyle, çekişmeli taşınmazın konumunu çevre parsellerle birlikte haritalar üzerinde gösterecekleri yalnız büro incelemesine değil, uygulamaya ve araştırmaya dayalı, bilirkişilerin onayını taşıyan krokili bilimsel verileri bulunan yeterli rapor alınmalıdır.
    Yukarıda açıklanan yöntemle yapılacak araştırma sonucu, taşınmazların orman sayılan yerlerden olmadığı belirlendiği takdirde, zilyetlik yolu ile kazanma koşullarının araştırılması gerekir. Bu cümleden olarak; yapılacak keşifte, tarım uzmanı bilirkişi olarak ziraat mühendisine inceleme yaptırılıp, taşınmazların zilyetlikle kazanılabilecek kültür arazisi niteliğinde olup olmadığı belirlenip, bu yolda rapor alınmalı; fen bilirkişi tarafından uygulamaya yönelik kroki düzenlettirilmeli, zilyetlikle kazanılacak yerlerden ise varsa, zilyetlik tanıkları taşınmazlar başında dinlenmeli; zilyetliğin ne zaman başladığı, kaç yıl süreyle ne şekilde devam ettiği sorulup, kesin tarih ve olgulara dayalı, açık yanıtlar alınıp; tesbit tarihine kadar (gerçek kişiler) yararına zilyetlikle kazanma koşullarının oluşup oluşmadığı belirlenmeli; 3402 sayılı Kanunun 14. maddesi uyarınca, davacılar yanında, (murisler) yönünden de aynı çalışma alanı içerisinde kayıtsız ve belgesizden başkaca taşınmaz mal tesbit ya da tescil edilip edilmediği ilgili tapu ve kadastro müdürlükleri ile hukuk mahkemeleri yazı işleri müdürlüğünden sorulup, aynı Kanunun 3/7/2005 tarihli ve 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu ile değiştirilen 14/2. maddesi hükmü gözetilerek sulu ve susuz olarak kazanılmış toprak miktarı belirlenip, Kanunun getirdiği sınırlamanın aşılıp aşılmadığı saptanarak, toplanacak tüm kanıtlar birlikte değerlendirilip, ulaşılacak sonuca göre bir hüküm kurulmalıdır.
    Açıklanan hususlar gözetilmeksizin, eksik incelemeye dayanılarak yazılı biçimde hüküm kurulması usûl ve kanuna aykırıdır.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 17/10/2019 günü oy birliği ile karar verildi.







    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi