13. Hukuk Dairesi 2015/29222 E. , 2018/5703 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, 19.02.2011 tarihinde trafik kazası geçirerek dava dışı hastaneye kaldırıldığını, hastane yetkililerinin teknik imkansızlık nedeni ile tedavisinin burada yapılamayacağını bildirdiklerini, bunun üzerine yakınları tarafından tıp fakültesi hastanelerinin arandığını, ancak yer olmadığının bildirildiğini, davalı hastane ile yapılan görüşme neticesinde aldıkları olumlu cevaba istinaden davalı hastaneye sevkinin yapıldığını, 20.02.2011 tarihinden 04.04.2011 tarihine kadar davalı hastanenin yoğun bakımda, 04.04.2011 tarihinden 06.06.2011 tarihine kadar da serviste tedavi olduğunu, davalı hastane tarafından tedavi süresince sürekli ödeme talep edildiğini ve ödeme yapılmaması halinde hastanın götürülmesi gerektiği söylenerek manevi baskı altında yakınları tarafından ödemeler yapıldığını, Karayolları Trafik Kanununun 98. maddesinde trafik kazaları sebebi ile gerçekleştirilen tedavi bedellerinin hastanın sosyal güvencesi olup olmadığına bakılmaksızın ... tarafından karşılanacağının öngörüldüğünü, davalının 168.157,51 TL"lik fatura kestiğini, dava dışı ... tarafından da davalı hastaneye ödeme yapıldığını öğrendiklerini ileri sürerek haksız ve mevzuata aykırı olarak tedavinin başında manevi baskı ve tehdit altında ödenen 168.160,00 TL"nin dava tarihinden işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsilini istemiştir.
Davalı, davacının yakınlarının talebi üzerine hastanelerine getirildiğini, tedavi sırasında hasta yakınlarına bilgi verildiğini ve hasta yakınlarının memnun olduklarını dile getirerek yatan hasta taahhütnamesi imzaladıklarını, davacının dayandığı Kanun hükmünün uygulanması koşulları oluşmadığını savunarak davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, bozma üzerine yapılan yargılama neticesinde davanın kısmen kabulü ile 167.160,00 TL"nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsiline, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
1-Davacı, eldeki dava ile Karayolları Trafik Kanunun 98. maddesine dayanarak, geçirdiği trafik kazası sonucu davalı hastahanedeki tedavisi karşılığında tahsil edilen 168,160,00 TL"nin yasal faizi ile davalıdan tahsilini istemiştir. Davalı, söz konusu Kanun hükmünün uygulanması koşullarının oluşmadığını savunarak davanın reddini dilemiştir. Davanın kabulüne ilişkin kararın davalı tarafından temyizi üzerine Dairemizin 2012/28444 E. - 2013/9501 K. numaralı ve 15.4.2013 tarihli ilamı ile 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 13.2.2011 tarihinde değiştirilmiş 98. maddesi gereğince dava dışı ..."nun ödeyeceği miktarın saptanıp, bunun dışında davacıya fatura edilen masrafların makul miktarlarda olup olmadığının tespiti için, konusunda uzman bilirkişi heyetinden rapor alınması ve sonucuna uygun bir karar verilmesi gerektiği gerekçesi ile kararın bozulmasına karar verilmiştir. Mahkemece, bozmaya uyulmuş, ancak bozma ilamında belirtilen doğrultuda bilirkişi incelemesi yapılmamış, diğer bir deyişle bozmanın gereği yerine getirilmemiştir. O halde Mahkemece, başta 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 98. maddesi olmak üzere konuya ilişkin mevzuat hükümleri gözetilmek sureti ile davacının hastaneye girdiği tarihten çıktığı tarihe kadar geçirdiği aşamalar ile trafik kazasına bağlı olarak gerçekleştirilen tedaviler gösterilerek, mevzuat uyarınca tedavi giderlerinden kimin ne miktarda sorumlu olduğunun tespit edilmesi amacı ile tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda konusunda uzman bilirkişi heyetinden Yargıtay, Mahkeme ve taraf denetimine elverişli rapor alınmak sureti ile hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
2-Bozma nedenine göre davalının sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenle kararın BOZULMASINA, 2. bentte gösterilen nedenle davalının sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/I maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 10/05/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.