Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/5182
Karar No: 2020/7598
Karar Tarihi: 25.11.2020

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2018/5182 Esas 2020/7598 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2018/5182 E.  ,  2020/7598 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi


    Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    -K A R A R-

    Davacı vekili; davalı ... Empirme San. A.Ş. aleyhine yapılan İstanbul 5. İcra Müdürlüğü"nün 2009/24772 sayılı ve İstanbul 1. İcra Müdürlüğü"nün 2008/23030 sayılı dosya ile takibe konu edildiğini, söz konusu icra dosyasının davacı tarafından temlik alındığını, davalı borçlunun adına kayıtlı mal varlığına rastlanılmadığını, icra dosyasına konu alacaklarının tahsilini teminen borçlular hakkında alınan haciz talimatlarına rağmen yapılan haciz işlemlerinden olumlu bir sonuç alınamadığını, davalı borçlunun adına kayıtlı fabrikasının ve içerisinde yer alan tüm makine ve techizatlarının davalı ..."ye mal kaçırma gayesi ile devredildiğinin tespit edildiğini beyan ederek davalılar arasındaki tasarrufun iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı ... Empirme Sanayi A.Ş. vekili şirketin 2008 yılında ekonomik krize girdiğini, şirket yetkisi ..."nın şirketi zor durumdan kurtarmak amacı ile ipotek alacaklısı City Bank"ın taşınmazı satışına engel olmak için dayısı dava dışı ..."den borç aldığını, ..."nin davalı şirketin bankaya olan borcunu ödeyerek bankadan ipotekli alacağı temlik aldığını, daha sonra davalı şirketin ekonomik durumunun bozulması nedeni ile fabrika binasının da bulunduğu taşınmazlara haciz konulmaya başladığını, ..."nin alacağını garanti altına almak için ...,... arasında yapılan inançlı işlem uyarınca taşınmazın ..."nin eşi olan ..."ye devredileceği, ... A.Ş."nin borçlarının ...-... tarafından ödeneceğini, taşınmaza müşteri çıkması halinde taşınmazın satılarak, satış bedelinden ..."nin alacaklarının düşülmesinden sonra kalan kısmın ..."ye ödeneceğini, ..."nin ..."den aldığı borç geri ödendiğinde taşınmazın ..."ye iade edileceğinin kararlaştırıldığını, bu amaçla gayrimenkul satış sözleşmesi isimli sözleşme imzalandığını, daha sonra şirketin krizden çıkamaması nedeni ile 05/01/2009 tarihinde faaliyetlerini tamamen durdurmak zorunda kaldığını, müvekkili şirkete ait tapunun ..."ye devrinden sonra müvekkili şirketin bir kısım borçlarının taraflar arasındaki inançlı işlem uyarınca ... tarafından 3. kişilere ödendiğini, ..."nin haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olarak müvekkili şirket ve şirket yetkilisi hakkında tazminat davası açtığını, fabrika binası içerisinde bulunan makinelerin ... tarafından fabrika binası dışına çıkartılarak 3. kişilere satıldığının öğrenilmesi üzerine durumun Büyükçekmece 1. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2010/772 değişik iş sayılı dosyası ile tespit ettirdiğine ve hakkında Büyükçekmece 1. Asliye Hukuk Mahkemesine 2011/564 esas sayılı dosyası ile tazminat davası açıldığını, müvekkili şirketin yaptığı inanç anlaşması çerçevesinde alacaklılara borcunu ödeyebilmek için taşınmazını devir ettiğini, ..."nin 3. kişilere olan borçları ödeme vaadini gereği gibi yerine getirmediğini, davacıya alacağı temlik eden ... Tekstil Kimyevi Maddeler ve Boya San. ve Ltd. Şti. ve ...Kimya San. ve Tic. A.Ş. ile müvekkili şirket arasında ticari ilişki söz konusu olduğunu, müvekkili şirketin bu şirketlere borcunun bulunduğunu, ödeyemeyince müvekkili şirket hakkında takip başlattıklarını, davacı ..."nın da alacağı temlik alarak müvekkili şirkete karşı dava açtığını, sonuç itibari ile dava konusu taşınmazın inançlı işlem yolu ile devredildiğini, diğer davalıya karşı tapu iptali tescil davası açacaklarını belirterek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
    Davalı ... vekili, tasarrufun iptali davasının koşullarının oluşmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
    Mahkemece, iddia, savunma, toplanan delillere göre; davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, dava konusu gayrımenkulün bilirkişi raporu ile belirlenen değeri ile tapuda gösterilen değeri arasında (kaydında yer alan ipoteklerle beraber devredilmesi sebebi ile) misli fark olmamasına göre, davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
    2-Dava İİK 277 ve devamı maddelerine göre açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir.
    İcra ve İflas Kanununun 277 ve izleyen maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali davalarında amaç, borçlunun haciz yada iflasından önce yaptığı ve aslında geçerli olan bazı tasarrufların geçersiz ya da "iyiniyet kurallarına aykırılık" nedeniyle alacaklıya karşı sonuçsuz kalmasını ve dolayısıyla o mal üzerinden cebri icraya devamla alacağın tahsilini sağlamaktır.
    Davacı, iptal davası sabit olduğu takdirde, tasarruf konusu mal üzerinde cebri icra yolu ile hakkını almak yetkisini elde eder ve tasarruf konusu taşınmaz mal ise, davalı üçüncü şahıs üzerindeki kaydın düzeltilmesine gerek olmadan o taşınmazın haciz ve satışını isteyebilir (İİK.md.283/1). Bu yasal nedenle iptal davası, alacaklıya alacağını tahsil olanağını sağlayan, nisbi nitelikte yasadan doğan bir dava olup; tasarrufa konu malların aynı ile ilgili değildir.
    Bu tür davaların dinlenebilmesi için, davacının borçludaki alacağının gerçek olması, borçlu hakkındaki icra takibinin kesinleşmiş olması, iptali istenen tasarrufun takip konusu borçtan sonra yapılmış olması ve borçlu hakkında alınmış kesin veya geçici aciz belgesinin (İİK.nun 277 md) bulunması gerektiği, bu ön koşulların bulunması halinde ise İİK.nun 278, 279 ve 280. maddelerinde yazılı iptal şartlarının bulunup bulunmadığının araştırılması gerektiği, özellikle İİK.nun 278. maddesinde akdin yapıldığı sırada kendi verdiği şeyin değerine göre borçlunun ivaz olarak pek aşağı bir fiyat kabul ettiği ve yasanın bağışlama hükmünde olarak iptale tâbi tuttuğu tasarrufların iptali gerektiğinden mahkemece ivazlar arasında fark bulunup bulunmadığının incelenmesi, aynı maddede sayılan akrabalık derecesi vs. araştırılması gerektiği, keza İİK.nun 280.maddesinde malvarlığı borçlarına yetmeyen bir borçlunun alacaklılarına zarar vermek kastıyla yaptığı tüm işlemler, borçlunun içinde bulunduğu mali durumu ve zarar verme kastının işlemin diğer tarafınca bilindiği veya bilinmesini gerektiren açık ../...
    emarelerin bulunduğu hallerde tasarrufun iptal edileceği hususu düzenlendiğinden yapılan işlemde mal kaçırma kastı irdelenmeli, öte yandan İİK.nun 279.maddesinde de iptal nedenleri sayılmış olup bu maddede yazılan iptal nedenlerinin gerçekleşip gerçekleşmediği de takdir olunmalıdır.
    İİK’nin 280/son fıkrasına göre ticari işletmenin veya işyerindeki mevcut ticari emtianın tamamını veya mühim bir kısmını devir veya satın alan yahut bir kısmını iktisapla beraber işyerini sonradan işgal eden şahsın, borçlunun alacaklılarını ızrar kastını bildiği ve borçlunun da bu hallerde ızrar kastıyla hareket ettiği kabul olunur, karinenin ancak iptal davasını açan alacaklıya devir, satış veya terk tarihinden en az üç ay evvel keyfiyetin yazılı olarak bildirildiğini veya ticari işletmenin bulunduğu yerde görülebilir levhaları asmakla beraber Ticaret Sicili Gazetesiyle; bu mümkün olmadığı takdirde bütün alacaklıların ıttılaını temin edecek şekilde münasip vasıtalarla ilan olunduğunu ispatla çürütülebilir hükmü gereğince ticari işletme devri yönünden tasarrufun değerlendirilmesi gerekir.
    Somut olayda, dava konusu gayrımenkul fabrika niteliğinde olup, içerisinde yer alan makineler ile birlikte davalı ...’ye devredilmiştir. Fabrika binasının devredilmesine göre söz konusu tasarrufun; İİK’nın 280/son maddesi gereğince, ticari işletme devri mahiyetinde olup olmadığı tartışılmaksızın ve davalı 3. kişi ...’nin eşi ...’nin davalı borçlu şirket yetkilisi dava dışı ...’nın dayısı olması, davalı borçlunun mali durumunda sıkıntı olması sebebi ile dava dışı ...’den borç alındığı ve bir kısım borçların kapatıldığının taraflarca beyan edilmesine göre de davalı ...’nın davalı borçlunun durumunu bilen ve bilmesi gereken kişilerden olduğu değerlendirilmeksizin mahkemece yazılı olduğu şekilde hüküm tesisi de isabetli görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 25/11/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi