21. Ceza Dairesi Esas No: 2016/11185 Karar No: 2017/1293 Karar Tarihi: 15.03.2017
Mühür bozma - Yargıtay 21. Ceza Dairesi 2016/11185 Esas 2017/1293 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Karar, mühür bozma suçu işlediği gerekçesiyle mahkumiyet hükmünün açıklanmasına karar verilen bir davayı konu alıyor. Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun kararına atıfta bulunularak, zarar koşulunun ancak zarar suçlarında dikkate alınması gerektiği vurgulanıyor. Ayrıca, kurum yetkilisinin imzasını taşımayan ve onaysız fotokopiden ibaret bulunan belgelerin hükme esas alınmasının yanlış olduğu belirtiliyor. Mahkemece yapılan diğer hatalar ise ayrı ayrı sıralanarak açıklanıyor. Kanun maddeleri ise şu şekilde: 5271 sayılı CMK'nun 231/6-c, 5271 sayılı CMK'nun 52/1, 5271 sayılı CMK'nun 232/6, 5237 sayılı TCK'nun 51/3 ve 5237 sayılı TCK'nun 51/7.
21. Ceza Dairesi 2016/11185 E. , 2017/1293 K. "İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Mühür bozma HÜKÜM : Mahkumiyet
1-) Ayrıntıları Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 03.02.2009 gün ve 2008/250-13 sayılı kararında açıklandığı üzere, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin 5271 sayılı CMK"nun 231/6-c madde ve bendinde işaret olunan, zarar kavramının kanaat verici basit bir araştırma ile belirlenebilir, ölçülebilir maddi zararlara ilişkin olduğu, manevi zararların bu kapsama dahil edilmemesi gerektiği, zarar koşulunun ancak zarar suçlarında dikkate alınması gereken bir unsur olduğu, mühür bozma suçunda somut bir zarardan söz edilemeyeceği dikkate alındığında; engel adli sicil kaydı bulunmayan ve cezası ertelenen sanık hakkında yasanın aradığı objektif ve subjektif şartlar karar yerinde tartışılmadan, ""zararın giderilmediğinden"" bahisle yazılı şekilde hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesi, 2-) “Aslı gibidir” şerhi taşımakla birlikte, kurum yetkilisinin imzasını taşımayan ve bu haliyle onaysız fotokopiden ibaret bulunan mühürleme ve fek tutanaklarının hükme esas alınması, 3-) 5271 sayılı CMK. 52/1’de yer alan, “Her tanık, ayrı ayrı ve sonraki tanıklar yanında bulunmaksızın dinlenir” hükmü karşısında, keşif sırasında tanıkların birlikte dinlenmesi, 4-) 5271 sayılı CMK. 232/6 maddesine aykırılık teşkil edecek şekilde, hükmedilen hapis cezası ertelenen sanık hakkında denetim süresinin belirlenmesi sırasında uygulama maddesinin gösterilmemesi, 5-) Temel cezanın alt sınırdan belirlenmesine karşın, 5237 sayılı TCK. 51/3 maddesi uyarınca belirlenen denetim süresinin gerekçe de gösterilmeksizin üst hadden tayini suretiyle çelişkiye sebebiyet verilmesi, 6-) Hükmolunan 6 ay hapis cezası ertelenen sanık hakkında 5237 sayılı TCK’nun 51/7. maddesi uyarınca "hükümlünün denetim süresi içinde kasıtlı bir suç işlemesi veya kendisine yüklenen yükümlülüklere, hâkimin uyarısına rağmen, uymamakta ısrar etmesi hâlinde; ertelenen cezanın kısmen veya tamamen infaz kurumunda çektirilmesine" şeklinde ihtarat yapılmasına karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Yasaya aykırı, Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 15.03.2017 gününde oybirliği ile karar verildi.