
Esas No: 1994/26
Karar No: 1994/28
Uyuşmazlık Mahkemesi Hukuk Bölümü 1994/26 Esas 1994/28 Karar Sayılı İlamı
Hukuk Bölümü 1994/26 E. , 1994/28 K.- TELEFON FATURASININ IPTALI ISTEMIYLE AÇILAN DAVANIN ADLÎ YARGI YE¬RINDE GÖRÜLMESININ GEREKTIĞI HK.
- KAMU İKTİSADİ TEŞEBBÜSLERİ HAKKINDA KANUN HÜKMÜNDE KARARNAME (233) Madde 35
- UYUŞMAZLIK MAHKEMESİNİN KURULUŞ VE İŞLEYİŞİ HAKKINDA KANUN (2247) Madde 19
"İçtihat Metni" Adalet Bakanlığı Bilgi İşlem Dairesi Başkanlığınca hazırlanmıştır. İzinsiz olarak kopyalanması ve dağıtılması hukuki sorumluluk gerektirir.
Davacı : A.A. Davalı : PTT Genel Müdürlüğü OLAY: Davacı ikametgahında kullandığı telefon için, telefon idaresi tarafından gönderilen faturada 4.920.000 lira borç gösterildiğini, bu tutarda konuşma yapmasının mümkün bulunmadığını, idareden faturanın dökümünü istemesine karşın, santralın özelliği nedeniyle, bunun tespitinin mümkün olmadığını bildirdiklerini ileri sürerek, PTT idaresinin 3110003866 sayılı faturasının iptali istemiyle 11.1.1994 tarihinde idari yargı yerinde dava açmıştır. Kayseri İdare Mahkemesi: 13.1.1994 gün ve 53-23 sayıyla; 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Yasası’nın 2/1-a maddesinde iptal davalarının sayıldığı, bu davalara konu olabilecek idari işlemlerin kamu gücüne dayalı, kamu alanında tesis edilen olumsuz işlemler olduğu, bunların çözümünün idari yargının görevine girdiği, ancak telefon tesislerinden yararlanma konusunda idare ile ilgililer arasında özel hukuk hükümlerine göre abonman sözleşmesi düzenlendiği, bu ilişkiden doğan anlaşmazlıkların özel hukuk alanını ilgilendirmesi nedeniyle davanın adlî yargının görevine girdiği gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiş karar temyiz edilmeksizin kesinleşmiştir. Davacı, aynı istekle 7.2.1994 tarihinde adlî yargı yerine başvurarak faturanın iptalini ve fazladan ödemiş olduğu, 1.000.000 liranın iadesini istemiştir. Yahyalı Asliye Hukuk Mahkemesi; 28.6.1994 gün ve 38-81 sayıyla; Davanın bir idari hizmetle ilgili olarak kusurlu eylemden kaynaklandığı gerekçesiyle davanın idare mahkemesinin görevine girdiği sonucuna vararak daha önce idare mahkemesince görevsizlik kararı verildiğinden, 2247 sayılı Yasa’nın 19. maddesi uyarınca görevli yargı yerinin belirlenmesi istemiyle Uyuşmazlık Mahkemesi’ne başvurulmasına karar vermiş, 94/38 sayılı dosya Asliye Hukuk Mahkemesinin 11.7.1994 gün ve 38-81 sayılı yazıları ekinde Uyuşmazlık Mahkemesine gönderilmiştir. İnceleme ve Gerekçe: Uyuşmazlık Mahkemesi Hukuk Bölümü, Selçuk Tüzün’ün Başkanlığında, Dr. Ekrem Serim, Nursel Aymakoğlu, Zafer Kantarcıoğlu, İrfan Erdinç, Osman Şimşek ve M. Hayri Öztan’ın katılmaları ile yaptığı 14.11.1994 günlü toplantıda, Raportör-Hâkim Ayten Anıl’ın raporu ile dosyadaki belgeler okunduktan; toplantıya, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı yerine katılan Savcı İsmet Gökalp ile Danıştay Başsavcısı yerine katılan Savcı M. İlhan Dinç’in adlî yargı yerinin görevli olduğu yolundaki yazılı düşünceleri doğrultusundaki sözlü açıklamaları da alındıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: Dava, telefon faturasının iptali istemiyle açılmıştır. PTT işletmesi 8.6.1994 gün ve 233 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile iktisadi alanda ticari esaslara göre faaliyet göstermek üzere kurulmuş bir kamu iktisadi teşebbüsüdür. Kararnamenin “teşebbüslerin niteliği” başlıklı 4. maddesinde, “tüzel kişiliğe sahip teşebbüslerin bu Kanun Hükmünde Kararname ile saklı tutulan hususlar dışında özel hukuk hükümlerine tabi oldukları” belirtilmiş, aynı hüküm ana statüde de yer almıştır. Posta, telgraf ve telefon hizmetlerini ifa etmek amacı ile teşkil olunan kuruluşun faaliyet konuları, tekel olarak verilenler ve tekel dışı olarak verilenler şeklinde belirlenmiş, telefon ve her türlü haberleşme tesislerini kurmak ve işletmek PTT kurumunun tekelinde bulunan faaliyetleri arasında gösterilmiş bulunmaktadır. 233 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 35. maddesinde: “Teşebbüs müessese ve bağlı ortaklıklar, işletmelerinde üretilen mal ve hizmet fiyatlarını tespitte serbesttirler.” denilmektedir. Bu durumda kamu kurumu olan PTT işletmesinin, kamu hizmetinin karşılığı olarak ürettiği mal ve hizmetlerin fiyatını günün ekonomik koşullarına göre tespit etme yetkisi bulunmaktadır. İdare ürettiği hizmeti sözleşme yapmak suretiyle abonelerine satmaktadır. Hizmetin karşılığı tarifeye ve abonman sözleşmesine dayalı olarak tahsil edilmektedir. Bu ise idareyle kişi arasında özel hukuk alanında alacak-borç ilişkisinin varlığını göstermektedir. Bu sözleşmeler, görülecek hizmetin tekel niteliği ve çok kimseye götürülme zorunluluğundan dolayı tip sözleşmeler biçiminde de olsa kişinin bu sözleşmeye katılımı nedeniyle özel hukuk sözleşmesi niteliği taşımaktadır. Bu hizmetin karşılığını teşkil eden ücretin ödenmemesi halinde tahsilatın 6183 sayılı Yasa hükümlerine göre değil, özel hukuk kurallarına göre takip edileceği gerçeği de ilişkinin özel hukuku ilgilendirdiğini göstermektedir. Bu itibarla telefon idaresinin yaptığı tarifeye dayanılarak istenilen konuşma bedelinin haklı veya haksız olduğunun tayini adlî yargı yerinin görevine girdiğinden Yahyalı Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2247 sayılı Yasanın 19. maddesi uyarınca yaptığı başvurusunun reddine karar verilmesi gerekmektedir. SONUÇ: Anlaşmazlığın, niteliğine göre davanın adlî yargı yerinde görülmesi gerektiğine, bu nedenle Yahyalı Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2247 sayılı Yasa’nın 19. maddesi uyarınca vaki 28.6.1994 günlü, 38-81 sayılı başvurusunun reddine 14.11.1994 gününde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.