Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2020/2216
Karar No: 2021/11665
Karar Tarihi: 06.10.2021

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2020/2216 Esas 2021/11665 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Mahkeme, bir davanın konusuz kalmadığı belirtilerek bir önceki bozma ilamına atıf yapıldığını ve bu ilamda aylığın kesilmesine ilişkin kurum işleminin yerinde görüldüğü ancak yersiz ödenen aylıklar yönünden sebepsiz zenginleşme hükümleri yerine 5510 sayılı Yasa’nın 96/b maddesinin dikkate alınması gerektiği belirtildiği için, davacının aylık kesme işlemi nedeniyle davalı kuruma borçlu bulunmadığının tespitine, 01.10.2006-01.10.2016 tarihleri arasında da davacının babasının sigortalılığı nedeniyle aylık almaya devam etmesi gerektiğinin tespitine karar verildiğini ancak mahkemenin, bozma ilamına uymayarak yazılı şekilde hüküm kurması usul ve yasaya aykırı olduğu gerekçesiyle temyiz edilen hükmün bozulmasına karar verdi.

5510 Sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu'nun 96/b maddesi: \"Yanlış nedenlerle ödenen malullük, yaşlılık ve ölüm sigortaları ve bunların taksitleri ile tek seferlik ödemelerin geri istenmesi üzerine iş sözleşmesinin feshedilmesi hallerinde prim ödeme yükümlüsü fesih
10. Hukuk Dairesi         2020/2216 E.  ,  2021/11665 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :İş Mahkemesi

    Dava, aksine Kurum işleminin iptali, babasından bağlanan ölüm aylığının kesildiği tarihten itibaren tekrar bağlanması ve menfi tespit istemine ilişkindir.
    Mahkemece, uyulan bozma ilamı sonrası davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Hükmün, davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
    Dosya kapsamı incelendiğinde, mahkemece uyulmasına karar verilen bozma ilamımızda, davanın konusuz kalmadığı belirtilerek ilk bozma ilamına atıf yapılmış, ilk bozma ilamında da, aylığın kesilmesine ilişkin kurum işlemi yerinde görülmekle beraber, yersiz ödenen aylıklar yönünden sebepsiz zenginleşme hükümleri yerine 5510 sayılı Yasa’nın 96/b maddesinin dikkate alınması belirtilmesi karşısında, mahkemece, davanın kabulüne, davacının aylık kesme işlemi nedeniyle davalı kuruma borçlu bulunmadığının tespitine, 01.10.2006-01.10.2016 tarihleri arasında da davacının babasının sigortalılığı nedeniyle aylık almaya devam etmesi gerektiğinin tespitine dair karar verildiği anlaşılmıştır.
    Her ne kadar bir ara kararı olsa da; mahkemece, Yargıtay’ın bozma ilamına uyulması durumunda, bozma kararı lehine olan taraf yararına usuli kazanılmış hak doğar ve Mahkeme bu kararından dönemeyeceği gibi bozma ilamı doğrultusunda işlem yapmak zorundadır. 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nda ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nda “usulî kazanılmış hak” kavramına ilişkin açık bir hüküm bulunmamakta ise de, bu kurum, davaların uzamasını önlemek, hukuki alanda istikrar sağlamak ve kararlara karşı genel güvenin sarsılmasını önlemek amacıyla Yargıtay uygulamaları ile geliştirilmiş, öğretide kabul görmüş ve usul hukukunun vazgeçilmez ana ilkelerinden biri haline gelmiştir. Anlam itibariyle, bir davada, mahkemenin ya da tarafların yapmış olduğu bir usûl işlemi ile taraflardan biri lehine doğmuş ve kendisine uyulması zorunlu olan hakkı ifade etmektedir. Nitekim; Hukuk Genel Kurulu"nun 18.10.1989 gün 541-534, 21.02.1990 gün 10-117; 07.10.1990 gün 439-562; 19.02.1992 gün 635-82; 23.02.1994 gün 936-94; 03.03.2010 gün ve 2010/12-81-118; 27.09.2006 gün ve 2006/19-635 Esas 2006/573 Karar; 15.10.2008 gün ve 2008/19-624 Esas 2008/632 Karar ile 17.02.2010 gün ve 2010/9-71 Esas 2010/87 Karar sayılı kararları da bu doğrultudadır.
    Belirtilen açıklamalar ışığında somut olaya dönüldüğünde, bozma ilamına uyan mahkemece, ilk bozma ilamında belirtilen esaslar çerçevesinde araştırma yapıp sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
    O halde, davalı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 06.10.2021 gününde oy birliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi