13. Hukuk Dairesi 2016/7764 E. , 2018/5693 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, davalı ile dava dışı ..."un kendisinden 22.000,00 TL borç aldığını, tüm borca karşılık 22.000,00 TL lik senedi dava dışı borçlu ...’un imzalayarak verdiğini, davalının da senede kefil olduğunu, ancak senedin zamanında ödenmediğini, senedin zamanaşımına uğrayarak kambiyo senedi vasfını yitirdiğini, bu nedenle davalı ve dava dışı ... hakkında ... 4.İcra Müdürlüğünün 2010/40879 E sayılı dosya ile ilamsız takip başlattığını, takibin dava dışı ... hakkında kesinleştiğini, ancak davalı itiraz ettiğinden davalı hakkında takibin durduğunu belirterek davalının haksız itirazının iptaline, takibin devamına, davalı aleyhine %40 tan aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı, öncelikle imza inkarında bulunarak davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davanın reddine, karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz etmiştir.
1-Dosya kapsamından; yargılama sırasında dava dilekçesinin, davalının dava dilekçesinde belirtilen adresine yapıldığı, daha sonra imza incelemesi için yazılan talimatta bu adrese yapılan tebligatın bila tebliğ döndüğü ve tebligat şerhinde davalının adresten taşındığı ve yurtdışında olduğunun yazıldığı, söz konusu adresin davalının mernis adresi olmadığı anlaşılmaktadır. Davalı adına yapılan tüm tebligatlar, dava dilekçesinde belirtilen bu adrese Tebligat Kanunun 21. maddesine göre yapılmıştır. Bu adresin mernis adresi olup olmadığı araştırılmamıştır. Yine 7201 sayılı Tebligat Kanunu"nun 11.01.2011 tarih ve 6099 sayılı yasanın 9. maddesi ile değişik 35.maddesinin 2. fıkrası; adresini değiştirip de yenisini bildirmeyen taraflar bakımından, mahkemelere adres kayıt sisteminde adresi varsa bu adrese, mernis adresinin tespit edilememesi halinde ise eski adrese ait binanın kapısına tebliğ evrakının asılması suretiyle tebliğ işleminin yerine getirilmiş olacağı düzenlemesine yer vermiştir. Somut olayda, davalının dava dilekçesinde belirtilen adresine tebliğe çıkartılmış, ancak adreste bulunamadığı gerekçesi ile tebligat evrakı mahkemesine iade edilmiştir. Bu tarih itibariyle yukarıda bahsedilen ve 11.01.2011 tarihinde yürürlüğe giren yasal düzenleme karşısında mernis adresine tebliğ işleminin yapılması gerektiği açık olduğu halde, mahkemece bu sefer yine aynı adrese mernis adresi olup olmadığı araştırılmadan madde 21"e göre tebliğ işlemi gerçekleştirilmiştir. Buna göre, mahkemece, dava dilekçesi dışında diğer gerçekleştirilen tebliğ işlemlerinin yasal şartları taşıdığını söyleyebilme imkanı bulunmamaktadır. O halde mahkemece, öncelikle davalı adına usulüne uygun tebliğ işlemi gerçekleştirilip deliller toplandıktan sonra karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
2-Bozma nedenine göre davacının temyiz itirazlarının incelenmesine bu aşamada gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, ikinci bentte açıklanan nedenlerle davacının temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/I maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 10/05/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.