22. Hukuk Dairesi 2016/14711 E. , 2019/13817 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi taraf vekillerince istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, davacının davalı firmada unlu mamuller ustası olarak çalışırken iş sözleşmesinin haksız nedenle sona erdirildiğini iddia ederek kıdem ve ihbar tazminatı ile fazla mesai, ulusal bayram genel tatil, hafta tatili ve yıllık izin ücret alacaklarının davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davanın reddini istemiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, tüm dosya kapsamı ve bilirkişi raporu doğrultusunda hafta tatili ücret talebinin reddi ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı taraf vekilleri temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre tarafların aşağıdaki bentlerin kapsamı dışındaki tüm temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Davacı işçinin hafta tatili ve ulusal bayram genel tatil ücretine hak kazanıp kazanmadığı hususu taraflar arasında uyuşmazlık konusudur.
Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp ispatlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.
Fazla çalışmanın ispatı konusunda iş yeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, iş yeri iç yazışmaları, delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın bu tür yazılı belgelerle ispatlanamaması durumunda tarafların dinletmiş oldukları şahit beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille söz konusu olabilir. Buna karşın, bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda dahi, işçinin geçerli bir yazılı belge ile bordroda yazılı olandan daha fazla çalışmayı yazılı delille ispatlaması gerekir. Bordrolarda tahakkuk bulunmasına rağmen bordroların imzasız olması halinde ise, varsa ilgili dönem banka ve tüm ödeme kayıtları celp edilmeli ve ödendiği tespit edilen miktarlar yapılan hesaplamadan mahsup edilmelidir.
Fazla çalışmanın yazılı delil ya da tanıkla ispatı imkan dahilindedir. İşyerinde çalışma düzenini bilmeyen ve bilmesi mümkün olmayan tanıkların anlatımlarına değer verilemez.
Aynı ilkeler hafta tatili ve ulusal bayram genel tatili çalışmaları için de geçerlidir.
Somut olayda; davacı 03.07.2008 – 27.09.2011 tarihleri arasında davalı şirkete ait iş yerinde unlu mamuller ustası olarak haftanın 7 günü, tüm ulusal ve dini bayramlar ile genel tatil günleri de dahil çalıştığını iddia ederek hafta tatili ve ulusal bayram genel tatil ücret alacağı talebinde bulunmuş, davalı taraf ise davacının haftanın her günü ve bayramlarda çalışma iddiasının hayatın olağan akışına aykırı olduğunu savunmuştur. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda davacının Ocak 2010 ve sonrasında sunulan puantaj kayıtlarına göre hafta tatilinde çalışmadığı ancak öncesinde çalıştığı kabul edilerek 2008 ve 2009 yılları için hafta tatili alacağı hesaplanmış ayrıca dini bayramlar dışındaki genel tatil günleri de tanık beyanlarına göre hesaplanmıştır. Mahkemece bilirkişi raporunda hesaplandığı şekliyle ulusal bayram genel tatil ücreti hüküm altına alınmış, hafta tatili yönünden ise gerekçe göstermeden ret kararı verilmiş ise de dinlenen davacı tanık beyanlarına göre davacının haftanın 7 günü çalıştığı anlaşılmakla hafta tatili talebinin reddine karar verilmesi ile ulusal bayram ve genel tatil ücreti hesabında da puantaj olan dönemler açısından da tanık beyanlarına göre sonuca gidilmesi isabetli olmamıştır. Dosya içerisinde 2010 ve 2011 yıllarına ait davacı tarafından imzalanmış puantaj kayıtları olduğu görülmüştür. Davacının çalışmasının kayıt altına alındığı dönemler için mahkemece bu kayıtlara itibar edilerek hesaplama yapılmalıdır. Zira hafta tatili ve milli bayram çalışmalarının ispatında, yazılı delilin bulunduğu durumda tanık delili ile sonuca gidilemez. Hafta tatili ve ulusal bayram ve genel tatil ücreti talepleri yönünden yapılacak iş; bilirkişiden ek rapor aldırılıp, puantaj kayıtları üzerinde inceleme yaptırılarak, kayıtlara göre; davacının hafta tatili ile milli bayram günlerinde çalışmasının bulunup bulunmadığının tespiti ile varsa bu günlere ait ücret alacaklarının hesaplanarak hüküm altına alınarak mahkemece indirim yapılmaması ve puantaj ile kayıt altına alınmayan dönem var ise tanıkların davacı ile çalışma dönemleri ile sınırlı olarak davacı tanık beyanlarına göre hesaplama yapılarak ve dosya kapsamına uygun bir indirim yapıldıktan sonra sonuca gitmekten ibarettir. Eksik inceleme ile sonuca gidilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgililere iadesine, 24.06.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.