20. Hukuk Dairesi Esas No: 2017/7533 Karar No: 2019/5966 Karar Tarihi: 16.10.2019
Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2017/7533 Esas 2019/5966 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davalı, kadastro çalışması sırasında ceviz bahçesi vasfıyla belgesizden kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle taşınmazın kendisine tespit edildiğini belirterek davacı Hazine'den taşınmazın tescil edilmesini talep etti. Davacı ise, taşınmazın Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olduğunu ve davalı yararına zilyetlikle kazanma koşullarının oluşmadığını iddia ederek tespitin iptalini talep etti. Mahkeme, dava konusu parselin tespit gibi tapuya kayıt ve tesciline karar vererek davanın reddine hükmetti. Yargıtay da, uzman orman bilirkişi tarafından yapılan incelemeler sonucunda çekişmeli taşınmazın orman sayılmayan bir yer olduğu tespit edilerek davalı yararına kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla edinme koşullarının oluştuğu gerekçesiyle mahkemenin verdiği kararı onadı. Kararda, 3402 sayılı Kadastro Kanununun Geçici 8. maddesi, 22/2-a maddesi ve Ek 5. maddesi ile Harçlar Kanununun değişik 13/j maddesi yer almaktadır.
20. Hukuk Dairesi 2017/7533 E. , 2019/5966 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı Hazine vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R 3402 sayılı Kadastro Kanununun Geçici 8. maddesi uyarınca yapılan kadastro çalışmasında .......mahallesi 156 ada 11 parsel sayılı 8226,11 m² yüzölçümündeki taşınmaz, ceviz bahçesi vasfıyla belgesizden kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle davalı adına tespit edilmiştir. Davacı Hazine vekili, 28.07.2015 havale tarihli dilekçesinde ...... mahallesi 156 ada 11 parsel sayılı taşınmazın kadastro tespiti sırasında tescil harici bırakılan Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olduğu ve davalı yararına zilyetlikle kazanma koşullarının oluşmadığı iddiasıyla tespitin iptali ile taşınmazın Hazine adına tescilini talep ve dava etmiştir. Mahkemece, davanın reddine, dava konusu parselin tespit gibi tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş, hüküm davacı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, kadastro tespitine itiraza ilişkindir. Yörede 1957 yılında 5602 sayılı Tapulama Kanunu hükümlerine göre yapılmış arazi kadastrosu ve 2014 yılında 3402 sayılı Kadastro Kanununun 22/2-a maddesi uygulaması bulunmaktadır. 2015 yılında 3402 sayılı Kanunun Ek 5. maddesine göre yapılmış orman kadastro çalışmaları 27/02/2015 tarihinde kesinleşmiştir. Dava konusu taşınmaz 3402 sayılı Kadastro Kanununun Geçici 8. maddesi gereği yapılan kadastro çalışmalarında davalı adına tespit edilmiş, askı süresinde dava açıldığından kesinleşmemiştir. İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, uzman orman bilirkişi tarafından eski tarihli hava fotoğrafları ve memleket haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan inceleme ve araştırmada çekişmeli taşınmazın orman sayılmayan yerlerden olduğu anlaşıldığına ve adına tescil kararı verilen davalı yararına 3402 sayılı Kanunun 14. maddesinde yazılı kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının oluştuğu belirlenerek yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığına göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, Harçlar Kanununun değişik 13/j maddesi gereğince Hazineden harç alınmasına yer olmadığına 16/10/2019 gününde oy birliği ile karar verildi.