Esas No: 2021/3357
Karar No: 2022/1458
Karar Tarihi: 16.03.2022
Yargıtay 6. Hukuk Dairesi 2021/3357 Esas 2022/1458 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Ankara 6. Asliye Ticaret Mahkemesi'nde görülen bir davalı-alacaklı faizi ile ilgili davada, dava konusu alacak için zamanaşımı süresi dolduğu ve faiz talep edilemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmişti. Ancak Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 31. Hukuk Dairesi, kararın yanlış olduğunu belirterek, davalı davasında işlemiş faizin de talep edildiğine dair delil olmadığı, bu nedenle zamanaşımının geriye dönük işlememesi gerektiğini ifade ederek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın reddine karar verdi. Yargıtay da bu kararı onayladı.
Kanun maddeleri: Davacının faiz talep etmesinin hukuken mümkün olmadığına dair BK'nın 113. maddesi dikkate alınarak, 6098 sayılı Borçlar Kanunu’nun 147/6. maddesi ( 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 126/4. maddesi) gereğince zamanaşımı süresi dolduğu gibi, zamanaşımını kesen bir neden de bulunmamaktadır.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Ankara 6. Asliye Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki eser sözleşmesine dayalı faiz alacağı davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik verilen hüküm süresi içinde davacı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmiş ise de miktar itibariyle kesinlik sınırının altında kaldığından duruşma istemi reddedilerek incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten ve temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili dava dilekçesi ile, müvekkilinin davalı ile düzenlenen sözleşme gereğince üstlendiği izolasyon işini tamamladığı halde ödenmeyen bakiye iş bedelinin tahsili için açılan davada verilen kararın kesinleştiğini, tahsiline hükmedilen 87.360,35 TL anapara alacağına 10/02/2006 ihtarname tarihinden 03/05/2010 takip tarihine kadar işlemiş reeskont avans faizi olarak 94.000,00 TL’nin işleyecek reeskont faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesi ile, davacının talebinin zamanaşımına uğradığını, faize faiz talep edilemeyeceğini savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İlk derece mahkemesince dava konusu alacağın itirazın iptali davasına konu edildiği halde işlemiş faiz yönünden davanın reddedildiği, kararın kesinleştiği ve asıl alacak ile ilgili ödemenin 02.05.2016 tarihinde yapıldığı, işbu davanın ise 15.05.2017 tarihinde açıldığı, bağımsız faiz davalarında zamanaşımı geriye doğru işlediğinden zamanaşımı süresinin dolduğu gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş, davacı vekilinin kararı istinaf etmesi üzerine Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 31. Hukuk Dairesi 11.03.2021 tarihli, 2021/133 Esas ve 2021/248 Karar sayılı kararı ile; Ankara 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2006/175 Esas sayılı davasında fazlaya ilişkin hakların saklı tutulmadığı, işbu davanın asıl alacağın ödendiği tarihten sonra açıldığı, davacının asıl alacağın ödenmesi amacıyla başlattığı Ankara 4. İcra Müdürlüğünün 2010/8700 Esas sayılı icra takibinde de 367.789,00 TL'lik asıl alacak talep edilmiş olup, faiz alacağından bahsedilmediği, Ankara 18. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2013/176 Esas sayılı dava dosyasında da faiz talebinin ayrı bir kalemde istenilmemesi nedeni ile reddine karar verildiği, BK'nın 113. maddesi de değerlendirildiğinde davacının faiz talep etmesinin hukuken mümkün olmadığı, zamanaşımı definin bu aşamada değerlendirilemeyeceği gerekçesi ile davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Davacı davasında Ankara 12. Asliye Ticaret Mahkemesinin 20.11.2014 tarih, 2014/543 Esas ve 2014/298 Karar sayılı kararı (Ankara 18. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2013/176 Esas sayılı dosyası) ile tahsiline hükmedilen 87.360,35 TL bakiye iş bedeli alacağının 10.02.2006 -03.05.2010 tarihleri arasında işlemiş reeskont avans faizinin tahsilini talep ve dava etmektedir. Dava konusu talep bakımından 6098 sayılı Borçlar Kanunu’nun 147/6. maddesi ( 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 126/4. maddesi) gereğince zamanaşımı süresi dolduğu gibi, zamanaşımını kesen bir neden de bulunmamaktadır. Öte yandan Ankara 12. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2014/543 Esas sayılı dosyasında verilen kararla dayanak icra dosyasında talep edilen miktar içinde işlemiş faizin bulunduğuna ilişkin iddianın mahkemece kabul görmemesi nedeniyle takipte işlemiş faiz talep edilmediği hususu kesinleşmiş olup, icra takibinde faiz istendiği hususu dinlenemez. Bu nedenlerle Bölge Adliye Mahkemesince, yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, ancak sonucu itibariyle doğru olan kararın gerekçesi değiştirilmek suretiyle onanması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddiyle kararın gerekçesi değiştirilerek ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, 6100 sayılı HMK 373. madde hükümleri gözetilerek dosyanın ilk derece mahkemesine, karardan bir örneğin ise bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesine, 16.03.2022 gününde oy birliğiyle karar verildi.