Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2017/7450 Esas 2019/5965 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/7450
Karar No: 2019/5965
Karar Tarihi: 16.10.2019

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2017/7450 Esas 2019/5965 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Davalı adına kadastro tespiti yapılan bir taşınmazın, davacı Hazine vekili tarafından tespitin iptali ve taşınmazın Hazine adına tescili talep edilen dava sonucunda mahkemece davanın reddine karar verilmiştir. Mahkeme kararı temyiz edilmiş ancak inceleme sonucunda çekişmeli taşınmazın orman sayılmayan yerlerden olduğu ve davalı yararına kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının oluştuğu belirlenerek hüküm ONANMIŞTIR. Kararda, kadastro tespiti için 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun Geçici 8. maddesine uyulduğu belirtilmiştir. Ayrıca, davanın konusuna göre yörede hem arazi kadastrosu hem de orman kadastro çalışmalarının yapıldığı ve bu çekişmeli taşınmazın da orman sayılmayan yerlerden olduğuna dair uzman orman bilirkişinin raporuna atıfta bulunulmuştur. Kararda ayrıca 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14. maddesinde yazılı kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla taşınmaz edinme koşulları detaylı olarak açıklanmamıştır.
20. Hukuk Dairesi         2017/7450 E.  ,  2019/5965 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
    Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı Hazine vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    K A R A R
    3402 sayılı Kadastro Kanununun geçici 8. maddesi uyarınca yapılan kadastro çalışmasında..... mahallesi 200 ada 2 parsel sayılı 374,53 m2 yüzölçümündeki taşınmaz, zeytinlik vasfı ile belgesizden kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle davalı adına tespit edilmiştir.
    Davacı Hazine vekili, 28.07.2015 havale tarihli dilekçesinde; ......parsel sayılı taşınmazın kadastro tespiti sırasında tescil harici bırakılan Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olduğu ve davalı yararına zilyetlikle kazanma koşullarının oluşmadığı iddiasıyla tespitin iptali ile taşınmazın Hazine adına tescilini talep ve dava etmiştir.
    Mahkemece, davanın reddine, dava konusu parselin tespit gibi tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş, hüküm davacı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, kadastro tespitine itiraza ilişkindir.
    Yörede 1957 yılında 5602 sayılı Tapulama Kanunu hükümlerine göre yapılmış arazi kadastrosu ve 2014 yılında 3402 sayılı Kadastro Kanununun 22-a maddesi uygulaması bulunmaktadır. 2015 yılında 3402 sayılı Kanunun Ek 5. maddesine göre yapılmış orman kadastro çalışmaları 27/02/2015 tarihinde kesinleşmiştir. Dava konusu taşınmaz 3402 sayılı Kadastro Kanununun Geçici 8. maddesi gereği yapılan kadastro çalışmalarında davalı adına tespit edilmiş, askı süresinde dava açıldığından kesinleşmemiştir.
    İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, uzman orman bilirkişi tarafından eski tarihli hava fotoğrafları ve memleket haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan inceleme ve araştırmada çekişmeli taşınmazın orman sayılmayan yerlerden olduğu anlaşıldığına ve adına tescil kararı verilen davalı yararına 3402 sayılı Kanunun 14. maddesinde yazılı kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının oluştuğu belirlenerek yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığına göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, Harçlar Kanununun değişik 13/j maddesi gereğince Hazineden harç alınmasına yer olmadığına 16/10/2019 gününde oy birliği ile karar verildi.







    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.