MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Tehdit
HÜKÜMLER : Mahkumiyet

Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-Mağdur ..."ın, sanık tarafından darp edilmesine içerleyerek sanığın babasının evinin kapısının zilini gece geç vakitte çaldığını öğrenen sanığın sinirlenerek mağdurun evinde bulunduğu sırada cep telefonu ile aradığı “seni oğlan edeceğim” diye tehditte bulunduğu, bu esnada uyanan diğer müştekilerin oğullarının telefonla tehdit edildiğini anlamaları üzerine müşteki ...’in telefonu alarak sanığı sakinleştirmek istediğinde “senin oğlunu dağa kaldıracağım” diye tehditte bulunduğu..."in telefonu kapatması üzerine yeniden arayan sanığı mağdur ...’nin ikna etmek amacıyla konuşmak istediğinde bu kez ..’ye “oğlunu dağa kaldıracağım” diye tehditte bulunması şeklinde gerçekleştiği kabul edilen olayda, mağdurlar ile yaptığı görüşmelerdeki zaman aralığı, olayın bütünlüğü birlikte değerlendirildiğinde, eylemlerin hukuki anlamda tek olduğu ve sanığın TCK"nın 106/1-1, 43/2 maddeleri uyarınca cezalandırılması gerekirken yasal olmayan gerekçeyle mağdur sayısınca hüküm kurulması,
2-Kabule göre de,
Anayasa Mahkemesi’nin hükümden sonra 24/11/2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 08/10/2015 gün ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı kararı ile TCK’nın 53. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (b) bendine yönelik olarak vermiş olduğu iptal kararlarının uygulanması zorunluluğu,
Bozmayı gerektirmiş ve sanık ... müdafiinin temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden tebliğnameye aykırı olarak HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 25/02/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.