Esas No: 2021/3207
Karar No: 2021/2037
Karar Tarihi: 27.10.2021
Danıştay İdare Dava Daireleri Kurulu 2021/3207 Esas 2021/2037 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU
Esas No : 2021/3207
Karar No : 2021/2037
TEMYİZ EDEN (DAVACI) : ...
VEKİLİ : Av. ...
UETS Kodu: ...
KARŞI TARAF (DAVALILAR) : 1- ...
UETS Kodu: ...
(E- Tebligat)
VEKİLİ: Hukuk ve Mevzuat Genel Müdürü ...
2- ... Başkanlığı
UETS Kodu: ...
(E- Tebligat)
VEKİLİ: Av. ...
İSTEMİN KONUSU : Danıştay Altıncı Dairesinin 04/03/2021 tarih ve E:2020/11042, K:2021/3088 sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Muğla ili, Bodrum ilçesi, ... Mahallesi, ... ada, ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... sayılı parsellere yönelik 1/100.000 ölçekli çevre düzeni planı, 1/25.000 ölçekli nazım imar planı, 1/5000 ölçekli koruma amaçlı nazım imar planı ile 1/1000 ölçekli koruma amaçlı uygulama imar planı değişikliğine ilişkin 21/08/2020 tarih ve 31220 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 20/08/2020 tarih ve 2836 sayılı Cumhurbaşkanı kararının iptali istenilmiştir.
Daire kararının özeti: Danıştay Altıncı Dairesinin 04/03/2021 tarih ve E:2020/11042, K:2021/3088 sayılı kararıyla;
Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın 40 ve 125. maddeleri ile 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun "Dava açma süresi" başlıklı 7, "Üst makamlara başvurma" başlıklı 11 ve "İvedi yargılama usulü" başlıklı 20/A maddelerine yer verildikten sonra,
İdari işlemlerin nitelikleri gereği kanunlarda genel dava açma süreleri dışında özel dava açma sürelerinin öngörülmüş olması halinde, idare tarafından idari işlemlerin nitelikleri ve tabi oldukları dava açma süreleri gösterilmedikçe özel dava açma sürelerinin işletilmesine olanak bulunmadığı,
Dava konusu işlem, 2577 sayılı Kanun'un 20/A maddesinde öngörülen ivedi yargılama usulü kapsamına girmekte olup, her ne kadar anılan maddede 30 günlük özel dava açma süresi öngörülmüş ise de, Anayasa'nın 40. maddesi gereğince, kanunlarda özel başvuru yolu ve dava açma süresinin ilgililere açıkça ve ayrıca bildirilmesi gerektiği,
Öte yandan, davacıların, kendilerine bir bildirim yapılmadığı sürece 2577 sayılı Kanun'un 20/A maddesinde öngörülen ve özel bir yargılama niteliği taşıyan ivedi yargılama usulünü ve bu usule tâbi işlerde geçerli olan özel dava açma süresini bilmeleri mümkün olmadığından Anayasa’nın 40. maddesi hükmü gereğince dava konusu idari işlemin tebliği tarihinden itibaren, özel dava açma süresinin değil, 60 günlük genel dava açma süresinin uygulanması gerektiği,
Uyuşmazlıkta dava konusu çevre düzeni planı ve imar planları 11/09/2020-11/10/2020 tarihleri arasında askıya çıkarıldığı, davacı tarafından askı süresi içerisinde 07/10/2020 tarihinde plana itiraz edildiği,
Dava konusu imar planı değişiklikleri askıda ilan edilirken, söz konusu planların ivedi yargılama usulüne tabi olduğuna veya özel dava açma süresi bulunduğuna yönelik ilan askı tutanağında herhangi bir açıklamaya yer verilmediği,
Bu durumda, dava açma süresi değerlendirilirken, özel dava açma süresinin değil, 60 günlük genel dava açma süresinin gözetilmesinin yanı sıra, ivedi yargılama usulüne tabi olan uyuşmazlıkta 2577 sayılı Kanun'un 11. madde hükmünün uygulanamayacağının dikkate alınması gerektiği,
Bu durumda, dava konusu işleme karşı, en son askı tarihinin son gününü izleyen 11/10/2020 tarihini izleyen günden itibaren işletilecek 60 günlük dava açma süresi içerisinde ve en son 10/12/2020 tarihinde Perşembe günü dava açılması gerekirken, 11/12/2020 tarihinde Cuma günü açılan davanın süre aşımı nedeniyle incelenme olanağı bulunmadığı gerekçesiyle davanın süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, Danıştay Altıncı Dairesinin 04/03/2021 tarih ve E:2020/11042, K:2021/3088 sayılı kararının usul ve hukuka aykırı olduğu ileri sürülmüş; 20/10/2021 havale tarihli dilekçe ile temyiz başvurusundan feragat ettiği beyan edilmiştir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Savunma alınmamıştır.
DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ ...'IN DÜŞÜNCESİ: Temyiz isteminin incelenmeksizin reddi gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İLGİLİ MEVZUAT :
2575 sayılı Danıştay Kanunu'nun İdari ve Vergi Dava Daireleri Kurullarının görevlerini belirleyen 38. maddesinin 1. fıkrasında; İdari Dava Daireleri Kurulunun, idare mahkemelerince verilen ısrar kararlarını ve idari dava dairelerince ilk derece mahkemesi olarak verilen kararları temyizen inceleyeceği hükme bağlanmış; 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 27. maddesinin 7. fıkrasında ise, Danıştay İdari Dava Dairelerince yürütmenin durdurulması istemleri hakkında verilen kararlara karşı Danıştay İdari Dava Daireleri Kuruluna itiraz edilebileceği düzenlenmiştir.
2577 sayılı Kanun'un 46. maddesinde, Danıştay dava dairelerinin nihai kararlarının, başka kanunlarda aksine hüküm olsa dahi Danıştayda temyiz edilebileceği ve bu kararlara karşı tebliğ tarihini izleyen otuz gün içinde Danıştayda temyiz yoluna başvurulabileceği; 48. maddesinin 6. fıkrasında ise, temyizin kanuni süre geçtikten sonra yapılması halinde kararı veren merciin, temyiz isteminin reddine karar vereceği kurala bağlanmıştır.
Öte yandan, 2577 sayılı Kanun'un "Kararın düzeltilmesi" başlıklı 54. maddesinde; Danıştay dava daireleri ve İdari veya Vergi Dava Daireleri Kurullarının temyiz üzerine verdikleri kararlar hakkında bir defaya mahsus olmak üzere kararın tebliğ tarihini izleyen on beş gün içinde taraflarca kararın düzeltilmesinin istenilebileceği belirtilmiş olmakla birlikte, bu kanun hükmü, 18/06/2014 tarih ve 6545 sayılı Kanun'un 103. maddesi ile yürürlükten kaldırılmış ve anılan Kanun'un 27. maddesiyle 2577 sayılı Kanun'a eklenen geçici 8. maddede, bu Kanunla idari yargıda kanun yollarına ilişkin getirilen hükümlerin, 2576 sayılı Kanun'un, bu Kanunla değişik 3. maddesine göre kurulan bölge idare mahkemelerinin tüm yurtta göreve başlayacakları tarihten sonra verilen kararlar hakkında uygulanacağı, bu tarihten önce verilmiş kararlar hakkında, kararın verildiği tarihte yürürlükte bulunan kanun yollarına ilişkin hükümlerin uygulanmasına devam edileceği kuralı getirilmiştir.
İstinaf kanun yolunun uygulandığı bölge idare mahkemeleri, 20/07/2016 tarihinde tüm yurtta göreve başlamış olup, bu tarihten sonra verilen kararlar açısından karar düzeltme kanun yoluna başvurma olanağı kalmamıştır.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Dosyanın incelenmesinden; Muğla ili, Bodrum ilçesi, ... Mahallesi, ... ada, ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... sayılı parsellere yönelik 1/100.000 ölçekli çevre düzeni planı, 1/25.000 ölçekli nazım imar planı, 1/5000 ölçekli koruma amaçlı nazım imar planı ile 1/1000 ölçekli koruma amaçlı uygulama imar planı değişikliğine ilişkin 21/08/2020 tarih ve 31220 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 20/08/2020 tarih ve 2836 sayılı Cumhurbaşkanı kararının iptali istemiyle açılan davada, Danıştay Altıncı Dairesinin 04/03/2021 tarih ve E:2020/11042, K:2021/3088 sayılı kararıyla davanın süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmiş; anılan karara karşı davacı tarafça yapılan temyiz başvurusu reddedilerek, Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun 02/06/2021 tarih ve E:2021/1074, K:2021/1137 sayılı kararıyla Danıştay Altıncı Dairesinin kararı "kesin" olarak onanmıştır.
Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu; Danıştay idari dava dairelerinin ilk derece mahkemesi olarak baktıkları davalarda verdikleri yürütmenin durdurulması istemlerine ilişkin kararları itiraz yoluyla, Danıştay idari dava dairelerinin nihai kararları ile idare mahkemelerince verilen ısrar kararlarını ise temyiz yoluyla incelemekle görevli kılınmıştır.
Danıştay Altıncı Dairesinin 04/03/2021 tarih ve E:2020/11042, K:2021/3088 sayılı davanın süre aşımı nedeniyle reddine ilişkin kararının, Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun 02/06/2021 tarih ve E:2021/1074, K:2021/1137 sayılı kararı ile "kesin" olarak onandığı ve bu haliyle davanın esasına ilişkin uyuşmazlığın yargılama faaliyetleri sonucuna kesinleşerek sona erdiği görüldüğünden davacının, davanın esasına ilişkin iddialarının yeniden temyizen incelenmesine hukuken imkan bulunmamaktadır.
Öte yandan, uyuşmazlığa ilişkin yargılama faaliyeti sona erdiğinden ve davacının temyiz isteminin incelenmeksizin reddi gerekeceğinden, davacının temyiz talebinden feragat dilekçesinin de hukuken incelenmesine olanak bulunmamaktadır.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin İNCELENMEKSİZİN REDDİNE,
2. Kullanılmayan ... TL harcın istemi halinde davacıya iadesine,
3. Kesin olarak, 27/10/2021 tarihinde oybirliği ile karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.