14. Hukuk Dairesi 2018/2600 E. , 2019/361 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 12.06.2013 gününde verilen dilekçe ile tapu kaydındaki muhdesat şerhinin terkini talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 05.03.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, tapu kaydındaki muhdesat şerhinin terkini istemine ilişkindir.
Davacı, maliki olduğu 24 ada 33 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydında "A ile gösterilen ev ..."a aittir" şeklinde şerh bulunduğunu, davalıların ... mirasçıları olup ... Asliye Hukuk Mahkemesinin 1974/92 Esas - 1977/925 Karar sayılı dosyası ile ..."a karşı müdahalenin men"i davası açtığını, ... tarafından açılan tapu iptali ve tescil davasının belirtilen dosya ile birleştirilerek yapılan yargılama sonucunda müdahalenin men"i davasının kabulüne; ... tarafından açılan tapu iptali ve tescil istemli birleştirilen davanın reddine karar verilerek ... tarafından yapılan inşaatın değeri olarak belirlenen 135.575,00TL üzerinden ... lehine hapis hakkı tanındığını, hapis hakkına ilişkin bu bedeli yatırdığını ileri sürerek dava konusu taşınmaz üzerindeki anılan şerhin terkinine karar verilmesini istemiştir.
Davalılar vekili, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmü, davalı ... vekili temyiz etmiştir.
Tapu kütüğüne esas itibarıyla mülkiyetin veya sınırlı ayni hakların iktisabına veya bunların kaybedilmelerine ilişkin tesciller yazılır. Geniş anlamda tescil ise kütüğe yazılan her husustur. Nitekim kütük sahifesinde mülkiyet, rehin ve irtifak hakları sütunları dışında bir de “şerh” ve “beyanlar” adı altında iki sütun daha vardır. Ancak bir hususun şerh veya beyanlar sütununa yazılması taşınmazın ayni hakka ilişkin statüsünde bir değişiklik meydana getirmez.
Şerhten amaç; ilişkin bulunduğu hukuki durumu üçüncü kişilere karşı ileri sürülebilir hale getirmek, hukuki duruma aleniyet kazandırmaktır. Bu yönü ile şerh ayni bir etki özelliğini gösterir. Hangi hakların tapu kütüğüne şerh edileceğini kanun belirlemiştir. Dolayısıyla kanunun belirlemediği bir hak tapu kütüğüne şerh edilemez.
TMK’nun 1009 ila 1011 ve Tapu Sicil Tüzüğünün 54 ila 66. maddelerinde düzenlenen şerhler, üç amaca yönelik bir tapu işlemidir. Şahsi hakların kuvvetlendirilmesini, malikin tasarruf yetkisinin sınırlandırılmasını ve muvakkat (geçici) tescilin tapu kütüğüne yazılmasını sağlar.
Öte yandan; 3402 sayılı Kanunun "Takyitler, sınırlı ayni haklar ve muhdesat" başlıklı 19. maddesi "Tapuda kayıtlı taşınmaz malın zilyet lehine tespitinde, mevcut ve her türlü takyid ile sınırlı ayni haklar saklı tutulur. Eski tapu kayıtlarındaki bu tür hak ve mükellefiyetler, kadastro tutanağında belirtilerek yeni kütüklere aynen geçirilir. Taşınmaz mal üzerinde malikinden başka bir kimseye veya paydaşlarından birine ait muhdesat mevcut ise bunun sahibi, cinsi, ihdas tarihi ve iktisap sebebi belirtilerek tutanağın ve kütüğün beyanlar hanesinde gösterilir. Tarafların muvafakatı halinde kadastro teknisyenleri veya kadastro komisyonu ikili kullanmayı anlaşmaları çerçevesinde tek mülkiyete dönüştürebilir." hükmüne amirdir.
Somut olaya gelince: dava konusu taşınmazın kadastro tespiti yapılıp kesinleşmeden önceki süreçte ... tarafından 25.05.1972 tarihli dilekçe ile kadastro müdürlüğüne müracaat edilerek dava konusu taşınmazın bir kısmının tespit maliki ..."dan 2.000,00TL karşılığında satın alındığını iddia ettiği ve bu husus doğrultusunda bu kısmın adına tespit ve tahdidi talebi üzerine kadastro müdürlüğünce düzenlenen 31.10.1972 tarihli ek karar ve beyanname başlıklı belgede "..."nın 2.000,00TL karşılığında ..."a 100 m2 yer verdiği, ..."ın taşınmazın yarısına isabet eden 252 m2"yi talep ettiği, ne var ki, ... ve ...t"in anlaşmazlığa düştüğü anlaşıldığından arsanın tamamının ifrazı da mümkün olmadığından taşınmazın tapu kaydının ... adına tespiti ile üzerinde ... tarafından inşaa edilen evin beyanlar hanesinde ..."a ait olduğunun şerh edilmesine" karar verildiği, kadastro tespitinin 23.12.1972 tarihinde kesinleştiği, muhdesat şerhine konu taşınmazın yıkılmadığı da anlaşıldığından 3402 sayılı Kanunun 19. maddesi gereğince taşınmazın tapu kaydına konulan muhdesat şerhinin terkinine yönelik davanın reddi gerektiği; öte yandan, muhdesat şerhinin konulması ile ilgisi bulunmayan tapu müdürlüğüne husumet yöneltilemeyeceği düşünülmeksizin yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bu sebeple hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün BOZULMASINA, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 15.01.2019 tarihinde oybirliği ile karar verildi.