1632 Sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2018/8022 Esas 2020/6333 Karar Sayılı İlamı

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
(2.Kolordu Komutanlığı Askeri Mahkemesi (Kapatılan))
SUÇ : 1632 Sayılı Kanuna Aykırılık
HÜKÜM : Mahkumiyet

Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
1) Mütemadi nitelikteki firar, izin tecavüzü gibi suçlarda suçun başlangıç ve bitiş tarihleri bizzat maddi (öz) vakayı temsil ettiğinden eylemin maddi unsurunu oluşturan suçun başlangıç ve sona eriş tarihlerinin doğru olarak saptanması zorunludur. Diğer taraftan kesintisiz (mütemadi) suç tiplerinde suçun sona eriş tarihinin her türlü kuşkudan uzak olarak belirlenmesi, af, zamanaşımı ve tekerrür müesseselerinin uygulanabilmesi açısından da önemlidir.
Somut uyuşmazlıkta, dizi 5’de yer alan tutanakta 17/06/2014 tarihinde firar ettiği, dizi 6’da yer alan tutanakta 15/06/2014 tarihinde firar ettiği, dizi 85’de yer alan geçici terhis belgesinde ise 14/06/2014-13/08/2014 tarihleri arasında 60 gün firarda kaldığı belirtilen sanığın Savcılık tarafından alınan ifadesinde, 17/06/2014 tarihinde tedavi olmak için İstanbul GATA Hastanesine sevkini yaptırdığını ancak birliğinden ayrıldıktan sonra Hastaneye gitmediğini beyan ettiği anlaşıldığından; sanığın tam olarak hangi tarihte ne şekilde firar ettiği, firar ettikten sonra hangi tarihte yakalandığı veya kendililiğinden teslim olduğu, yakalanmış veya teslim olmuş ise akabinde hakkında hangi işlemlerin yapıldığı, 21/09/2014 tarihinden önce yakalanıp yakalanmadığı veya kendiliğinden teslim olup olmadığı hususlarının araştırılarak maddi vakanın hiçbir şüpheye yer vermeyecek bir biçimde ortaya konulmasından sonra bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi,
2) 21/09/2014 tarihli yakalama tutanağının aslı yada onaylı suretlerinin hukuki denetime olanak verecek şekilde dosya arasında bulundurulması gerektiği gözetilmeden onaysız fotokopilerinin hükme esas alınmış olması,
Kanuna aykırı ve sanığın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, tebliğnameye uygun olarak, HÜKMÜN 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca, BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, 10/06/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.