Esas No: 2021/749
Karar No: 2021/2087
Karar Tarihi: 27.10.2021
Danıştay İdare Dava Daireleri Kurulu 2021/749 Esas 2021/2087 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU
Esas No : 2021/749
Karar No : 2021/2087
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Kurumu
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVACI) : … Enerji Üretim ve Ticaret A.Ş.
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : Danıştay Onüçüncü Dairesinin 25/11/2020 tarih ve E:2018/1201, K:2020/3305 sayılı kararının, davalı idare tarafından esas ve yargılama giderleri ile vekalet ücreti yönünden temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı Şirket tarafından, Yenilenebilir Enerji Kaynaklarını Destekleme Mekanizmasından (YEKDEM) faydalanılacak tarihlerin belirlenmesine ilişkin … tarih ve … sayılı Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu (Kurul) kararının "01/11/2010-21/08/2011 tarihleri arasında işletmeye giren tesislerin YEKDEM'den yararlanabileceği son dönemin 2020 olarak belirlenen kısmının" iptali istenilmiştir.
Daire kararının özeti: Danıştay Onüçüncü Dairesinin 25/11/2020 tarih ve E:2018/1201, K:2020/3305 sayılı kararıyla;
Dava konusu Kurul kararının "01/11/2010-21/08/2011 tarihleri arasında işletmeye giren tesislerin YEKDEM'den yararlanabileceği son dönemin 2020 olarak belirlenen kısmı"na ilişkin olarak, 10/04/2019 tarih ve 30741 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan 27/03/2019 tarih ve 8505 sayılı Kurul kararının (a) fıkrası uyarınca, 01/11/2010 ile 21/08/2011 tarihleri arasında işletmeye giren ve 2011 yılı Nihaî YEK Listesinde yer almayan tesislerin, YEKDEM'den son yararlanma yılını takip eden ilk takvim yılında YEKDEM'den yararlanabileceğine karar verildiği,
Bu çerçevede, davacı şirkete ait tesisin 11/08/2011 tarihinde işletmeye girmiş olduğu, 2011 yılı Nihaî YEK Listesinde yer almadığından söz konusu tesisin YEKDEM'den yararlanabileceği son dönemin 2021 yılı olduğu,
Bu durumda, davacı tarafından herhangi bir uygulama işleminin de iptalinin istenilmediği, bu hâliyle davanın konusunun kalmadığı gerekçesiyle, konusu kalmayan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına, davanın açılmasına sebebiyet verdiğinden bahisle, yargılama gideri ile vekalet ücretinin davalı idareden alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından, davanın düzenleyici işleme ilişkin kısmının süre aşımı yönünden reddinin gerektiği, dava konusu Kurul kararının esastan incelenerek hukuka aykırılığına karar verilmediği; idarelerince kararın geri alınmadığı ya da düzeltilmediği, davadan feragat veya kabulün bulunmadığı hususları birlikte değerlendirildiğinde karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi ve aleyhlerine yargılama giderleri ile vekalet ücretine hükmedilmesinin hukuka aykırı olduğu, davanın menfaat yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesi gerektiği ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davacı tarafından, savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …'UN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile Daire kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Danıştay dava dairelerinin nihai kararlarının temyizen incelenerek bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan;
"a) Görev ve yetki dışında bir işe bakılmış olması,
b) Hukuka aykırı karar verilmesi,
c)Usul hükümlerinin uygulanmasında kararı etkileyebilecek nitelikte hata veya eksikliklerin bulunması" sebeplerinden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Davalı idarenin temyiz isteminin reddine,
2. Dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına yönelik Danıştay Onüçüncü Dairesinin 25/11/2020 tarih ve E:2018/1201, K:2020/3305 sayılı kararının ONANMASINA,
3. Kesin olarak 27/10/2021 tarihinde, esası yönünde oybirliği, vekalet ücreti ve yargılama giderleri yönünden oyçokluğu ile karar verildi.
KARŞI OY
X- Dava, Yenilenebilir Enerji Kaynaklarını Destekleme Mekanizmasından (YEKDEM) faydalanılacak tarihlerin belirlenmesine ilişkin … tarih ve … sayılı Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu (Kurul) kararının "01/11/2010-21/08/2011 tarihleri arasında işletmeye giren tesislerin YEKDEM'den yararlanabileceği son dönemin 2020 olarak belirlenen kısmının" iptali istemiyle açılmış, Danıştay Onüçüncü Dairesinin 25/11/2020 tarih ve E:2018/1201, K:2020/3305 sayılı kararında, 10/04/2019 tarih ve 30741 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan 27/03/2019 tarih ve 8505 sayılı Kurul kararının (a) fıkrası uyarınca, 01/11/2010 ile 21/08/2011 tarihleri arasında işletmeye giren ve 2011 yılı Nihaî YEK Listesinde yer almayan tesislerin, YEKDEM'den son yararlanma yılını takip eden ilk takvim yılında YEKDEM'den yararlanabileceğine karar verildiği, bu çerçevede, davacı şirkete ait tesisin 11/08/2011 tarihinde işletmeye girmiş olduğu, 2011 yılı Nihaî YEK Listesinde yer almadığından söz konusu tesisin YEKDEM'den yararlanabileceği son dönemin 2021 yılı olduğu, bu durumda, davacı tarafından herhangi bir uygulama işleminin de iptalinin istenilmediği, bu hâliyle davanın konusunun kalmadığı gerekçesine yer verilmek suretiyle konusu kalmayan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş, davalı idare aleyhine yargılama giderlerine ve vekalet ücretine hükmedilmiştir.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 31. maddesinde, bu Kanun'da hüküm bulunmayan ve madde metninde sayılan hallerde 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun uygulanacağı belirtilmiş, sözü edilen haller arasında “yargılama giderlerine” de yer verilmiş, 04/02/2011 tarih ve 27836 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak 01/10/2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 450. maddesiyle 1086 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu yürürlükten kaldırılmış, aynı Kanun’un 447. maddesinin 2. fıkrasında ise; “Mevzuatta, yürürlükten kaldırılan 18/6/1927 tarih ve 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununa yapılan yollamalar, Hukuk Muhakemeleri Kanununun bu hükümlerin karşılığını oluşturan maddelerine yapılmış sayılır.” hükmüne yer verilmiştir.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun “Yargılama giderinin kapsamı” başlıklı 331. maddesinde yargılama giderlerini oluşturan unsurlar sayılmış, maddenin 1/ğ bendinde; vekille takip edilen davalarda kanun gereğince takdir olunacak vekâlet ücretinin yargılama giderleri arasında olduğu belirtilmiş, Kanun’un “Esastan sonuçlanmayan davada yargılama gideri” başlıklı 331. maddesinin 1. fıkrasında da; “Davanın konusuz kalması sebebiyle davanın esası hakkında bir karar verilmesine gerek bulunmayan hâllerde, hâkim, davanın açıldığı tarihteki tarafların haklılık durumuna göre yargılama giderlerini takdir ve hükmeder.” kuralına yer verilmiştir.
Temyiz başvurusuna konu kararda,10/04/2019 tarih ve 30741 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan 27/03/2019 tarih ve 8505 sayılı Kurul kararının (a) fıkrası uyarınca, 01/11/2010 ile 21/08/2011 tarihleri arasında işletmeye giren ve 2011 yılı Nihaî YEK Listesinde yer almayan tesislerin, YEKDEM'den son yararlanma yılını takip eden ilk takvim yılında YEKDEM'den yararlanabileceğine karar verildiği, bu çerçevede, davacı şirkete ait tesisin 11/08/2011 tarihinde işletmeye girmiş olduğu, 2011 yılı Nihaî YEK Listesinde yer almadığından söz konusu tesisin YEKDEM'den yararlanabileceği son dönemin 2021 yılı olduğu, bu durumda, davacı tarafından herhangi bir uygulama işleminin de iptalinin istenilmediği, bu hâliyle davanın konusunun kalmadığı gerekçesiyle, işin esasına girilerek haklılık/haksızlık değerlendirmesi yapılmaksızın karar verilmesine yer olmadığına hükmedilmesine rağmen yargılama giderlerinin ve bu giderler arasında yer alan vekalet ücretinin davalı idarece davacıya ödenmesine hükmedildiği görülmektedir.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 31. maddesinde yer alan atıf hükmü uyarınca yargılama giderleri konusunda 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu hükümlerinin uygulanması gerektiğinde kuşku bulunmamaktadır. 6100 sayılı Kanun’un 331. maddesinin 1. fıkrasında, davanın konusuz kalması nedeniyle esası hakkında karar verilmesine gerek bulunmayan hallerde yargılama giderlerinin ne şekilde takdir edileceği hususu düzenlenmiştir. Temyiz başvurusuna konu kararda, 10/04/2019 tarih ve 30741 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan 27/03/2019 tarih ve 8505 sayılı Kurul kararının (a) fıkrası uyarınca, 01/11/2010 ile 21/08/2011 tarihleri arasında işletmeye giren ve 2011 yılı Nihaî YEK Listesinde yer almayan tesislerin, YEKDEM'den son yararlanma yılını takip eden ilk takvim yılında YEKDEM'den yararlanabileceğine karar verildiği, bu çerçevede, davacı şirkete ait tesisin 11/08/2011 tarihinde işletmeye girmiş olduğu, 2011 yılı Nihaî YEK Listesinde yer almadığından söz konusu tesisin YEKDEM'den yararlanabileceği son dönemin 2021 yılı olduğu, bu durumda, davacı tarafından herhangi bir uygulama işleminin de iptalinin istenilmediği, bu hâliyle davanın konusunun kalmadığından bahisle uyuşmazlığın esası hakkında “karar verilmesine yer olmadığına” karar verilmiş olması nedeniyle, başvuruya konu kararın hüküm fıkrasında yer alan yargılama giderlerine 6100 sayılı Kanun’un metnine yer verilen 331. maddesinin 1. fıkrasındaki kural çerçevesinde hükmedilmesi gerekir.
Bu durumda; konusu kalmadığından bahisle karar verilmesine yer olmadığı kararıyla neticelenen davada, tarafların davanın açıldığı tarihteki haklılık durumları belirlenip buna göre yargılama giderleri konusunda hüküm kurulması gerekirken, böyle bir değerlendirme yapılmaksızın, davanın açılmasına davalı idarenin sebebiyet verdiği gerekçesine dayalı olarak yargılama giderlerinin ve vekâlet ücretinin davalı idareye yükletilmesine hükmedilmiş olduğundan, temyiz başvurusuna konu kararın bu yönlerden bozulması gerektiği oyuyla çoğunluk kararına katılmıyorum.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.